Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

23 Temmuz '16

 
Kategori
Siyaset
 

Fethullah hakkında

Fethullah hakkında
 

Fethullah adını ilk kez 80'li yılların başlarında bir "vaaz"ını dinleyerek öğrendim. Kasetteki şahıs hızlı çekim "vaaz" ediyor, adeta seriye bağlamış şekilde sürekli konuşuyordu. Klasik vaaz üslubuna aykırı ve itici bir tarzı vardı ve hoşuma gitmemişti.

Sonra fakülte yıllarımda (80'lerin ortalarında) İstanbul'da bu ismin, boğazda ünlü bir yalıda İstanbul'un zenginlerini topladığı, onlara "vaaz"lar ettiği ve peşinden yüklü miktarlarda yardım topladığı şayiası çıktı, ancak bununla o sıralarda ilgilenilmedi.

Yine aynı yıllarda, Çamlıca'da "mürid"lerinin sıkça gittiği bir "vaaz"ını dinledim. Buradan itibaren adı geçen şahsın vahim derecede akli dengesinin bozuk olduğu kanaatine vardım. Bu vaazında Fethullah, vaazının bir yerinde kendisini dinlemek için (muhtemelen camiye) gelenleri övüyor, onları onore ediyor, siz şöyle güzel insanlarsınız, böyle iyi insanlarsınız, böyle cennetliksiniz mahiyetinde şeyler söylüyordu. Asıl vehamet bu arada ettiği kelamdaydı.

Söz konusu şahıs, bu esnada cemaatine hitaben; "...aranızda peygamberi görüyorum!" diyordu. Yani, kendisini dinlemeye gelen bu "cemaat"le birlikte peygamber de kendisini dinlemeye gelmişti. Sonraki "vaaz"larında sıkça gördüğümüz gibi yine ağlıyor, göz yaşı döküyor, salya sümük gırla gidiyordu. Kendisi hakkındaki olumsuz kanaatim daha da pekişmiş, engellenmesi gereken bir kişi olduğuna iyice inanmıştım. Başından beri bana itici, şüpheli hareketler eden, kapalı kutu, açık olmayan bir imaj vermişti.

Sonra 90'lı yılların başlarında yanlış hatırlamıyorsam Milliyet gazetesinde kendisiyle bir röportaj yayınlandı. Bu daha da ilginç bir içeriğe sahipti. Bir kaç gün süren bu röportajın bir yerinde özetle şöyle bir hikaye anlatıyordu: 1939 yılında Erzurum'da bir deprem yapılmasına karar verilmiş. Bunu öğrenen erenler, huzura çıkmışlar. (Hangi huzura çıktıkları malum) Efendim, Erzurum'da bir hamile kadıncağız var, eğer Erzurum'da deprem olursa bu kadıncağıza zarar gelme ihtimali var, depremi başka bir yere alabilir misiniz? demişler. Bunun üzerine deprem Erzincan'a alınmış ve malum 39 Erzincan depremi olmuş. Peşinden ben doğmuşum!!

Söz konusu şahıs bunu ciddi ciddi anlatıyordu. Daha da ilginci bu saçma sapan "hikaye"ye inanan insanlar vardı. Fethullah artık iyice zıvanadan çıkmıştı, ancak kimse bunu söylemiyordu. Bir süre sonra bu şahıs dönemin iktidarlarıyla da sıkı fıkı ilişkiler içine girmeye, başbakanlar tarafından ağırlanmaya başladı. Gerek Ecevit, gerek Çiller ve gerekse Erdoğan iktidarlarında uzun süre korunan özel bir statüye sahip oldu. Hatta işi iyice ilerletip kendisinde ülkeler üstü bir statü hissediyor, papa ile dahi görüşüyordu.

Netice olarak memlekete uzun yıllar hissedilecek zararlar veren, verdiği zararın boyutu ilerde anlaşılacak olan bu "zat"ın ne olduğu ve ne olmadığı konusuyla iktidarlar her zamanki gibi ilgilenmemiş, popülaritesi bulunan bir kişinin kendilerine sağlayacağını umdukları oy potansiyelini önemsemişler, gerisiyle ilgilenmemişlerdir. Hala da işin bu boyutunun farkında olduklarını düşünmüyorum.

İktidar son olaylardan sonra dahi bu zatın kendilerine verdiği zararla ilgilenmekte, ancak bu kişinin akıl dışı, deli saçması, dinle, mantıkla, hiç bir şeyle bağdaşmayan sözlerini gündeme getirmeyecektir. Çünkü, uzun yıllar kendisini desteklemişler, ne söylediğiyle hiç ilgilenmemişler, sadece verdikleri destek karşılığı elde edecekleri menfaati önemsemişlerdir.

Asıl üzücü olan nokta şudur ki, ülkenin savunmasının emanet edildiği Türk ordusunda bulunan ve zeki olmasını beklediğimiz generallerin neredeyse yarısının ve binlerle ifade edilen subayların, bu yarı deli (veya tam deli) şahsın söylediği zırvalara inanmaları, onun dediklerini harfiyyen yerine getirmeleridir.

Hepimizin üzerinde ince ince düşünmemiz gereken konu, ülkenin normalden daha zeki olması gereken generallerinin ne kadar bağnaz olabildikleri, bir kişiye veya ideolojiye ne denli körü körüne bağlanabildikleri hususudur.

 
Toplam blog
: 2
: 540
Kayıt tarihi
: 10.02.12
 
 

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Üsküdar'da serbest avukat olarak çalışıyorum. Her..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara