- Kategori
- Futbol
Fenerbahçe otobüs şoförü kendi otobüsünü nasıl taşladı? 6222 Yasadan nasıl ceza aldı?

Biliyorsunuz Sporda Şiddeti Önleme diye bir yasa çıkartıldı.
6222 sayılı bu yasanın nasıl, kime, ne zaman işlediğini bilen yok. Yasayı uygulaması gerekenler, yasayı uygularken adalet gözetmiyorlar.
Bu yasanın uygulayıcıları, bu yasanın Fenerbahçe için çıkartıldığını sanıyorlar! Ve her gördükleri Fenerbahçeli için bu yasayı uygulamaya kalkıyorlar.
Bunun en güzel örneğini aşağıda anlatacağım olayda göreceksiniz.
Adı Cemal Karakış!
Görevi Fenerbahçe Spor kulübünde şoför!
Suçu Fenerbahçe otobüsünü taşlamak!
Nasıl olur demeyin, burası Türkiye, burada böylesi olaylar olur!
Olay şöyle:
Bildiğiniz gibi 12 Aralık 2012’de Ziraat Türkiye Kupası maçında Fenerbahçe-Göztepe karşılaşacaktı.
Takımlar stada gelmeden yolda ilk mücadelelerini verdiler!
Cemal Karakış’ın kullandığı otobüsle Fenerbahçe Can Bartu tesislerinden hareket eden Fenerbahçe kafilesi Şükrü Saraçoğlu Stadyumuna gelirken, yolda Göztepeli taraftarlarla karşılaştılar.
Göztepeli taraftarlar, yol kenarındaki taşlara sarılıp, çok sevdikleri(!) takımlarına yardım için Fenerbahçe otobüsüne saldırdılar.
Zaten bazı televizyon kanalları bu saldırıyı canlı olarak yayınladılar!
Neyse ki olay birkaç küçük kırık, dökükle geçiştirildi.
Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumuna geldiğinde, otobüsün birkaç camı kırılmış, çok şükür(!) yaralanan olmamıştı.
Gazeteciler hemen Fenerbahçe otobüsünün etrafını sarıp, resim çekmeye başladılar. Bu arada otobüsün kaptan şoförü Cemal Karakış, matahmış gibi(!) otobüsün önünde poz verdi!
Sen misin bu pozu veren?
Sen bu ülkede 6222 Sayılı Sporda Şiddeti Önleme Yasası diye bir yasa olduğunu bilmiyor musun?
Önce Cemal Karakış’ın adresine bir belge ulaşır. Belgeye göre Cemal Karakış, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararıyla spor müsabakalarından men edilmiştir…
Suç mu? Kullandığı otobüsü taşlamak!
Yani, 6222 sayılı Sporda Şiddeti Önleme yasası nedeniyle, mahkemenin kesin kararına kadar değil maçlara, antrenmanlara bile gidemeyecektir…
Cemal Karakış tebliğ edilen yazıyı okur, bir daha okur, bir anlam veremez ve şaşırır kalır. Hemen yazıyı kulüp büyüklerine gösterir.
Bizim Cemal kaptan soluğu Emniyet Müdürlüğü’nde alır.
Cemal Karakış’a emniyetten verilen yanıt, Fenerbahçe takım otobüsünü taşladığı gerekçesiyle seyir yasağı aldığı yönündedir!
Cemal kaptan “Nasıl olur, ben takım otobüsünün içindeydim. Şoförlüğünü yaptığım otobüsü nasıl taşlarım” demesine rağmen derdini savcıya anlatması gerektiği belirtilir…
Cemal Karakış bu kez soluğu adliyede alır…
Durumu yetkililere anlattıktan sonra, savcılığa bir dilekçe ile başvurması gerektiğini bildirirler.
Cemal Karakış, hakkında verilen seyir yasağının kaldırılması için verdiği dilekçede Fenerbahçe takım otobüsünde şoför olarak çalıştığını belirterek cezanın hukuksuz olduğunu belirtir. Dilekçesinde kendisinin bu olayda şikâyetçi olduğunu söyleyen Karakış, 6222 sayılı yasaya göre verilen bu tedbir kararının kaldırılmasını ister…
Devlet bu kez yanlışını anlar ve pardon der!
Cemal Karakış’ın dilekçesini inceleyen savcı yanlışlığı fark eder ve hatayı düzeltir.
Böylece olayın mağduru olan Cemal Karakış’ın suçluymuş gibi ceza almasının yanlışlıktan kaynaklandığını belirten savcı, tedbir kararının düzeltilmesi için bir yazı yazarak Cemal Karakış’ın mağduriyetini giderir…
Netice?
Bir insanın bu kadar basit suçlanabilmesi, insanı suçlarken özen gösterilmemesi günümüz adalet anlayışının bir gereği olarak belleklerde yer almasıdır.