Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '19

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe = Emre & Vedat

Fenerbahçe, kabus gibi geçen bir sezonun sonunda tüm camia olarak bu sezonu ve bu maçı bekliyordu. Bu bekleyişte hem umutlar vardı hem de endişeler. Çünkü hazırlık maçlarında hiç de iyi sinyaller vermemişti takım. Hatta en az dört futbolcunun transfer edilmesi gerektiği tüm basının ve taraftarın ortak sezlenişiydi. Açıkça ifade etmese de Ersun Yanal'ın da transferle ilgili büyük beklentileri vardı. Nasıl olmasın ki ? Takımın sol beki yok, stoperi yok ve bu iki pozisyon için de devşirme oyuncuları oynatmaktaydı. Ve her ikisinden de beklediği performansı alamamıştı. 

İşte bu duygu ve beklentilerle başlanan sezonun ilk maçıydı Gazişehir Gaziantep maçı. Takımın golü erken bulması, taraftarın coşkusuyla da birleşince çok zevkli bir mücadele havasına girdi maç. Fenerbahçe takımı da Emre Belözoğlu liderliğinde, Vedat'ın müthiş performansıyla beraber, yukarıdaki defolarını göstermeyecek bir performans ortaya koydu ve bu akşamki skor ortaya çıktı. Tabi bu skorda Gazişehir Gaziantep takımının yeni kurulmuş bir takım olmasının ve bu takımın da maçın başında birdenbire 3-0 gibi bir skorla geriye düşmesinin moral bozukluğunun da payı vardı.

Ben bir Fenerbahçeli olarak bu sezon teknik direktörü, ilk onbiri, oyuna giren oyuncularımızı, hakemi ve rakibi tek tek analiz edeceğim ve yorumlayacağım yazılar yazacağım. Sayısal ve istatistiksel verilere zaten sosyal medya ve dijital uygulamalarda ulaştığınız için daha çok kendi yorumlarımı içeriyor olacak yazılarım.

Müsadenizle başlıyorum,

Ersun Yanal: Taraftarın büyük bir beklentisiyle gelen hocamız, geçen yıl ne yazık ki beklenen performansı gösterememişti. Ama kredisi bu yıl için de geçerli olduğu için geçen yılki hatalarına hiç değinmeyeceğim. Bu maç özelinde konuşacak olursak, benim kafamdaki onbirle çıktı diyebilirim. Bir tek Moses yerine Deniz'in ilk onbirde oynamasını tercih ederdim. Hadi oynattı diyelim çok daha önce oyundan almalıydı. Ancak sakatlanmamış olsa belki de 90 dakika forma giyecekti. Onun dışında klasik Ersun Yanal oyununu gördük diyebilirim. Baskılı, süratli ve atak. Ama, golü erken bulmasaydık ne olurdu bunu bilmek için kahin olmak gerekiyor.

Altay: Bence kalemizi bu çocuk savunmalı. Hem kişiliği ile, hem fiziği ile hem de yetenekleri ile Fenerbahçe kalesine yakışan bir kaleci. Geçen yıl bize karşı oynadığı maç ve sonrasında yayıncı kuruluşa yaptığı röportaj sonunda bu kanaate varmıştım ve fikirlerim aynen devam etmekte. Uzun yıllar kalemizi savunabilir ve hatta ileriki yıllarda çok yüksek ücretlerle Avrupa'ya satabiliriz. Ancak tek şartım olacak;  o fiziğini kullanıp yan toplarda daha başarılı olmalı ve ayaklarını da geliştirmeli.  

Isla: Zaten bu takımın sağ bekinin üç yıldır hiç tereddütsüz Isla olması gerekiyordu. Ancak hem Aykut Kocaman'ın hem de basındaki bazı kişilerin yanlış karar ve görüşlerinden dolayı yerine bazı maçlarda Şener oynamış, Isla'da tereddütler göstermişlerdi. Bence Türkiye'ye gelmiş en iyi sağ beklerden birisi ve bu futbolcu oynadıkça açılan bir yapıda. Yani üst üste en az beş maç oynarsa formayı kimseye bırakmaz. Ama Isla'nın önünde Dirar ile daha iyi anlaştığı da bir gerçek. Bu maçta da çok iyiydi.

Zanka: Bir maçla karar verilmez kesinlikle ama ilk izlenim olarak Fenerbahçe'nin stoperi olabilecek bir futbolcu olduğunu söyleyemicem. Çünkü hem ağır, hem de tekniği zayıf. Fenerbahçe gibi baskı kuran takımlarda bu tarz stoperlerin oynamaması gerekiyor. Umarım yanılırım.

Jailson: Kendi pozisyonu olmamasına rağmen oldukça başarılı işler yapıyor. Yerini yadırgadığı hem oyunundan hem de yüz ifadesinden belli oluyor ama şu an için maalesef o pozisyonda oynamak durumunda. İşin kötüsü ise eğer ki bir stoper alınırsa ön liberoda yer bulup bulamayacağı. Bence yaşının genç olması, tekniğinin iyi olması ve zeki bir futbolcu olmasından dolayı çok rahat oynayabilir ama eğer ki Gustavo gibi bir oyuncu alınırsa, bu pozisyon için Tolga Ciğerci ve Ozan ile büyük bir rekabete girmek durumunda kalacak. Bugün başarılıydı.

Dirar: Bu maçta, hazırlık maçlarındaki performansından çok daha iyiydi. Sonuçta kendi pozisyonunda oynamıyor, o yüzden ona da hak vermek gerekiyor. Fiziğini çok iyi kullanması, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile mutlaka bu takımda yer almalı. İleriki günlerde sol bek alındığı zaman kesinlikle yedeğe çekilmeyip, Moses'in yerine sağ açığa yerleştirilmesi gerekiyor. Çünkü Isla ile çok uyumlular ve takıma pozitif enerji veriyor. Geldiğinden beridir tek hatası, takım arkadaşlarına el kol hareketleri ve sözlü olarak sürekli bazı direktifler vermesi. Bu hareketleri taraftar nezdinde antipati topluyor. Bu sefer bir de hata yapınca taraftar ona tepki gösteriyor.

Ozan: Çok istekli, çok gayretli. Ama maalesef Ozan'ın en büyük problemi oyun içinde dalmaları ve dikkatinin dağılması. Bu dikkat dağılmaları da ona pahalıya mal oluyor. Çünkü oynadığı pozisyonda kaptırdığı bir top veya pas hatası golle sonuçlanabilecek bir pozisyona neden olabiliyor. Bugün de çok istekliydi ama biraz önce söylediğim hataları bugün de yaptı. Ozan'a güvenilerek koca bir yıl plan yapamazsınız. Zaten o yüzdendir ki Gustavo ve diğer alternatifler aranıyor.

Emre: Böyle bir futbolcunun dört yıl önce gönderilmesi zaten büyük bir hataydı. 39 yaşında olmasına rağmen hala Türkiye'nin en iyi orta sahasıysa ve bugün de takımın en iyi futbolcusu oysa, geride kalan dört yılın hesabını nasıl verecekler çok merak ediyorum ? Emre'nin bir türü değiştiremediği kötü yanı hem rakip hem de hakemlerle gereksiz diyaloğa girmesi. Bu özelliğini de bir düzeltebilse çok örnek bir futbolcu olarak tarihe adını altın harflerle yazdıracak.

Moses: Bu futbolcunun Chelsea tarafından neden gönderildiği, bu yıl ki transfer yasağına rağmen neden geri çağrılmadığı her oynadığı maçta bir kez daha ortaya çıkıyor. Zaten Chelsea'de de hiç bir zaman ilk onbir oyuncusu olamamıştı. Ya yedekti ya da başka takımlara kiralık verilmişti. Bir tek Conte zamanında ilk onbir oynatıldı, onda da 3-5-2'nin bir parçası olarak. Bu kadar vurdumduymaz, kendisine oynayan, aldığı topları ezen, top kaptırdıktan sonra savunmayı yapmayan bir sağ açığın artık oynatılmaması gerekiyor. Hele bir de penaltıların kullandırılmaması gerekiyor. Çünkü o kadar laubali kullanıyor ki penaltıları, akıllı bir kaleci çok rahat kurtarır. Zaten ikinci penaltıyı da kaçırdı. O pozisyonda oynayabilecek Dirar ve Deniz varken daha fazla ısrar edilmemeli (tabi kontratında belli sayıda maç oynama koşulu yoksa)  Hele penaltıları kullanmamalı. Kiralık gelen bir oyuncu yerine Vedat, Kruze gibi oyuncular kullanmalı ki ileride satma durumumuz olursa istatistikleri yükselsin.

Kruze: Bu maçta kendini gösteremedi. Hatta vasatı bile aşamadı diyebiliriz. Bana sanki Türkiye Ligi'ni biraz küçük gördü ve şimdi de bocalamaya başladı gibi geliyor. Ama ceza sahasına yakın yerlerde çok bitirici pasları olduğunu söyleyebilirim. Önümüzdeki maçlarda daha net bilgi sahibi olacağız.

Rodrigues: Kırk yıllık Fenerli gibi oynaması çok güzel. Eğer ki orta saha iyi beslerse, sol bek de gerekli katkıyı yaparsa, Vedat ile birlikte çok can yakarlar. Moses'a adeta ders veriyor. Bilmesek, onun Chelsea'den kiralık geldiğini sanabiliriz. Bugün de başarılıydı.

Vedat: Fenerbahçe taraftarı yıllardır beklediği yırtıcı forveti buldu diyebiliriz. Belki fiziği itibarıyla çok süratli değil ama kafa toplarını alışı, pozisyon alması, yanındaki futbolculara duvar olması, tekniği çok çok başarılı. Herşeyden öte yürekten oynuyor. Galatasaray, transfer edemediği için çok üzülüyordur eminim. Çünkü Türkiye Ligi gibi sert oynanan ve daha çok doldur boşaltın olduğu bir ligde Vedat tipi santraforlar Falcao'dan çok daha fazla iş yaparlar. Vedat eğer ki iyi beslenirse, 20 civarı gol atıp, bu sayıya yakın da asist yapabilir. Ve bu takımda Emre ile birlikte hiç sakatlanmaması gereken iki kişiden biri. Eğer Allah korusun öyle bişey olursa, Fenerbahçe vasat bir takım hüviyetine dönüşür.

Tolga: Oyuna girdiği andan itibaren çok iyiydi. Zaten eğer ki Tudor zamanındaki fisiksel durumuna ulaşırsa, Türkiye'nin en iyi yerli ön liberosu olur.

Deniz: O da oyuna girdikten sonra olumlu işler yaptı. Bence sağ açığın asıl sahibi Dirar'la beraber o olmalı.

Ferdi: Geçen yıl bir tek kupa maçında izlemiş ve o maçta da kendisine hayran kalmıştım. Çok yüksek paralara sattığımız Eljif'den çok daha yetenekli bir çocuk. Koca bir yıl şans verilmemesi teknik heyetin en büyük hatasıydı. İşin kötü tarafı bu yıl hazırlık maçlarında da yeterli şansı bulamadı. Allah'tan çocuk bunalıma girip Instagram'daki Fenerbahçe paylaşımlarını sildi de taraftar anında tepki verip teknik heyete ve yönetime baskı yaptı. Bu sayede belki de ileride 20-30 milyonlara satabileceğimiz bir genç yeteneğimiz oldu. Bu çocuk Hollanda U19'un kaptanıysa zaten alt yapısı vardır. Birazcık fiziğini ve defansif özelliklerini geliştirirse, pres yapmayı, topsuz oynamayı öğrenirse çok başarılı olacaktır. Burada Ersun Yanal'a, yardımcılarına, Volkan Ballı'ya ve belki de Başkanımıza büyük iş düşmekte. Sürekli öğüt verip bu çocuğu kazanmaları gerekmekte.

Hakem: Arda Kardeşler, her hakemin kolay kolay veremeceği bir şekilde aynı takıma üç tane penaltı kararı verdi. Ve eyyam yapmayıp durumu düzeltmek için aleyhte kırmızı kart, penaltı da vermedi. Bu konuda alkışı hakediyor. Ancak ilk penaltı yanlış bir karardı. VAR'a sordu mu sormadı mı, sorduysa ve onlar da penaltı dediyse büyük bir hata. Ama ne yazık ki bir gün önce Trabzonspor'un maçında, Trabzonspor'un bir penaltısı da VAR'a sorulmadan veya sorulduysa da yanlış bir kararla verilmedi. Cumartesi günü Premier Lig'de Manchester City-Totthenam maçında hakem VAR'ın doğru kararı ile çok kritik bir el pozisyonu yüzünden golü iptal etti. Bu yıl da VAR ve orta hakem hatalarını çok konuşacağız gibi görünüyor.

Gazişehir Gaziantep: Çok futbolcunun transfer edildiği takımlar genelde başarısız olurlar. Hele ki bu takım birinci lige yeni çıkmışsa. Gazişehir de bu hatayı yaptı. Hem de kendilerini bu lige çıkartan teknik direktörü göndererek. Umarım bu hatalar sezon sonunda başlarını duvarlara vurmalarına neden olmaz. Sumudica, çok iyi bir teknik direktör ama hem şehri, hem takımı hem de camiayı tanımıyor olmasından dolayı çok zorluk çekecektir. Bu maçta da maçın başında 3-0 yenik duruma düştükleri için Gazişehir hakkında sağlıklı bir yorum yapmak mümkün olmadı. 

  

 
Toplam blog
: 38
: 273
Kayıt tarihi
: 05.02.13
 
 

Futbol ve Fenerbahçeyi ne kadar çok seviyorum ki hayatımda ilk defa blog yazmaya karar verdim... ..