- Kategori
- Magazin
Fermuarımı açık unuttum!

Fatih Ürek
Kırkpınar ağası...
Aysun Kayacı'yla başrol paylaştığı "Şeytanın Pabucu" adlı sinema filmiyle yeniden gündeme gelen Fatih Ürek; sahnede başına gelen en komik olayın, fermuarını açık unutmak olduğunu söyledi.
Son albümünde giydiği "takım" elbiselerle büyük sükse yapan Ürek, verdiği röportajda "açık fermuar" itirafıyla ilgili şunları ifade etti.
"Sahneye aceleyle çıktığım için fermuarımı kapatmayı genelde unutuyorum, seyirci söylüyor ama duymuyorum bir türlü anlamıyorum." Diyorsun...
Amaann... Kafanı taktığın şeye bak be Fatih. Sen dindar müslüman sanatçısın Bir teşbih vardır ya, "Müslümanın malı ortaktır" diye. Hem sen "çok yakışıklı ve karizmatik adamım" diyorsun ya kendi kendine.
Kapalı karizmanın ne önemi var be Fatih? Karizma dediğin, azıcık "görünür" olmalı öyle değil mi...?
Yanlış hatırlamıyorsam, "beş kız kardeşten sonra doğan ilk erkek olduğum için babam 40 koyun kestirmiş" diyordun. Allah, babanın dileğini yerine getirmiş. Şükürler olsun ki bizde "kırk koyunlu" hemde "Kırkpınar ağası" bir sanatçıya sahip olduk ne mutlu bize.
Gelelim unutulan, kapatılmayan fermuar'a.
Zaten fermanı okunmuş, fermenesi işlemeli, cümle karşıcinse fersah fersah uzaktan bakan, feri sönmüş, fecaata uğramış, felah bulması artık mümkün olmayan, hiç feveran edememiş gariban (!) "şey'lerin" feraceye dolanır gibi fermuarının kapatılması niye ki...? Bırak o'da ferah ferah fermuarsız yaşasın be Fatih.
Unutmak bazen iyidir, "fermuarı bile". Boş veer. Hani bir şarkın var dı ya? Haddi hadii hadiiii diye. Ne kadar bağırılıp çağrılsa da, "haddiii" diye faydası olmuyor yani. Neyse boşveeer unut fermuarı, kapatma gitsin...
Gülriz Yiğit