Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '08

 
Kategori
Haber
 

Fatih Terim fiyaskosu ve Milli Takım.

Fatih Terim fiyaskosu ve Milli Takım.
 

Konuya Uygunluğu


Bizim için şampiyona bitti. Finalin adı belli Almanya ve İspanya. Son dakika golleri ile dünyada bir sansasyonel bir hava yarattık. Bu yönümüzle taktir edildik. Ancak bütün dünyada olduğu gibi bizde ne oynadığımızı anlamadan maçlarımızı bitirdik.

Takımımızın genel bir değerlendirmesini yapalım istedik.

1) Kadro: B.Münihli Hamit, Villarealli Nihat, İngiltere basınına göre 2007 yılının en iyi 10 transferinden biri sayılan Tuncay, CL. de çeyrek final oynamış Fenerbahçe’den 5 oyuncu. Türkiye’nin son yıllarda yetiştirdiği büyük yetenek Arda Turan. Avrupa’nın kalburüstü takımlarını ve liglerinde oynayan futbolcularına sahibiz. Ayrıca Fatih Terim’e biat etmeyen ve bu nedenle kadro harici tutulan Fatih Tekke, Mehmet Topuz, Yıldıray ve Halil gibi futbolcularımızı da dikkate alırsak aslında Avrupa’nın üst düzey takımları ayarında bir kadromuz var ve bu kadro ayarında bir tek İspanya milli takımını karşılaştırabiliriz. Diğer takımlarda ise 2-3 yıldız oyuncunun haricinde diğerleri sıradan oyuncular ve sıradan takımlarda oynuyorlar.

2) Bunca güçlü bir kadroya rağmen ne oynadık peki. Maalesef şampiyonaya katılan 16 takım içersinde ne oynadığı anlaşılmayan ve en kötüsü ile en iyi hali arasında bir maç içersinde dahi uçurum gibi fark olan bir takımın durumunu ne kimse ortaya koyuyor ne de bunu eleştiren bir spor yazarı çıkıyor. İsviçre milli takım yardımcı hocası şöyle diyordu milli takımımız hakkında.”Türklerin ne oynadığını anlamak mümkün değil, bir bakıyorsunuz 3 forvet bir bakıyorsunuz forvette kimse yok, ben raporuma ne yazacağım ki”. Bazı arkadaşlar bu sözlerden acı duyacaklarına övünebilirler. Halbuki bu kadar kaliteli bir kadroya bu kadar kötü bir futbolu oynatmak için F.Terim olmaya gerek yok sanırım. Almanya maçından önce LÖW şöyle diyor takımımız hakkında.”Türkiye’nin ne oynadığını anlamak mümkün değil. Nasıl bir anlayış belirleyeceğim konusunda sıkıntı çekiyorum.” Belki bu anlayış avantaj gibi gözükse de uzun vadede takım içinde sıkıntılar yaratır. Eleme gurubu maçlarında birçok sıradan maçta hüsrana uğramamızın sebebi bu değil mi?F.Terim anlayışı 2000 yıllardaki rakibe oynatmama anlayışı rakibi bozma anlayışına göre takımı şekillendiriyor. Yunanistan 2004 de bu anlayış ile başarılı oldu ve şampiyon oldu. Ancak şimdi Avrupa da Yunanistan diye bir takım yok. Avrupa takımları(Kulüp veya Milli takım) bu anlayışı çözdü ve bu anlayışı tarihin çöplüğüne gömdü. Biz ise bu kadar iyi bir kadroya rağmen bu anlayışta ısrar ediyoruz. Dünyada spor basını ise başarımız taktir ediyor ancak sistemimizin olmayışını onlarda eleştiriyor. Siz hiçbir basında Türklerin futbol anlayışı şu şekilde ve mükemmel diye bir yorum okudunuz mu? Onlar işin daha çok magazinsel boyutunda ele aldılar konuyu.

3) Türkiye'de basının ünlü yorumcuları ve futbol adamları çoğunlukla alaylı takımından. Yani eski futbolculardan veya eğitim görmeden gazeteye çaycı olarak girip sonradan spor yazarı olmuş tayfası. Geçen seneyi bir hatırlayalım.Ünlü yorumcumuz Rıdvan Dilmen Zico’yu her maça aynı sistem oynamakla eleştiriyordu. Ona göre sistem falan hikaye. Rakibe göre sistem belirlersin futbolcular çıkar oynarlar. Bu anlayış değil mi bizi 100 yıllık futbol geçmişimizde Türk futbolu şöyledir yada şu anlayıştadır gibi bir yoruma yada yargıya varmamızı engelleyen. Futbolun çağdaş kurallarına ve futbol bilimine aykırı bu anlayış maalesef sonunda aşure futbol anlayışı olan bir milli takım ortaya çıkarıyor. Basınında futbol adamlarının da Akademik kariyerli insanlar olmadığı müddetçe bu anlayışı yıkmamız zor. Sisteme bağlı belli anlayışta olan yabancı hocaları da bu nedenle kabullenemiyoruz ve göndermek için sürekli kamuoyu yaratmaya çalışıyoruz.Yıllar öncesinden çok iyi hatırlıyorum.Guus Hidding FB. ye TD. olduğunda birkaç maç kötü sonuç alınınca Ziya Şengül kaptan bir yazısında Hidding'i futbolu bilmemekle suçlamıştı ve FB. den derhal kovulması gerekir demişti. FB de bu anlayışa teslim oldu ve gönderdi.Tıpkı Osiec, tıpkı LÖW , tıpkı Zico gibi. Şimdi Hidding nerelerde bizim çok bilmiş futbol uleması nerde.

4) Futbol bilimine aykırı bu anlayışı terk etmediğimiz müddetçe kısa vadeli günlük başarılarla yetinir(Milli takımın veya GS nin başarısı gibi) uzun vadede ise dünya futbolunda hiçbir zaman söz sahibi olamayız. Artık M. Denizli yada F.Terim gibi bilimden yoksun alaylı anlayışlı adamların futbolumuzdan temizlenmesi gerek. Buna futbol yorumcularımızı da katmak gerek elbette. Eğitimli çağdaş futbolu bilen spor adamlarımızın çoğalması gerek. Bu ülkenin en iyi futbol yazarlarından biri olarak geçinen Ömer Üründül’ü düşünün. Bana lütfen bir kişi ATV. de yorum yapan bu adamın maçlarda sıradan bir futbol seyircisinin görmediği bir şeyi görüp yorumladığını gördünüz mü hiç. Adamın tek yaptığı pozisyonun tekrarını anlatmak. Bazen farklı bir şey söyleyeyim diyor ondada çuvallıyor. İspanya, Rusya maçında Guiza’nın takıma alındığını eleştirdi.Ancak bu futbolcu Rusya'nın bitişinin anı olan golü atıverdi. Böyle adamlar hatır gönül veya ikili ilişkilerle gazetede yazıyor veya TV de yorumculuk yapıyor. Ne memleket be'. Bu ülkede ne zaman gerçekten hak edenler bir yerlere gelecek merak ediyorum.

SONUÇ:Milli takım hepimizin takımı. Nasıl veya ne olursa olsun başarılı olmasını yürekten istiyorum. Ancak bilimden uzak kaldıkça ve anlayışımızı değiştirmediğimiz müddetçe ne milli takım nede kulüp takımlarımız uzun vadeli ve sürekli bir başarı sağlayamaz.Yaşı bayağı ileri ama sistem anlayışının en iyi uygulayıcılarından biri olan Aragones FB. ye TD.oluyor. Bu yazıyı okuyanlar altı ay sonra bu adamcağıza (Bugün final oynayan takımın başında olmasına rağmen) bizim alaylı yorumcularımız futbolu bilmemekle (ya da benzer eleştiriler) suçladıkları vakit bu yazıyı hatırlayın lütfen.

Saygılarımla.

Ali İhsan Uğuz

27.06.2008

 
Toplam blog
: 72
: 2174
Kayıt tarihi
: 11.04.08
 
 

3 Ocak 1958 doğumluyum. S.Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışmaktayım. Edebiyat ve sinema ilgim ..