Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '10

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe bu yıl tüm hedeflerine ulaştı

Fenerbahçe bu yıl tüm hedeflerine ulaştı
 

Daum ile yollarını ayıran ve Aykut Kocaman ile yoluna devam etmeyi seçen Fenerbahçe bu yıl tüm hedeflerine ulaştı. Avrupa arenasından net bir şekilde elenen FB, liginde de kötü sonuçlar almaya ve kötü futbol sergilemeye devam ediyor, fakat Aykut hocanın getirilmesinde konulan hedeflerin gerçekleştiğini kabul etmek gerek.

Bu hedefler neydi diye soracak olursanız şu şekilde sıralamak mümkün:

1. Fenerbahçe geçen yıl çok iyi paslaşan, topa hakim olan, takım yardımlaşmasını sahaya yansıtabilen ve çok gol pozisyona giren bir takım hüviyetindeydi fakat kimse mutlu değildi. Aykut hoca bir değişim yaratmak için geldi ve bu hedefini son süratle yakaladı. Artık Fenerbahçe paslaşamayan, topa ancak kendi sahasında hakim olabilen, pozisyona asla giremeyen ve yardımlaşmanın y’sini sahaya yansıtmayan bir takım. Ayrıca geçen yılın başındaki başarıdan da eser yok. Yani değişim tamamlandı, daha fazlası bu kadar kısa zamanda zor olurdu.

2. Alex’in gelecek yıl kuvvetli ayrılma ihtimali dolayısıyla önlem alındı, bir sene daha erken ondan faydalanmayı bıraktık, parasını hala tam ödüyor ama mümkün mertebe onsuz oynamaya çabalıyoruz. Bu hem değişim hedefimize uyuyor, hem Alex’in takımı olmaktan ziyade Aykut’un takımı olduğumuzu öne çıkarıyor. Bunun karşılığında Trabzon, Young Boys ve Kayseri hezimetleri önemsiz bir bedel, karşılığında Aykut’un Alex’in bile göz yaşına bakmayan prensipli direktör imajını koruyor ve güçlendiriyoruz ve Alex bizi bırakmadan biz onu bırakıyoruz. Fenerbahçe’ye de bu yakışır.

3. Brezilya hegemonyasını bozma hedefimizi de yerine getirdik, Deivid’i gönderdik, Alex’i sildik, Dos Santos’u sildik (Brezilya milli takımı tekrar kadrosuna almış olsa bile, Brezilya mili takımında oynamak ile Fenerbahçe’de oynamak bir mi sanki?), Bilica’yı da Yobo ile değiştirdik. Baroni’ye de bir formül arıyoruz. Bu da önemli bir başarı, ödenen bedele haydi haydi değer. Oysa şayet Lugano, Alex, Stoch, Dia, Baroni ve Niang bir arada oynayacaksa ikinci stoperin yerli olması şarttı. Demek ki Yobo uğruna Alex’i çıkarıp, Dos Santos’u ve Bilica’yı da rafa kaldırdık. Zaten daha bir dakika bile Alex, Stoch, Dia ve Niang bir arada sahada olamadı… Olurda iyi anlaşıp ortalığı kasıp kavururlarsa Fenerbahçe için felaket olur, yine Alex’in takımı oluruz oysa o gelecek yıl burada olmayacak muhtemelen. Aykut hoca önlemlerini alıyor. Aykut hoca zaten Fener'de bu tür gruplaşmaların nasıl çözüldüğünü iyi bilir, bir zamanlar Fener'i şampiyon yapan sakaryalılar gurubun nasıl Fener'den şampiyonluk kutlamaları sırasında gönderildiğini sanırım anımsar; artık kendisinin de bu tür meselelere müdahil olmasını büyük bir ilerleme olarak görüyordur, hem artık kurban değil cellat pozisyonunda.

Yılmaz Vural sürekli sorguluyor neden yerli hocalara şans verilmiyor, sabır gösterilmiyor diye, cevabı basit: Türk hocaların kendi egolarını ve komplekslerini aşamaması. Geçen yıl Daum’un elinde Stoch, Dia ve Niang olsaydı neler olurdu acaba? Onlarsız, ve beğenilmeyen Carlos, Dos Santos, Baroni, Guiza ile neler yaptığını bir gösterge olarak alalım ve düşünelim…

Yaşasın Aykutbahçe…

 
Toplam blog
: 24
: 1070
Kayıt tarihi
: 27.07.10
 
 

Eğitimimi Fransa, Türkiye ve Amerika'da fransısca ve ingilizce olarak tamamladım. Bilgisayar mühendi..