Fenerbahçe - Galatasaray rekabeti ve artan olaylar üzerine

Derbinin yükselen değeri + Korkusuzluk = Suni öfke

Son dönemlerde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında yaşanan gerginliğin arkaplanı üzerine biraz fikir yürütelim. Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında yaşanan gerginliğin son dönemlerde artış gösterdiği gözleniyor. Genel açıklama eğilimi, bu durumun ceza yoksunluğundan ileri geldiği yönünde. Kendine, dolayısıyla bir diğerine saygı duymayanların ihtiyacı olan duygu “korku”dur. Ceza bunu sağlaması bakımından mutlak gereklidir. Cezasızlık korkusuzluk, korkusuzluk da ilkellik doğurur. Yani, korku iyidir. Meselenin bu boyuta gelmesinde bu bir unsur olmakla beraber, son dönemlerde artmış olan olayların son dönem niteliğine ilişkin bir açıklama getirmiş olmuyor. Esas unsur olarak algılanan yasalar aynı yasalar, yöneticiler aynı yöneticiler. Rekabetin değerinin zihinlerde yükseldiği görülüyor. Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti taraftarların zihninde geçmişe nazaran artı bir önem taşıyor. Ne dini, ne etnik, ne de herhangi bir sosyal sınıf ayrılığı bu rekabetin nüvesini oluşturur durumda. Taraftarların zihinlerinde, rekabetin değerinin geçmişe nazaran yükselmesinde başka unsuruların rolü olmalı. Bu unsurlardan birinin medya unsuru olduğunu düşünüyorum. Taraftar sayıları esas alınarak varılan “bu derbi çok büyük derbidir” çıkarımı bazı medya kuruluşlarının kendilerince haklı gerekçelerle yararlandığı bir çıkarım oldu. Sadece yayıncı kuruluşun maç önceleri yaptığı “dünyanın en önemli derbilerinden biri” etiketlendirmesi ile yine maç önceleri bazı yayın organlarında çıkan "yüzyılın derbisi" haberleri bile Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinin taraftar zihninde değerinin görece yükselmesini ve artı anlamlanmasını sağlamış olabilir. "Bu derbi büyük derbi, derbinin hakkını verelim". Bu unsurlardan, yani bu derbiyi artı anlamlandıran unsurlardan biri de söz konusu kulüplerin uluslararası arenada istikrarlı bir başarı sağlayamamış olması olabilir. Aziz Yıldırım Galatasaray'ın UEFA şampiyonluğu için "tesadüf" kavramını istikrar unsuruna vurgu yapma amacıyla kullanmıştı. Bazı Galatasaray'lılar bunu kupayı hak etmediklerine dair yapılmak istenen bir vurgu olarak algıladı. Benzeri "tesadüf", Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı çeyrek final için de kullanılabilir bir kavram. Artan yatırımlar ve beklentilere karşın "tesadüf" dışına çıkamamışlık, yani dışarıdaki istikrar yoksunluğu yerel rekabetin değerini iki kulüp taraftarının zihninde de yukarıya çekmiş olabilir. Zihinlerdeki değer artışının korku/ceza yoksunluğu ile bir araya gelmesi son dönem olaylarındaki artışı açıklayabilir. futbolteknik@hotmail.com