Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Filistin

Filistin
 

Bir Filistin trajedisi. Baba ve çocuk iki ateş arasında. Çocuk ölüyor!


Bu kaçıncı saldırı, kaçıncı katliam, kaçıncı kırım ve kıyım bilen var mı? İsrail bayrağı yakmak, saldırıyı kınamak, mitingler düzenlemek meseleyi çözüyor mu? Bunları yapınca bombaların yarattığı dehşet önlenebiliyor mu? İşlenen dehşetengiz cinayetlerin önü alınabiliyor mu? Hayır!

Gözyaşlarımız, yanmakta olan Gazze'yi söndüremiyor. Haykırışımız, acımız, nefretimiz bombaları durduramıyor. Yüreklerimiz paramparça oluyor ama taze bedenlerin parçalanmasını önleyemiyor. Şefkat ve merhametimiz mermilerin önüne siper olamıyor.

Evet, üzülmek, acımak bazı durumlarda çözüm getirmeyebilir. Fakat duygular önemlidir. Çünkü bizi insan yapan onlardır.

Ne var ki, insanın duyguları öğrendikleriyle sınırlıdır. Kimi karıncayı ezmekten sakınır, kimi kendinden başkasının ezilmesine hiç aldırmaz. Çünkü öyle öğretilmiştir. Peygamberimiz, "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz" demiştir ama asrın zihniyeti, merhameti daha çok, kan dökücülere layık görmüştür. Bu konuda, katillerin ve zalimlerin yolunu genişletmiştir. İdam cezasını kaldırmış, canilere iyi muameleyi şart koşmuştur. Böylece modern çağın zalimi, zulmünün karşılığında şefkati satın almıştır.

Şimdi biz kalkmış, harcı Filistinli kanıyla yoğrulan İsrail'den medet bekliyoruz. Birleşmiş Milletler'den, Amerika'dan, Avrupa'dan bu kanın durdurulmasını istiyoruz. Dinlerler mi? Hiç sanmıyorum. Şimdiye kadar dönüp baktılar mı? Nerde! Bu konuda, ağaçta mahsur kalmış bir kedi, ya da sahile vurmuş bir balina Filistinlilerden daha şanslıdır.

Filistin'de, 1940 lardan beri kan dökülüyor. İnsanlar topraklarından sürülüyor, itilip kakılıyor, işkence görüyor, hapishanelerde çürütülüyor. Siyonist ideolojinin merhamet bilmeyen ökçeleri altında eziliyor. Kim dönüp bakıyor? Hakim zihniyet, baştan beri adil ve dürüst davransaydı bu gün ortadoğuda, çevresini sürekli taciz eden bir devlet değil belki, komşularının hukukunu gözeten bir İsrail olurdu.

İsrail, Filistinlilerin, Hamas'ın saldırılarından şikayet ediyor. Bunları, verdiği ölçüsüz, endazesiz karşılıklara mazeret gösteriyor. Büyük-küçük, kadın-erkek demeden öldürdüğü insanları; yaşattığı trajediyi; yarattığı korkuyu, yokluğu, yoksulluğu hiç hesaba katmıyor. Huzur ve rahat kelimelerinin manasını unutmuş Filistinlileri anlamaya yanaşmıyor. Morglarda üstüste yığılmış cesetleri, yaraya basacak pamuğun bile kalmadığı hastaneleri hiç dert etmiyor. Çünkü dünyaya namlunun ucundan bakan zalimlerin ruhunda empatiye ve merhamete yer yoktur. Asil duygular ancak, gerçek insanların gönüllerinde bulunur.

İsrailoğlu, Alman, Fransız ya da Türk olmak bir kaderdir. Fakat insan olmak böyle değildir. İnsan olmak, emek ve özveri ister; bilgi, erdem, fazilet daha da önemlisi merhamet ister. Bazıları öyle vehmetse de aidiyet, insana ayrıcalık kazandırmaz. İnsanı üstün ve farklı kılan onun kemalidir. Yani çabası ve eğitimiyle kazandığı olgunluğudur.

Hamas'ın sürgündeki Siyasi Büro Şefi Halit Meşal'in akşamki açıklaması bence, İsrail'in değirmenine su taşıyor. Konuşmasında, Filistin halkını intifadaya çağırıyor. Kanaatimce bu ortamda böyle bir çağrı, "çocuklar dahil Filistinliler ölmeye devam etsin" anlamına gelir. Arafat bunu yıllarca uygulattı. Fakat bu eylemler çocuk ölülerin sayısını arttırmaktan başka bir sonuç getirmedi.

Artık kimse, bitmiş ve tükenmiş bir topluluktan kahramanlık destanları yaratmasını beklememelidir. Kimse, çaresizlik içinde kıvranan, gelecek hayalleri kurmak bir yana iki, üç dakika sonrasını bile kestiremeyen bir halka "silahlı çözüm" hayalleri kurdurtmamalıdır. Sözü geçen ve gücü yeten, kavga dışında bir yolla barışa ulaşmanın çarelerini aramalıdır.

Meşal'i tanımıyorum. Fakat açıklamasına baktığımda bu zatı sorunlu biri olarak görüyorum. Önder dediğin, tükenişin eşiğine gelmiş bir topluluğa itidal çağrısı yapar ve nefes almasını sağlamaya çalışır. Halkının boynunu sıksın diye düşmanına koz vermez. Kendi kalesine gol atmaz. İnsanları sonuç getirmeyecek bir eyleme teşvik etmez. Bunu ancak bir ajan provaktör yapar.

Acaba katilin, caninin, adinin ve her türlü aşağılık herifin adil yargılanması adına yasalar çıkartan; öteki ülkeleri de buna zorlayan demokrasi öncüsü devletler, aynı titizliği mazlumlar ve masumlar için niye göstermezler? Belki de kendilerini, kurbanlardan daha çok kasaplara yakın gördükleri içindir!

Bir sabah gözlerimi, gerçek insanların yönettiği bir dünyaya açmayı ne kadar isterdim bilemezsiniz.

Resim: http://www.resimsakla.com/r-utanc-resimleri-172-filistin-3256.htm

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..