Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Kasım '13

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe klasiği: Rahat kazanacağı maçı, yitirmek üzereyken kazanmak!..

Fenerbahçe klasiği: Rahat kazanacağı maçı, yitirmek üzereyken kazanmak!..
 

90 dakika dolmak üzere.

Bir dakika içinde olan oldu; üzülecek olan, sevindi.

Üzülecek Fenerbahçe’ydi, sevinen de Fenerbahçe oldu.

Antalyaspor, bir anda Fenerbahçe kalesinde yığıldı. Boşta kalan Diarra, topu önünde buldu, dokunsa gol olacak, 3 puan cebe inecekti belki de. Ama Diarra, topa vurdu mu vurmadı mı, orası belli değil.

Sonra o top, rakip alanda, taç çizgisine yakın bir yerde, Emenike’ye geldi. Emenike, çift dalan Serkan’dan nasıl sıyrıldı, sendelerken topu nasıl yakaladı, nasıl sürdü, onsekize girerken, benzer dalışı nasıl atlattı, iki kez faullerden nasıl kurtuldu, üstüne gelen kaleci Hakan Arıkan’dan topu sıyırarak Sow'a nasıl attı?

Ve Webo’dan gelen, az önce gidecek 3 puanı Fenerbahçe’ye getiren gol...

Son cümle, süslü ve uzun olmasına oldu ya, neyse...

Son anlarda kazanılan 3 puanlara bakılarak, Fenerbahçe’nin şanslı olduğundan söz edilebilir. Bu, bu maç için de düşünülebilir. Ama Fenerbahçe'nin, ilk 10 dakikada kaçırdığının haddi hesabı yok!

Ne fırsatlar harcandı gitti!..

5. dakika atılan golle ilk yarıyı bitirecekken, Diarra’nın ayağından yenen, beraberliği sağlayan gol...

İlk yarının sonunda gol atan Diarra, ikinci yarıda son andaki fırsatı nasıl da tepti?

*****

Fenerbahçe, arayı açıyor!..

Arayı açsa ne olacak ki?..

Cümle, bu durumla kalsa da, “Hiçbir şöyle olmayacak, değişmeyecek” anlamıyla tek başına kalacak. Ama bunu bir başka cümlenin izleyeceği, cümleye “çünkü” ile başlanacağı anlaşılır.

“Arayı açma”, şampiyonluğa ulaşmaya yaklaşma, ama Avrupa’ya gidememe olarak karşımıza dikilecek.

Fenerbahçe için şampiyonluk, bir “yıldız” demek, ayrıca “onur savaşı”nı kazanma olacağı için bir başka anlam ve önem kazanıyor. Şampiyon olsa da bunun Avrupa’daki “getirisi”nden yararlanma bir başka takımın olacak. Ama bu durum, taraftarı ve futbolcuyu olumsuz yönde etkilemiyor.

*****

Fenerbahçe arayı açıyor, dedik.

Fenerbahçe’yi 4 puan geriden izleyen Kasımpaşaspor ile 6 puan geriden izleyen Sivasspor, bu hafta puan yitirdiler. Fenerbahçe kazanınca, en yakın rakibi Kasımpaşaspor’la puan farkı 6’ya çıktı.

6 puan demek, iki maç kazanmak ya da yitirmekle eşdeğer!..

Beklenmedik durumlarda gelen puanlar, benzer durumlarda gidebilir. Ancak Fenerbahçe’de oynamayan da, sakatlık ya da yorgunluk, “yabancı kontenjanı" nedeniyle tribünde oturan da, görev sırası geldiğinde kendini gösterecek havayı yakalıyor!

Meireles, milli maçta oynamasına karşın, tribündeydi; yorgun olmalıydı. Mehmet Topal’ın sakatlığı vardı. Onların yerini dolduranlar, Cristian, Alper, Emre’yi de sayalım, pek aksamadan oynadılar. Emre, kendine gelmişti. Cristian, yenen golde “hatalı” diye düşünülse de, eski maçlara oranla daha etkiliydi.

Alper, didindi durdu, bir de az çalım atsa!...

Gökhan Gönül, geride ve ileride gönülden oynadı.

Kısacası, Fenerbahçeli futbolcular, maçın başında, Antalyaspor ne olduğunu anlayamadığı için,  “fırtına” gibi estiler.

Sonrası, fırsatlar “kaçan kaçana” olunca, sıkıntılı olmaya başladı. Kötü başlayan Antalyaspor, kendine gelmesine karşın, iyi başlayan ama sıkıntıya düşen Fenerbahçe, sonucu iyi bağladı.

Son söz:

Son anlarda yaşanan "sevinç" ve "hüzün", son düdükle bitiyorsa, sorun yok!..
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com


 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara