- Kategori
- Deneme
Fırtına

-Dudağımda uçuk çıkıyor :(
- Bu kadar saçma yere üzülürsen böyle olur.
- E ama elimde değil. Gerçekten değil. Beynim benden habersiz çalışıyor bazen yemin ederim. Mantığım uçup gidiyor ve nasıl oluyor bilmiyorum aklıma gelen en deli saçması şeylere bile inanıyorum.
-Pekiii, aynı senaryoda kaç kere rol aldığın ve aklın başında olduğu zamanlarda kendine söz verdiğin halde ve deli hüznünde bunları gayet de iyi hatırladığına göre, aynı hataları tekrar etmek oluyor mu böyle?!
-Sana konuşması kolay. Nasıl bir hal o bilir misin? Bilmezsin. Ancak atıp tutarsın. İki gün boyunca bir insan neredeyse durmaksızın ağlar mı? Bile bile kendine bu gıcıklığı yapar mı? Kalbimin ortasına hissettiğim acıya sen şahitsin. Hıçkırmaktan kaburgalarım sızlıyor, yalan mı? (Var mı bunu başka deneyimleyen, sayın okurlar? Hakkaten ağlamaktan kemikler ağrıyor sonunda :) Ve sen diyorsun ki o haldeyken bile hata yapma. Mümkün mü Allahaşkına?
-Ha ha ha. Bana konuşması kolay ha? Farkındaysan ben de senim mankafalı! (Bu tarz hakaretleri yaptığım tek kişi kendimimdir :) Burda boşa atıp tutmuyorum. On bin defa yaşasan aynı şeyi sen yine akıllanmazsın. Bak kalbim ve şahit kelimelerini aynı cümlede kullandın. Hatırladın mı ha, hatırladın mı? Bu kelimeler ile gelen felaketi ve cehennemi, o kor gibi dokunamadığın cümleleri hatırladın mı? Sen beni kalpsiz mi sandın…
-Özür dilerim birden dilime düştü, niyetim bizi incitmek değildi.
-Tamam, tamam… didişmemize devam edebiliriz o zaman.
-İyi de benim didişesim kalmadı.
-Çünkü ikimizi aynı safa koyan bir hal içine soktun o kelimelerle de ondan. Dış taarruza karşı birleştik birden farkında mısın?
-Farkında olduğum bir şey daha var ki o da acaba okuyanlar anlayacaklar mıdır bunları :)
-Bilemiyorum, belki ucundan kıyısından, belki hiç.
-Kemiklerim sızlıyor…
-Saçma sapan ve akla ziyan teorilerine inanırsan olacak olan bu!
-Öyle bir halde oluyorum ki delilik hüznünde, inanmamak mümkün değil. Acıyı ve öfkeyi dişlerimle öğütür gibi oluyorum, akla ziyan teorilerim de işin tadı tuzu biberi :)
-Ama akıllanınca kendine uyarı yazıları bile yazıyorsun. Sırf delilik geldiğinde okuman ve aynı hataya düşmemen, kendini bu kadar üzmemen için. Bak önceden ne yazmışsın, okuyayım, daha bu ayın başında yazmışsın. : “ … Ve akıl dışı çıkarımlarına inanmak senin en büyük zaafın. Yüreğine inan. Aklın yüreğin kadar olgun değil. Balıktan uçmasını bekleme. Ve kendini ölçüt kabul etme.Ve hatalarını gör. Ve kendine aldırma biraz mümkünse! Sakın ama sakın! Hüznünle Ona yük olayım deme.”
-Hüznümle yük olmadım bu sefer ama, biliyorsun.
-Hıı biliyorum, yük olmadın ama kendini harap ederek de iyi bir halt etmedin.
-Biraz daha düzgün konuşur musun, blogdayız…
-Ne kadar da önemsiyorsun herkesi! Cici kız duruşuna bir şey mi olur cicim :-p
-Sağdan soldan yukarıdan aşağıdan saldırmaktan vazgeç! Evet biliyorum, hata yaptım. Deli hüznüme mağlup oldum ve sonradan pişman olacağım bir şey yaptım. Ve hatta ki bunu yaparken sonradan pişman olacağımı bile bile yaptım.Ve hatta akıllanırım da yapmaktan vazgeçerim diye yanına bir de yemin koyarak, Allah’ı şahit ederek ettim edeceğimi. İyi de yaptım tamam mı!!! İyi de yaptım!!!
-Sen daha çıkmamışsın ki deli saçması hüznünden :)))
-Neden öyle dedin ki ?
-E, ağlıyorsun da ondan…
("Vah vah kıyamam sana" temalı acışan yorum istemem :))) Çok pisim ya. Okuyanları böyle neden geriyorum, strese sokuyorum ki ben :) -Gururundan olmasın? :-P -Off, bu kadar gurur kadı kızında da olur :)