Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '09

 
Kategori
Futbol
 

Fatih Terim hakkında çok net ve çarpıcı bilgiler vereceğim

Fatih Terim hakkında çok net ve çarpıcı bilgiler vereceğim
 

Türkiye, İspanya'nın ardından en iyi ikinciler klasmanında birinci olarak play-off bile oynamadan gidebileceği Güney Afrika'daki Dünya Kupası'na, belki de eleme grubunu dördüncü sırada tamamlayacak.

Bu büyük hezimetin ve başarısızlığın sorumlusu kim?

"Başarısız olduk ve bunun tek sorumlusu vardır o da benim. Hiçbir zaman başkalarını suçlamadım, hele futbolcularımı asla. Takımı yüzüstü bırakmamak için çarşamba günü oynanacak olan Ermenistan maçının ardından görevi bırakıyorum. Görevimi bıraktıktan sonra Türk futbolunu çok yakından ilgilendiren çok net ve çok çarpıcı bilgiler vereceğim bir basın toplantısı düzenleyeceğim."

Yukarıdaki açıklamaların sahibi Fatih Terim.

Sn. Terim basın toplantısı yoluyla bize çok önemli bilgiler vereceğinin mesajını iletiyor. Şimdi gündem başarısızlık, hezimet falan değil.

Özal da böyle yapardı.

"Vatandaşlarım, haftasonu ülkemizi ilgilendiren bir konuda çok önemli açıklamalar yapacağım."

O hafta içinde vatandaşın belini büken bir sürü karar alınır ama vatandaş haftasonu Özal'ın vereceği mesajı beklerdi. "Başbakan ne diyecek?"

Başbakan vatandaşının gözüne gözüne soktuğu dolmakalemiyle birlikte hiçbir şey söylemezdi. Söylemesine de gerek yoktu. Biz başbakanı o mevkiine çok önemli açıklamalar yapsın diye değil, icraatlar gerçekleştirsin diye seçmiştik.

Aynen Fatih Terim'i o göreve getirdiğimiz gibi...

Sn. Fatih Terim'in Türk futbolu emrine amadeyken bu kadar başarısız olmuş, Çarşamba gecesi bize söyleyebileceği önemli şey ne olabilir?

Biz Fatih Terim'e Türk futbolunu ilgilendiren çok önemli bir şey söyleyelim mi?

"Sn. Fatih Terim, bu kolay gruptan B Takımı ile bile başarılı olabilecek bir sürü teknik direktör varken bu ülke size güvendi ve takımı her türlü maddi imkan ile sizin egoizminize teslim etti. Siz ne yaptınız? Başarısız oldunuz. Haberiniz var mı?"

Maç sonrasında inanılmaz yorumlar dinledim. Fatih Terim'in alternatifi yokmuş Türkiye'de. Bizim akil adamlarımızın bir bölümü böylesi bir yılmışlık, yılgınlık ve Fatih Terim egoizmi karşısında büyük bir sinmişlik içinde.

Fatih Terim de Türkiye'de sorumlulukları üzerine alabilen yegane kişilik ya... Çıkıyor meydana, bütün sorumlu benim diyerek gövde gösterisi yapıyor. En küçük eleştiride neredeyse soruyu soranın, konuşanın üzerine yürüyecek kadar da cesur, güçlü...

Çünkü o her türlü başarısızlığın tam sorumlusuyken yine de nasıl oluyorsa hata yapmayan bir adam!

... çok net ve çok çarpıcı açıklamalar yapacakmış!

"Ya icraat? Eylem, sahada yapılması gerekenler?"

Fatih Terim, aynen Mustafa Denizli gibi bize içimizdeki İrlandalı, Belçikalı, Bosnalıları mı gösterecek acaba?

Çok değil, dört sene önce İstanbul'da 2005 yılı Şampiyonlar Ligi Finali oynanıyor. Sinyor Terim, Milan'ın fahri teknik adamı olarak televizyonda yorum yapıyor. İlk yarısı 3-0 bitmiş bir İtalyan takımının buradan maçı vermeyeceği yorumunu dinliyoruz. O maçı Liverpool penaltı atışları sonucu kazanıp, kupayı kaldırıyor. Fatih Terim ikinci yarı futbol adına hiçbir şey söyleyemiyor. Sadece "gözlerine inanamadığını" öğreniyoruz.

Şu bir gerçek ki Fatih Terim'in elindeki olanaklar ortalama bir vatandaşa verilse, en azından kendi çapında bir taktik kurgulayabilir. O taktiğine uyacak futbolcuları arar bulur ve onlardan bir takım yaratabilir.

Fatih Terim'in hepimizden geniş bir futbol bilgisi ve görgüsü olduğunu biliyoruz. Ancak 2000 yılında UEFA Kupası'nı Galatasaray'a kazandırdığı dönem dışında Fatih Terim'in bir taktik kurgusunu ayırt edecek bir şey göremedik. Fatih Terim nasıl futbol oynatır? Sorusunun cevabını net verecek kaç futbol adamımız var? Yorumculardan söz etmiyorum. Teknik adamlardan, futbolculardan söz ediyorum.

İyi kötü Rijkaart'ın bir futbol karakterini öğrendik. Üstelik 10 - 15 maçta. Yazdık, değerlendirdik. Daum'un sisteminden söz ettik. Hatta Aragones'in futbol şablonunu bile rahatlıkla konuşabildik.

Ancak Fatih Terim'in nasıl bir taktiği olduğunu hiçbir zaman bilemedik. Çünkü yok. Fatih Terim de aynen Mustafa Denizli gibi sadece futbolculara dayalı bir oyun kurguluyor. Sistemsizlik, kaotik futbol anlayışı en belirgin özellikleri.

Fatih Terim'in milli takımın başında olduğu süre boyunca onun yaratmış olduğu kaos ve sorunlarla uğraştık durduk. Gelişi ayrı bir olay, gidişi de öyle.

Fatih Terim'e verilen imkanlar hiçbir teknik adama verilmedi. Hiçbir teknik adamın arkasında bu kadar destek olmadı, olmayacak da.

Fatih Terim bütün futbol kütlesi ile başarısızdır. Başarısızlığının nedeni tek başına şanssızlık, hakemler, futbol kamuoyu, futbolcularının sorumsuzlukları ya da beceriksizlikleri değildir.

Onun futbol bilgisinin gerilemesidir. Bu nedenle futbolun basit bir oyunun ötesine geçen taktiksel yapısının kurgulamada ve çözmede başarısız kalmıştır.

Futbolcu ve kadro seçimindeki başarısızlığının nedeni de budur.

Futbolumuz alternatifsiz değildir. Çözümsüz asla değildir. Bir isim arıyorsanız gidin getirin şu takımın başına Scolari'yi. İnanın Fatih Terim'i aratmayacaktır saha kenarında yaptıklarıyla.

Yüzü yüzümüze uygun, mizacı karakterimize uygun bir adam Scolari...

Türkiye'de bu kadar Brezilyalı varken en doğru ismin o olacağına gönülden inanıyorum.

Fatih Terim'e verdiği mesai ve katkıları için teşekkür ediyorum. Ama bitti. Kendisinin ve futbol kamuoyunun artık bunu kabul etmesi gerekir.

Yazıya attığım başlık Fatih Terim'e bir göndermedir.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..