Fenerbahçe’yle Galatasaray arasındaki fark; 4, 5, 7, 8, 10 olabilir!.

Fenerbahçe, Eskişehir’den eli boş dönünce, buna bir de Webo’nun sakatlığı eklenince, “bir telaş, bir telaş” başladı.

Fenerbahçe’de mi?

- ....

Taraftarda mı?

- ....

Ersun Yanal’da mı?

- Yok yok, hayır hayır!..

Ya?

- Yorumcu, yazar kimliği taşıyanlarda...

Niye?

- Daha önce, Emenike sakatlanmıştı ya...

Yaaa?

(Fenerbahçe’nin forvetleri gitti. Golleri kim atacak? Hemen, tez elden, yeni bir forvet alınmalı, şurada ne kaldı, zaman yok, zaman!.. Ne zamanı, demeyin, ara transfer bitiyor. Bitmeden, Fenerbahçe’ye bir forvet alınmalı. Fenerbahçe, ara transfer yapmadığı için, transfer haberi yapma meraklısı medya, zaten hoşnut değildi Fenerbahçe'den.)

Dedik ya, Fenerbahçe kaygılı değil, taraftar desen öyle... Ersun Yanal, hiçbir şeye aldırmadan “Şampiyon biz olacağız!” diyor. Akıl hocalığına soyunanlar, transfer olmalı ki, ayazda kalmamalı.. Belki de, Fenerbahçe’de yer bulmasını istedikleri var.

Bilinen o ki, dert, Fenerbahçe’deki sakatlıklar değil, "Ben dedim de oldu." havası basmak...

Fenerbahçe kazanınca, Galatasaray yitirince, ne oluyordu?

Bu iş bitti, Fenerbahçe’nin şampiyonluğu garanti, Galatasaray hava alır!..

*****

Galatasaray, TT Arena’da Bursaspor’u 6-0 yenince, puan farkı indi 7‘ye...

Övgüler başladı.

Bir hafta önce söylenenler, unutuldu, çöpe gitti!..

O “övgü”leri düzenler, “yergi”de sınır tanımayanlar, “dün dündür” mantığıyla, hiçbir şey olmamış gibi, “yola devam” ediyorlar.

Geleceğe dönük hesaplar yapılmaya başlandı. Öyle ki, herkes, hesabını yaparken kendine yontuyor. Söylediklerinin olabilirliği değil de, kesinliği üzerinden giderek, hükmü veriyor.

Ne hesabı mı?

Fenerbahçe’yle Galatasaray arasındaki puan farkı hesabı:

“Puan farkı 7 değil, aslında 4...”

Nereden geliyor bu ses?

Galatasaray cephesinden... Yöneticisi, futbolcusu, taraftarı... hesap kitaptan anlayan herkes...

Denen ne?

Fenerbahçe’yi TT Arena’da yeneceğiz, onun için şu andaki puan farkını 7 değil, 4 sayın!..

(TT Arena’daki maç, Lig’in 28. Hafta’sında. Yani, bu haftayı saymazsak, daha 7 maç var. O hesap, bir başka açıdan bakınca, şu anlama da gelir:

O haftaya kadar, kazanımlar/ kayıplar, şu andaki dengeyi bozmayacak, yani Fenerbahçe, TT Arena’ya 7 puan farkla gidecek...)

*****

TT Arena’daki maça kadar, arada hangi maçlar var?

[Fenerbahçe’nin maçları:

Kasımpaşa, Elazığspor (D), Gençlerbirliği, Trabzonspor (D), Erciyesspor, Gaziantepspor (D), Bursaspor

Galatasaray’ın maçları: 

Antalyaspor (D), Beşiktaş, Rizespor (D), Akhisar,  Karabükspor (D), Kayserispor, Konyaspor (D)]

Hesaptan kitaptan anlayanlara göre, 29. Hafta’ya girildiğinde, Galatasaray, aradaki farkı 4’e indirecek.

Sonrasında ne olacak?

Galatasaray, önüne geleni, sele kapılan “kütük”ler gibi sürükleyecek; Fenerbahçe ise tökezleyecek!..

4 puanın erimesi için en az 1 yenilgi, 1 beraberlik yetecek!.

Sonrası Allah kerim!..

Ya kalan maçlar ne olacak?

[Fenerbahçe’nin maçları:

Antalyaspor, Beşiktaş (D), Rizespor, Akhisar (D), Karabükspor, Kayserispor (D)

Galatasaray’ın maçları:

Sivasspor (D), Kasımpaşa, Elazığspor (D), Gençlerbirliği, Trabzonspor (D), Erciyesspor]

****

Hesapan kitaptan anlamam!..

8 hafta sonra, puan farkı, Fenerbahçe lehine 4 olur mu olmaz mı, bilemem; ama hesaptan kitaptan anlayanlara inat, bu haftaki 4 olasılığı bilirim:

Fenerbahçe’yle Galatasaray arasındaki puan farkı 4, 5, 7, 8, 10 olabilir!.

Nasıl mı?

Öyle hazıra konmak yok; olasılıkla ilgili hesabı kitabı, buyrun, siz yapın!.

Son söz:

Bir maça bakarak geleceği okumak, Doğu toplumlarına özgü bir anlayıştır; bu da kişiyi gerçek yaşamdan koparır!..

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com