Fenerbahçe'nin İşi Zor

Şampiyonlar ligi kuraları çekilmeden önce ben de herkes gibi Porto, olmazsa Sevilla çıksın diye umuyordum. Bir çoğumuzun beklentisi yerine geldi ve kötüler içinden iyisi olarak düşündüğümüz Sevilla Fenerbahçe'ye rakip oldu. Sevilla son iki yılın UEFA şampiyonuydu ama olsundu. Geçen hafta içinde CSK ve Galatasaray gibi eski UEFA şampiyonlarını yenmişti ya Fenerbahçe, Sevilla'yı da yenerdi. En azından şanslarımız %50 - %50 idi. Ben de bu minvalde düşünüyordum, ta ki Cumartesi akşamı Sevilla - Racing Santander maçını izleyinceye kadar...

Racing Santander İspanya liginde şu anda 26 puanla altıncı. Sevilla ise aldığı galibiyetle puanını 23'e çıkardı ve sekizinci sırada. Sevilla Cumartesi günü Racing Santander'i 4-1 gibi net bir skor ve çok güzel bir futbolla geçti.
Adamlar maç içinde ceza sahası etrafında 3 tane serbest atış kazandılar. Bunlardan birisi gol oldu, diğer ikisi direklerden döndü. Direklerden dönen topları da ağlara gönderdiler ama off-side gerekçesiyle sayılmadı. Yani Fenerbahçe orta saha ve defansı özellikle ceza sahası etrafında faul yapmama konusunda çok dikkatli olmak zorundalar.

Ayrıca takım çok çabuk ve organize şekilde defanstan dikine çıkabiliyor. Burada da Deniz ve Aurellio'ya büyük iş düşecek gibi. Bu dikine çıkışları mutlaka kesmemiz gerekiyor.

Forvette de çok iyi anlaşan bir ikliye sahipler. Fenerbahçe'nin de uzun süre peşinden koştuğu Luis Fabiano ve Tottenham'dan gelen Fransız Kanute. Luis Fabiano 10 golle şu anda İspanya liginde gol kralı.

Fenerbahçe ile birbirlerine benzer yönleri de çok. Fenerbahçe'nin forveti Semih de Türkcell Süper Ligde 10 golle gol kralı (Gökdeniz'le birlikte). Sevilla da kendi evinde başarı gösterirken, deplasmanlarda olumsuz sonuçlar almış. Sevilla evinde oynadığı 9 maçta 6 galibiyet ve 3 yenilgi almış ve 18 puan toplamış. Evinde beraberliği yok. Bu sonuçlarla evinde alınan puanlar gözönüne alındığında ligin dördüncü sırasında yer alıyor. Deplasmanda ise durum bir felaket. Oynadığı 8 maçta 1 galibiyet 2 beraberlik ve 5 yenilgi alıp, sadece 5 puan toplayabilmiş. Deplasman sonuçlarına göre ise Sevilla 20 takımlı İspanya liginde onsekizinci sırada yer alıyor.

Tabii bu istatistiklere bakınca Şükrü Saracoğlu Stadında yapacağımız ilk maç çok büyük önem kazanıyor. Tur için şansı olması için Fenerbahçe'nin en az iki farklı bir galibiyetle sahadan ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa işi gerçekten çok zor olacaktır.

Benim en büyük korkum bir rehavet ortamı yaratılması. Bir Barcelona ya da Chelsea çıksaydı elbette yine iddialı açıklamalar yapılacak ama içten içe bir saygı ve kaygı duyulacaktı. Umarım aynı saygı ve kaygı Sevilla'ya da gösterilir. Çünkü unutmayalım bu Sevilla toplamda 6-2'lik skorla Real Madrid'i yenip İspanya kupasını, 3-0'lık skorla da Barcelona'yı yenip Avrupa Süper Kupasını kazandı.

Sevilla'nın Avrupa kupaları tecrübesi Fenerbahçe'den kat kat üstün. Baskıya da, dramaya da, kazanmaya da Fenerbahçe'den çok daha fazla alışıklar. Yani ben tur şansını hiç de öyle %50-%50 görmüyorum. Bence Fenerbahçe'nin tur şansı %30 civarındadır. Bunu karamsarlık olsun diye söylemiyorum. Elbette Fenerbahçe'nin bu sene Avrupa'da bir başka oynadığını biliyoruz ve bence ilk 16 arasına kalarak büyük bir başarı elde ettiler. Bu sistemli bir çalışmanın ürünü. Yani Fenerbahçe Avrupa'da bir kupa aldığında bu bir tesadüf olamayacak. Uzun bir çalışmanın eseri olacak ve tesadüfen alanlar gibi tepetaklak düşmeyip hep oralarda dolaşacak.

Ama belirttiğim gibi bu sene için ilk 16 arasına girmek bile büyük bir başarıydı. Bence bu sene için hedef gerçekleştirilmiştir. Elbette daha ilerilere gidilirse harika olur. Ama unutulmaması gereken insanı geliştiren amaca ulaşmak değil, amaca ulaşmak için harcadığı çabadır. Fenerbahçe de bu çabayı sonuna kadar göstercektir. İnanın çocuklar, çocuklar inanın, güzel günler göreceğiz, güneşli günler...