Fenerbahçe nereye?

Ne desek de Fenerbahçeli taraftarların yüreğine su serpsek bilemiyorum sahiden. Zira su serpmekten geçtik artık, koyvermek yolundayız hep beraber. Ligi koyvermek, şampiyonlar ligini koyvermek -ki bu noktayı çoktan geçtiğimiz söylenebilir, fenerbahçe taraftarı olmanın verdiği ateşi koyvermek, var da var yani..

Birkaç dakika önce dinledim Rıdvan hocayı -tabi bu esnada Edu'nun kendi kalesine gol atma performansını görüp sevindiydim formuna kavuştu diye!- haklı olarak en baştan beri bir yanlışlıklar silsilesi yapıldığı görüşünde. Aşağı yukarı hepimiz aynı fikirdeyiz heralde. Çoğumuz içimizden "Ne suçu vardı Zico'nun? Adam çeyrek final oynattı gönderdiniz, yerine Dede'yi getirdiniz!" demeden edemiyoruz. Gerçi takip eder misiniz bilmem, Fenerbahçe'nin tafratar forumlarında, farklı yorumlarda var. "Hep destek, tam destek" buna katılırız. Ama başarısızlığın nedenini tartışmayı reddeden ve takımın bu durumda zarar göreceğini düşünen arkadaşlara katılamayız. Biz zaten hiç tartışamamaktan, bırakın Fenerbahçe'yi ülke politikasında bile bir şeyleri "aman düzelir nasılsa" mantığıyla yapmaktan başarısız oluyoruz hep.

Benim şahsim görüşüm, bu kadronun ve sayın başkanın misyonunu tamamladığı yönündedir. Kendisi de, bu futbolcular da Fenerbahçe'ye büyük hizmetler vermişlerdir. Ancak takdir edersiniz ki en önemlisi nihai sonuçtur. 100 yılı aşkın bir klup için bu nihai sonuç Avrupa Kupalarında başarılı olmaktır. Tesisleşme, şirketleşme, stadyumu büyütme, büyük yıldızlara fenerbahçe forması giydirme önemli işler değildir demek yanlış olur. Ama biz milyonlarca taraftar, ebedi rakibimize karşı kendimizi savunacak, üstün gösterecek bir kupa bulamıyorken, yönetimin "futbol" konusunda başarılı olduğunu düşünmek zor hatta imkansızdır. Eğer bir yönetim, Aurelio'yu satıp Maldonado'yu alıyorsa; Avrupa'da vizyon yapmayı umup kalede Volkan, ortada Ali Bilgin, stoper mevkinde Yasin oynuyorsa -ki bunlar kötü futbolcu değildir lakin Avrupa kupasında oynama kapasitesi bünyelerinde bulunmamaktadır- dostlar biz Kadıköy'de kaldırılan UEFA kupalarını uzaktan izlemeye devam ederiz.

Devre arasına kadar bekleyeceğiz çaresiz. Ve daha nice maçlarda, Youla benzeri bir sürü futbolcunun -mesela haftaya Arda'nın, Baros'un, Kewell'ın- beceriksizce şut çekmesi için dua edeceğiz. Benim bu genç yaşında kalbim dayanmıyor sayın başkan. Allah size kolaylık versin.