Fazla traş cildi bozar

Delikanlı adam Permatik kullanır.
Erkek 30 senedir olduğu gibi bundan sonra da Permatik Kullanir.
• Erkek yanlışa doğru demez Permatik Kullanir.
• Erkek bebekken biberon, büyüyünce Permatik Kullanir.
• Erkek adam kadınını sever, arabasına biner, Permatik Kullanir.
• Erkek fiyaka için değil sevdiği için Permatik Kullanir.
• Erkek öpülecekse önce Permatik Kullanir.
• Erkek eskiden başka marka tıraş bıçağı mı vardı der, Permatik Kullanir.
• Erkek ne istediğini bilir Permatik Kullanir.
• Erkek adam slogan yarışmasına katılsa da katılmasa da Permatik Kullanir.

Ya da ; Perma Sharp Jilet, " O bir klasik. Garanti traşı severler ondan vazgeçmez. . . Karizmayı sevenler Perma Sharp'ı tercih ederler " . . .

Hatırladınız mı bu sloganları. Bir zamanlar reklamlarda döner dururdu bu sloganlar. Ne güzelmiş değil mi o dönemler ? Biz erkeklerin yakışıklı görünmesinin en büyük sebeplerinden birisi de traş olmaktır. ( Sakal-bıyık ). Traş olmuş erkek ilgi çeker. Traş olmuş erkek kendine çeker. Traş olmuş erkek mis gibi losyon kokar. Erkeği erkek yapan traştır. Kadın erkeğini traşlı sever. Kadın erkeğini traştan sonra öper :)) diye de değişik sloganlar eklemek mümkündür. Ben küçükken öyle şimdiki gibi traş köpüğü, traş jeli gibi önemli kozmetik ürünleri yoktu. Tüpte traş kremleri vardı. Kullandıkça kıvırırlardı altından. Kullandıkça kıvrılırdı. Sonuna gelindiğinde ise son canını verene kadar o tüp sıkılırdı traş fırçasının üzerine. Traş fırçası dedim de aklıma geldi. Aslında ben traş olmaya yeni başladığımda traş fırçalarının son dönemleriydi. 1- 2 kez ya kullandım ya kullanmadım.

Gerçi şimdi de az olsa da var hala satılan traş fırçaları ama genelde çeyiz malzemeleri satılan yerlerde çeyiz setlerinin içinde oluyor. Damadın çeyiz setinde yok yoktur. Mesela ; az önce yazdığım traş fırçası, bir ayna, kareli bir pijama, iç içe geçirilmiş parlak janjanlı deri terlik, iç çamaşırı, parfüm, kolonya, kemer vs. vs. şeyler bulunurdu. Neyse onu geçeyim de; ben küçükken babamın traş olmasını merakla seyreder dururdum.Tabi o seneler ben 5-6 yaşında filandım 8o'li yılların sonuydu galiba. Odaya getirirdi banyoda asılı olan aynayı, oturttururdu tekli koltuğa. O dönemler banyo aynaları dandik plastiktendi. İncecik , kırılasıca bir yapıları vardı :)) Mavi, beyaz, pembe, soluk sarı renklerde olurdu hep. Sağında solunda diş fırçası, traş fırçası gibi aksesuarları takmaya yarayan yerleri mevcuttu.

Daha sonra babam karşısına aldığı aynayı önce şöyle bir sabitlerdi güzel bir bakış açısı yakalayarak. Yanında plastik bir kutu olurdu sıcak su dolu olurdu içi. Genelde bunlar peynir, zeytin, reçel gibi kahvaltılıkları sakladığımız kaplardan bozma olurdu :)) Traş fırçasının üzerine sıkardı bir güzel ondan sonra da foşur foşur yüzünde köpürtürdü. Sıcak olan fırçada o krem öyle güzel köpürürdü ki ak sakallı dede moduna dönerdi babam hep. Nedense o yaşlarda salakça hemen sebepsiz büyümek ve traş olabilmek arzusuyla yanıp tutuşurduk.

Babam da bana " aman sakın merak etme oğlum. Çıkmaya başlayınca başına bela olacak traş olmaya üşeneceksin " derdi. Ben de " olsuuun " diye gerzekçe cevaplardım kısık bir sesle. Ne günlerdi ama. Şimdi babamın dedikleri aklıma geliyor ve çok doğru olduğu kanısındaydık :)) Benim oğlum daha 3 yaşında ama sakallarım çıkınca bana " baba sen tıvaş ol tıvaaaş " diyor.

İlk traş olduğum günü hatırlıyorum da şimdi. Siyah tüylerle kaplı suratım tavuk k.çı gibi ortaya çıkmıştı şıpşınlak :))