Fıkra tadında öğütle karışık anı

Bir kimseye yapması ya da yapmaması gereken şeyler için söylenen söz ve nasihate öğüt denir.

Öğütle ilgili çocukken yaşadığım bir anımı anımsadım. Bu anı küçük olmama rağmen bende derin izler bıraktı ve unutmadım.

5 yaşındaydım evimizin bitişiğinde oturan Fadime ablanın delidolu bir kızı vardı, ismi Bağdagül’dü. İlerlemiş yaşına rağmen bir türlü evlenememişti. Neyse yakın köylerde oturan  birisinin oğluna nişanladılar, düğün için hazırlık yapılıyordu. Onların evinin yanında zengin, görmüş geçirmiş bir aile oturuyordu. Hanımın ismi Makbule idi.

Bir gün ,Makbule hanım Bağdagül’le konuşurken koşarak yanlarına gittim.. Makbule hanım Bağda güle öğütler veriyordu: “Bak gızım sen şimdi gelin gidecahsan, aman ha kaynanana, kaynatana saygıda, sevgide kusur etme, hizmetlerini aksatma,  Kendi başına çıkıp onlardan hebersiz  bir yerlere gitme, kocana sevgi, saygıda kusur etme, bu sözlerim kulağına küpe olsun” deyince: Gelin adayı Bağdagül  çok kızdı ve  annesine bağırarak: “Ana hele babamı çağır bak bu o..spu bene neler diyir, babam  gelsin onun ırzına geçsin.” Bu sözler üzerine makbule hanım benim elimden tuttuğu gibi oradan uzaklaştırdı ve kendi kendine söylenerek: ”Aman anam bu deliden ev kadını heç olur mi? Yandi oni alan  oğlan canım çıka, viş delibozuk canın yana senin. Kabahat bende ahan ona niye öğüt verirsen ki” diye yakındı.

Aşağıda Hazreti Mevla’nın öğütlerinden bazılarını vereceğim. Öğütlere kulak vermek gerekir.

NAHİDE ÇELEBİ

HZRETİ MEVLANA’NIN ÖĞÜTLERİ

1-Cömertlik ve yardım etmekte su gibi ol,

2-Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,

3-Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol,

4-Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,

5-Tevazü ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol,

6-Hoş görülükte deniz gibi ol,

7-Ya olduğun gibi görün, ya göründüğü