Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu kim istemiyor?

Bu sorunun cevabı Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar, Trabzonsporlular, Fenerli olmayan herkes olarak cevaplanabilir tabi ki ama ben bu listeye Zico'yu ve Fenerli futbolculardan bazılarını da dahil edeceğim.

Sivas maçındaydım. Alkmaar savunmasını açmakta bile bu kadar zorlanmamıştı Fenerbahçe. Ama sevgili Zico, sen değil misin gelir gelmez takıma hücum futbolu oynatacağını söyleyen?? Neden böyle bir maça 4-3-3 ya da 3-5-2 gibi zengin forvetli bir sistemle çıkmazsın da takıma, "Şampiyonluğa oynuyoruz. Hele ki evimizde kazanmaktan başka çaremiz yok" mesajı vermezsin!!! Neden maça çok süratli başlayıp, daha ilk devre bitmeden işi garantiye almazsın!!Sivas iyi bir takım olabilir ama Kadıköy'de Fener'i zorlaması ve puan alabilmesi enteresan. Puanı, fazlasıyla da hakettiler aslında.

Gelelim futbolculara: Can Arat, mecburiyetten bile oynatılabilecek bir futbolcu değil. Belki gelecek vaadediyor ama henüz Fenerbahçe kapasitesinde değil. Aurelio iyi niyetli ama konsantrasyonu çok düşük, kendine güveni gelmemiş. Appiah, Alkmaar maçlarından beri çok kritik top kayıpları yapmaya devam ediyor. Kezman, yaratıcı ve efektif olamıyor, onu yeterince besleyecek kimse yok. Serkan eski günlerine dönmek üzere ama hala top kayıpları devam ediyor. Alex ve Tümer yeterince gayretli değiller. Tuncay'ın hırsı, yararı kadar zarar da getiriyor; yine gereksiz bir sarı kart gördü. Ümit Özat, öldürücü ortalarından yapamıyor artık.

Hakem, maçı duraklatmadan oynatacağım derken maçı neredeyse tam bir gladyatör arenasına döndürüyordu. Neyse ki futbolcular işe geç uyandı da "adam nasıl olsa faul çalmıyor" deyip gereksiz sertliklere başvurmadılar. Ancak maç boyunca Sivas kalecisi Petkoviç'i vakit çalmaktan dolayı uyarmaması, affedilir gibi değil. Maçın neredeyse 10 dakikası, Petkoviç'in ayaklarında eridi. Hiç olmazsa bir sarı kart görmeliydi.

Fenerbahçe adına bu maçtaki tek olumlu gelişme, gol sevincinin tüm futbolcularca beraber yaşanması oldu. Alkmaar maçlarında gol sevinçlerinde bir eksiklik vardı. Bugün bu durum giderildi.

Çok ilginçtir ki Fenerbahçe'nin bu kadar puan kaybına karşılık hala en yakın rakibiyle arasında 6 puan fark var. Ama ligin sonuna doğru maçların iyice zorlaşacağı düşünülürse, bu 6 puana çok güvenmemek lazım. En önemlisi, 100.yıla bu kadar anlam yüklemeden, sadece maçlara konsantre olarak şampiyonluğa yürümek lazım. Anlaşılan ligin sonuna kadar heyecan devam edecek. Kimbilir, belki de futbol sadece sahada oynanan bir oyun değil!!