Fenerbahçe'de seçim krizi

Bazı detaylar tarihin seyrini değiştirebiliyor.  

Mesela Gavrilo Princip ismini hiç duydunuz mu? Bu adam, henüz yirmi yaşında bile değilken Avusturya Macaristan Arşidük’ü Franz Ferdinand’ı Saraybosna’da boynundan vurarak öldüren, bu nedenle Avusturya Macaristan’ın Sırbistan’ı işgal etmesineve kısaca 1. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan Sırp milliyetçisi.   

Tabi ki bu büyük savaş, Almanya ve İtalya’nın hem ekonomik hem de siyasi alanda geri kalması nedeniyle belki de kaçınılmazdı ama bugün tarih kitapları fitilin ateşleyicisi olarak Princip’i yazıyor. 

Şubat 1998’deki Fenerbahçe kongresinde de muhtemelen hiç kimse, bir oyluk farkın sarı lacivertli kulübün en azından takip eden on beş yıldaki kaderini belirleyeceğini düşünmüyordu. Fakat o gün Vefa Küçük yerine Aziz Yıldırım diyen 1.469 kişinin her biri için pekâlâ bir Princip etksinden bahsedilebilir.

Bugün Aziz Yıldırım, on dört yılını geçirdiği başkanlık görevi için bir kez daha aday fakat son üç yılda yaşananlar bu seçimi geçmişteki tek adaylı seçimlerden çok farklı bir boyuta taşıdı.

Yıldırım’ın adaylığını canı gönülden destekleyenler var ama ben bunu istemiyorum.

Bu düşüncemin nedenlerini eskiden detaylıca yazmıştım: http://skorer.milliyet.com.tr/a--can-nizamoglu/aziz-yildirim-birakmali/YazarYazisi/1582897/default.htm

Fakat tekrar kısaca söylemek gerekirse Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’ye maddi alanda çok büyük katkılarda bulunmasına karşın manevi alanda derece eksilere düştü. Rakipler ve UEFA nazarında itibar kaybı yaşandı, kafası karışık Fenerbahçelilerin sevinçleri eksildi. Bunun yanı sıra rakiplerden Galatasaray’a çok fazla takılması, takıma ve teknik direktörlere çok fazla karışıp hatalı kararlar alması da kulübün sportif grafiğine olumsuz yansıdı.

Velhasıl Aziz Yıldırım’ın bundan sonra Fenerbahçe’ye verebilecekleri, onun devam etmesi halindeki olumsuzluklar ile kıyaslandırğında düşük yüzdeli kalıyor.

Keşke ülke olarak şike davasını çözecek yeterlilikte olsaydık da herkesin üzerinde genel olarak mutabık kaldığı olumlu veya olumsuz bir karar verebilseydik. Emin olun bu karar herhangi bir taraf için dünyanın sonu gibi görülse de bugünkü gibi herkesi kendi hayal güçleri ile başbaşa bıraktığımız durumdan çok daha hayırlı olurdu.

Ez cümle; başka birisi Fenerbahçe’ye ne kazandırır veya ne kaybettirir bilinmez ama Aziz Yıldırım’ın, suçlu veya suçsuz olmasından bağımsız bir şekilde, bugün itibariyle başkanlığa devam etmesi Fenerbahçe için olumlu olmayacaktır.

Bu arada, seçimin diğer adayının da, 3 Temmuz sürecinin federasyon Başkanı ve davanın bir çözüme ulaşmayıp muallakta kalmasının nedenlerinden biri olan Mehmet Ali Aydınlar olması Fenerbahçe için ayrı bir olumsuzluk. Bunun yanı sıra taraftarın gözünde Aydınlar’ın Fenerbahçe’nin suçlu olduğuna kanaat getirmiş biri olarak görülmesi işleri daha da karışık hale getiriyor.

Son söz; “Fenerbahçe Spor Kulübü, Yıldırım ve Aydınlar haricinde bir aday daha çıkaramıyorsa bu adamların suçu ne?” diyen olursa da, “haklısın” demektan başka bir çare yok.        

Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun!

can.nizamoglu@gmail.com

twitter:_acn_