Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

15 Şubat '09

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe 8 olmalıydı!.

Fenerbahçe 8 olmalıydı!.
 

Kimse Hacettepe maçında alınan 7-0 lık galibiyeti küçümseyip de, Fenerbahçe için, ‘’kime atmışlar ki’’ diye sormasın.

Bu Hacettepe, hakem katkısıyla da olsa, ilk yarıda Fenerbahçe’yi 2-1 yenmişti.

Bu Hacettepe ligin son sırasında da olsa, kimseye ne bu, ne de buna yakın bir skorla yenilmemişti


Bu skor, ligde kolay kolay rastlanan bir skor değildir çünkü.

Fenerbahçe, ligdeki en farklı skorlu galibiyetlerini 1984-1985 ve 1996-1997 sezonlarında Denizlispor`u, 1997-98 sezonunda Şekerspor, 2004-2005 sezonunda da Kayserispor`u aynı skorla 7-0, 1993-1994 sezonunda Samsunspor`u, 1994-1995 sezonunda da Kayserispor`u aynı sonuçla 8-1 yenerek almış. Tarihinde bu skor birkaç defa var. Hatta malum, ezeli, rakibi Galatasaray’a karşı, bu tabloda yer almayan ve yakın geçmişte alınan bir de 6-0 var.

Zevkten sekiz köşe olmak için değil, Hacettepe’yi, Sekiztepe yapmak için değil.

Fenerbahçe, kendi rekorunu kırması için,

bu maç 8 olmalıydı.

Skorun 5-6-7 olması beni pek de fazla şaşırtmadı. Bu maç zaten Fenerbahçe’nin fark yapacağı bir maçtı ama daha ilk yarı 5-0 kapanınca, Fenerbahçe’nin önce 8-0 la kendi rekorunu, sonra Beşiktaş’ın 1989-1990 sezonunda, gollerinin tamamını Metin, Ali, Feyyaz’ın attığı Adana Demirspor maçındaki 10-0 lık rekora uzanacaklarını veya yaklaşacaklarını düşünmüştüm.

Olmadı. 103 golle, ligde gol rekorunu elinde bulunduran Fenerbahçe’nin, ligin en farklı galibiyetini alan takım ünvanına 4 senedir bu kadar yaklaşmamıştı.

Skor 8 olmadı ama, daha geçen hafta Belediye’ye 3 puan ceza öderken, Aragones çuvallama, hakemler ofsatları kaçırma haklarını kullanırken, sık sık yaptıkları gibi, geçen hafta da ‘’yan gelip yatma’’ haklarını kullandıklarını sanan futbolculara ne olmuştu dersiniz?...

Maçı izleyenler şahit, 8. i de atsa 9. için çırpınacaklardı. Ne oldu acaba?. Neden bu kadar görülmedik kadar arzulu ve hırslıydılar?

Sisteme uymadığı söylenen Güiza’nın takımda olmaması mı acaba?. Bence o da oynasa, o da atardı. Alex’in, neden oyundan alındığını Abdullah Avcı’nın bile anlayamadığı son maç hariç, inanılmaz, çıkışı ve yükselen form grafiği mi, yoksa, Alex, Semih uyumu mu, ya da Semih’in takıma girişi mi?. Deniz Barış’ın iyi futbolu mu?
Emre'nin görülmedik presi mi?. Belediye maçında 2. gole sinirlenip sinirlenip, üç üç diye bağıran seyirciye mi inattı o kulübeye koşmalar?.

Oysa son maçlarda Volkan, Alex ve Gökhan Gönül dışında kılını kıpırdatan yoktu.

Taşlar mı yerine oturmuştu, çiviler mi yerinden çıkmıştı?

Belediye maçından sonra, soyunma odasına düşen Yıldırım’ın, böyle giderse kafalarına da düşebileceği korkusu mu,

yetmezmiş gibi bir de Ali Koç’un, bilgilendirme amaçlı, ‘’aba altından sopa’’ gösterme toplantısında söyledikleri mi?

Her ne olursa olsun, her şey işe yaramış. Son maçlarda, oynadıkları takımın Fenerbahçe olduğunu umursamaz bir görüntüleri vardı.

Maçtan sonra kameraya konuşan her futbolcunun ‘’farklı galibiyeti Başkanımıza armağan ediyoruz’’ demesi, aslında herşeyi anlatıyor. Başkan, bir kez daha duruma ağırlığını koymuş, skora bakarsanız da bayağı etkili olmuş. Balans ayarı işe yaramış.

Güzel bir skordu, akılda kaldı ama 8 olsaydı, bir rekor olarak Fenerbahçe tarihinine yazılacaktı.

O nedenle 7 yetmedi,

Hazır yakalamış ve de dağıtmışken

Fenerbahçe 8 olmalıydı.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara