Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '08

 
Kategori
Güncel
 

Fişlenmeyen kalmamış

Fişlenmeyen kalmamış
 

Ergenekon; toplumun hemen hemen her kesimini fişlemiş.


Herkesi fişlemişler... Fişlenmeyen kalmamış! Ergenekon; toplumun hemen hemen her kesimini fişlemiş.

Ergenekon'un, toplumun yakından tanıdığı gazeteci, işadamı, politikacı, öğretim görevlisi, yabancı işadamları, azınlık işadamları, dini kanaat önderlerini fişledikleri daha önce ortaya çıkmıştı.

Milliyet'in haberine göre şimdi de; iddianamede Veli Küçük'ün evinde elde edilen örgüt dökümanları içerisinde, fişlediği "sanatçılar" da yer almış. Sibel Can'dan İbrahim Tatlıses'e birçok isim varmış.

’Arenadaki Sanat Gladio Sanatçıları’ isimli dökümanın "İstihbarat Örgütlerinin Fuhuş ve Eğlence Sektörü Bağlantıları “ başlığı altında, Nükhet Duru, Nuri Sesigüzel, İbrahim Tatlıses, Erol Simavi, Sibel Can, Gülben Ergen, Sezen Aksu, Emel Sayın, Ayman Artun, Lüks Nermin, Terzi Mualla, Kenan Kalav, Turgut Demirağ, Leyla Sayar, Rüçhan Çamay gibi birçok kişinin özel hayatları, etnik kimlikleri ve ideolojik düşünceleri ile ilgili fişleme yapılmış.

Ancak istihbarat birimlerinin yapabileceği bu fişlemede, bütün isimlerin karşısında, "bize yakın, bize uzak, şu gurubun adamı, özel adres, özel telefonu, aile durumu ve yapısı, zaafları" gibi ifadeler bulunuyormuş.

Fişlemeye, insanların kim olduğunu, ne yaptığını bilmeye ne kadar ihtiyaç duyan bir toplum olduk. Fişleme eğilimimiz konusunda, Osmanlı’nın İstibdat dönemi bile pürupak kaldı. Üstelikte; Ergenekon iddianamesinde yer alan fişleme kanunsuz olan cinsinden.

Meclis Adalet Komisyonu gündeminde bir kanun tasarısı vardı; "Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı"…yani “resmi fişleme”.

Ne idi bu kişisel veriler? Ad, soyad, doğum tarihi, doğum yeri, telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, genetik bilgileri, ayrıca akli, fiziki, kültürel, ekonomik ve sosyal özelliklerimiz, yani ırk, siyasi düşünce, din, mezhep veya diğer inançlarımız.

Tüm bunlar şu şekilde çeşitlenebilir de ; Sevgiliniz kim? Gay misiniz? Dün akşam kiminle yemek yediniz? Nette kiminle chat yaptınız? Kime e-posta yolladınız? Bugün sabah telefonda kiminle ne konuştunuz? Neden sarı tişört giydiniz? Kanınız ne renk akar? (benim ki siyah beyaz ). 3 gün önce alt kat komşunuzla münakaşa etmişsiniz? Hımm…sizi gidi, karınızı boynuzladığınızdan da haberimiz var.

Eeee…ne olacak şimdi?

Sabah kaçta ilk olarak tuvalete çıktığımız da lazım mıydı? Fişime kenar süsü olsun , bunu da yazın; “Bu ara bağırsaklarımda hassasiyet var.”

Allahtan idrak yollarımda enfeksiyonum yok.

Şaka gibi ama gerçek işte …

Ergenekoncu Veli Küçük de eksik kalmamış…Allah ne verdi ise fişlemişte fişlemiş.... İddia ediliyor tabi ki!

Aman dikkat… tüm özelimiz, bireysel özgürlüklerimiz artık bir “tıkla” herkesin emrinde…

Daha önce fişlenmenin kibarcası “enformasyon-bilgi toplumu” idi, şimdi “ gözetim toplumu” oldu.

Haydi bakalım bütün fişliler ortaya dökülsün, görelim.

Bir fıkra geldi aklıma ; Nuhun gemisinde hayvanlar azıpta üreme yapamasın diye tüm erkek hayvanların cinsel organlarını kesmişler, ellerinede birer fiş vermişler, karaya inince cinsel organlarınız geri vereceğiz demişler. Ertesi gün bir bakmışlar meymun sevinçten zıpzıp zıplıyor. “Hayırdır maymun kardeş neden bu kadar sevinçlisin?”. Maymun zıplaya zıplaya cevap vermiş “Eşeğin fişini çaaldım, eşeğin fişini çaaldım”.

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..