Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

10 Mart '08

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe Senfonisi

Fenerbahçe Senfonisi
 

www.fenerbahce.com adresinden alınmıştır.


Aslında herkesde bir tedirginlik vardı. Bu da boş bir tedirginlik değildi, çünkü istatistikler önemli maçların önünde ve arkasında Fenerbahçe'nin pek de iyi sonuçlar alamadığını gösteriyordu. Ama futbolun güzelliği de buradaydı zaten. Ne istatistik dinliyordu, ne mantık, ne favori...

Fenerbahçe'nin maça fiziksel ve psikolojik olarak iyi hazırlandığı hemen maçın başında belli oldu. Atağı düşününen, rakibe basan ve mücadeleyi ön planda tutan bir oyun anlayışı içinde maça başladılar. Zaten Fenerbahçe böyle başladığı maçların %99'unu galip kapatabiliyor.

İlk on dakikada oyun biraz orta sahaya sıkışmış görünse de kazanılan bir serbest vuruş ardına kadar açılmayı bekleyen bir kapı gibiydi. Karşıda bir kapı olunca, çilingir de iş başı yaptı ve alıştığımız enfes ortalarından birini yapıp Aurelio'nun kafasına (39cm ofsayt da olsa) topu konduruverdi. Eh Aurelio'ya da uzanıp dokunuvermek kaldı.

Bu dakikadan sonra sahada sanki Fazıl Say'ın bestelediği Fenerbahçe Senfonisi vardı. Şef Alex de Souza yönetiminde Fenerbahçe Flarmoni orkestrası... Şef Alex de Souza orkestrayı öyle güzel yönetiyordu ki, tempoyu istediği gibi ayarlıyor, verdiği güzel paslarla Kezman, Selçuk, David, Uğur Boral'ın toplu çalınan senfoni içindeki sololarını da öne çıkartıyordu.

Sahadaki senfoniye 50.000 kişilik dev bir koro da eşlik ediyor ve hep bir ağızdan "I LOVE YOU ZICO" baladını seslendiriyordu.

Doksan dakikalık senfoni, bittiğinde Fenerbahçe'ye gönül vermiş milyonların içini tatlı bir huzur kaplıyor ve doyamadıkları bu senfoninin gelecek dokuz haftada da devam etmesini istiyorlardı.

BİS...BİS...BİS...
 
Toplam blog
: 25
: 650
Kayıt tarihi
: 31.07.06
 
 

İ.Ü. İktisat Fakültesi mezunuyum ve şu an Zürih Üniversitesine bağlı Toplum Sağlığı Enstitüsünde ..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara