- Kategori
- Mizah
Fatih ile Kara Murat'ın cep muhabbeti...

Pilliii pillliiiiiiii..!
- Nâlooovvvvvvv, ben Fatih’in fedaisi Kara Murat, kim var orada!?.
- Oğlum, bu ne biçim konuşma!? Ben hünkârın Fatih! İki kafiri tepeledin diye bu ne tafra!?
- Affet devletlûm, bilinmeyen numara görünce şaşırdım birden.
- Neyse boş ver, nerelerdesin, nasılsın, elinde ne iş var şimdi?
- Hünkârım yarına randevu aldım chek-up’e gireceğim.
- Hayırdır neyin var ki?
- Yüce hünkârım Bizans cenginde kalbime 3 ok yemiştim ya, galiba bir iltihap vakası var, ona baktıracağım.
- Nerede baktıracaksın yiğidim?
- Nerede olacak elbette SSK’da, akşama kadar kuyruktayız yani! Birde kalp tedavisi ücrete tabi, bakalım napcaz, elde yok avuçta yok!
- Derin bir hocaya gitseydin okuyup üfletseydin.
- Hünkarım böyle ‘ok’tan konulara işlemiyormuş, okuyup üflemek, iplemedi hocalar da…
- İyi o zaman şu benim Lokman Hekim’in cebini vereyim. Cillop gibi özel bir hastane açmış. Arsayı ben vermiştim. Selamımı söyle bi baksın sana.
- Özel masraflı olmaz mı Hünkârım? Geçen yıl kabız olmuştum, param yetmedi de atımı rehin aldılar.
- Boşveerr örtülüden hallederim. Yeter ki aslanıma bir şey olmasın.
- Sağol Devletlûm, Allah razı olsun…
- Ama tedavi bitince bana uğra, çok önemli bir görev vereceğim.
- Nasıl bir görev Padişahım, merak ettim, söyler misin?
- Cepten söyleyemem tele kulak riski var.
- Hünkarım o kulaklar vız gelir tırıs geçer bana, alayının kulağına kar suyu kaçırmasam şerefsizim!
- Tamam o zaman azcık çıtlatayım. İmparatorluğumuza kasteden iç ve dış mihraklar var!
- Kim ola hünkarım, şimdi kızdım, tedaviden de vazgeçtim, imdi gidip bineyim ümüklerine söyler misin kim bunlar?
- Acele etme deli oğlan! Bunlar şimdiye kadar olanlara benzemez.
- Nasıl benzemez, bana ne, ben benzeteceğim onları! Kim, adları ne bunların?
- Ergenekon!.. Gizli bir cemiyet. Emekli sadrazam, eski bir başpehlivan, Bir çeribaşı, 2 kadı, 2 tulumbacı, bir meddah ve 3 köçeğin kurduğu ciddi bir teşkilat.
- Yiiieeeyyyyt, şimdi kızdım işte, yettim ulan, cenk vaktidir, şafak attı ordayım Hünkarım!..
- Aloooo…Muraaattt!.. Kara Murat, aloooooo!?. Sıyırdı bizimki yine…