Fire!...

Anayasa değişikliği paketinin parti kapatmaya ilişkin maddesi, Ak Parti'nin verdiği fire ile paketten düştü...

Hangi etkiler, hangi saikler böyle bir sonuç doğurdu, ayrı bir tartışma konusu. Nihayetinde milletvekilleri özgür iradeleri ve vicdani kanaatleriyle oy kullanıyorlar. En azından öyle olduğunu kabul edelim...

Paketten bir madde düşer veya iki madde düşer; sonuçta milli irade Meclis eliyle bir şekilde ortaya çıkar. Bunlar demokratik hayatın normal olaylarıdır.

Ama bu ülkede normal olmayan şudur: Parti kapatma gibi, Türkiyenin ayıbı olmuş, bu ülkeyi bir siyasi partiler mezarlığı haline getirmiş maddenin düşmesine zil çalıp oynamak...

Ağızlarını açtılar mı demokrasiden bahsedenler, attı mı mangalda kül bırakmayanlar, siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılmasına ilişkin madde düştü diye, göbek atıp bel kıvırıyorlar...

Yahu ne oluyor size!... 12 Eylül cuntası değil miydi, siyasete zincir vuran; siyasi partileri şamar oğlanına döndüren... Ne oldu da böyle, darbeci şakşakcısı kesildiniz...

Paketin AKP paketi olması mı sizi böyle oynatan... Sonuçta İktidarlar gün gelir değişir; ancak bu türlü darbe yasaları başlara bela olmaya devam eder.

Ya şu BDP'nin yaptığına ne demeli?... Samimiyetsizlik, iki yüzlülük paçalarından akıyor. Hani Türkiyenin demokratikleşmeini istiyordunuz; hani defalarca kapatılan partileriniz için siyasi özgürlüklerden bahsediyordunuz... Paket ayağınıza gelmiş ama siz tekme atıyorsunuz...

Şu acı gerçek bir kere daha tebarüz etmiştir: Türkiye siyasetinde görünürde sayısı ne kadar fazla olursa olsun, temelde iki siyasi zihniyet vardır. Bunlardan birincisi, bugün AK Partinin temsil ettiği "millet partileri", ikincisi ise bunun dışında kalan "devlet partileri"... BDP'nin de tıpkı CHP ve MHP gibi klasik bir "devlet partisi" olduğu anlaşılmıştır. Bakalım bu durumu seçmenlerine nasıl izah edecekler. Herhalde, seçmenlerini ikna etmek için "silah zoru"nu kullanmak durumunda kalacaklar...

CHP sevinsin; Sayın Baykal neşeden dört köşe olsun...Ama, ömrü darbelerin alacakaranlık kuşağında geçen bu nesil, bu halk 327 oyla düşen bu maddeye neden seviniyor, anlamak mümkün değil!

Belki de mümkündür... Bunca yıl süren beyin yıkama faaliyetleri, tarihi tersinden okutmalar, fikirleri iğdiş etmeler belli bir kesimi "dayak arsızı" yapmıştır. Darbecilerin dayağını yemeden rahatlayamaz olmuşlardır.

Ne diyelim, bunu da anlamak lazım!!!