Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '12

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Fıtnat Hanım

Fıtnat Hanım
 

(1842-1911)

Türk Divan şairi.

Şiirlerini ve yeteneğini keşfedip onu edebiyat dünyasına tanıtan Süleyman Nazif’tir.

Edebi başarılarının yanı sıra hattatlığı ile de ünlüdür, kendi elleriyle yazdığı bir Kur'anSüleyman Nazif Bey'e hediye etmiiştir.

Fitnat Hanımdan söz etmeden önce Divan edebiyatından kısaca bahsetmek istiyorum.

Divan edebiyatı, Türklerin İslam dinini benimsemesinden sonra ortaya çıkan yazılı edebiyatmış.

Arap ve Fars edebiyatlarının etkisi altında gelişmiş.

Arapça ve Farsça sözcüklerin Türk’çe ve Osmanlı’caya girmesinden sonra ve bu dillerde anlatımının benimsenmesinde kendini göstermiş.

Bütün bunların toplamında yani bu edebiyata da Divan edebiyatı deniliyormuş.

Neden divan denildiğinde de resmi yazılarda şöylede bir eklenti var.

Divan Edebiyatı olarak adlanmasının sebebi; şairlerin, şiirlerini divan denen el yazması kitaplarda toplamış olmalarındanmış.

O dönemlerde içinde Farsça, Arapça kelimelerle donatılmış yazım!

Bu tür edebiyat makbulmüş.

Saray çevresinde şairler ve yazarlar, yapıtlarını Arapça, Farsça yazıyorlarmış.

Osmanlı Devleti döneminde Arapça ve Farsça’nın etkisinde kalmış olan Osmanlıca dili, Divan Edebiyatında kullanılan ana dilmiş. Bir şeyi daha ilave etmeliyim.

Divan edebiyatında genellikle şiir türünde eserler varmış…

Düz yazı ve nesirler azmış. Resmi kayıtlar böyle diyor…

Kitaplar Fitnat Hanımın çok güzel bir kadın olduğunu yazıyor. Çok güzel, çok akıllı, çok eğitimli, kültürlü… İlk eşi ile olan evliliğinde eşinin aşırıya kaçan kıskançlıkları genç ve güzel kadının dünyasını daraltmış. Boşanmışlar.

Tarihçiler bu evliliğin Fitnat Hanım üzerinde iyi etkiler bırakmadığını yazıyor.

Ben şaşırıyorum.

Bin sekizyüzlü yıllarda doğan bu dünyalar güzeli kadının ünü bu zamanlara kadar geliyor. Bugünkü gibi medya desteği olmaksızın. İnanılır gibi değil. Bu ne büyüklüktür ki, asırlar bana mısın demiyor.

Fitnat Hanım denilince aklımıza Divan edebiyatı gelir, Divan Edebiyatında da Fitnat Hanım hatırlanır.

Burada onun çok güzel gazellerinden birini aktarmak istiyorum.

O zaman ve günümüz Türkçesi ile…

Neşve-i cam-ı muhabbetle gönül cuş eyler
Çekilen der ü gamı cümle feramuş eyler
Kıl hazer alma sakın aşık-ı zarın ahın
Seni bir şuh-ı sitemkara felek dun eyler
Bir nigehle komadı derdimi takrire mecal
Çeşm-i mestin nice guyaları hamuş eyler
Hale-i mah gibi sineye çekmiş mihri
Bezm-i vuslatta o kim yari deraguş eyler
Sen hem gülşen-i hüsnünde figan et cü hezar
Fıtnata derd-i dilin belki o gül guş eyler

(Günümüz Türkçesiyle)

Gönül sevgi kadehinin neşesiyle coşar
Çekilen dert ve üzüntüyü bütünüyle unutur
Ağlayan aşığın ahını alma sakın
Seni bir zulmedici güzele keder düşkün eyler
Bir bakışla derdimi anlatmaya derman koymadı
Sarhoş gözün nice söyleyenleri susturur
Ay haleleri gibi güneşi göğsüne çekmiş
O ki kavuşma meclisinde sevgiliyi kucaklar
Sen hemen güzelliğinin gül bahçesinde binlerce kez ağla
Ey Fitnat, belki gönül derdini o gül (sevgili) dinler. (alıntı)

 

Fitnat Hanım:

Genel kanı 1842'de doğduğuna yönelik olsa da, çeşitli kaynaklarda 1830lu yıllarda doğduğu belirtilmektedir.

Doğum yeri konusunda da ihtilaf mevcuttur, Trabzon ve Ordu bu ünlü şairi paylaşamamıştır; Bazı kaynaklara göre Trabzon'lu bazı kaynaklara göre ise Ordu'ludur.

Babası Hazinedarzade Zade Vezir Abdullah Paşa'dır.

Küçük yaşlarda ailesiyle beraber İstanbul'a taşındılar, Fıtnat Hanım burada iyi bir eğitim gördü.

Burada genç yaşta evlendi, fakat bu evliliği kısa sürdü.

Bu kısa süren ilk evliliğinden daha sonraları çok şikâyet etmiştir.

Özellikle bu ilk eşinin kıskançlığına dayanamıyordu.

Fıtnat Hanım zekâsı ve güzelliği ile ün salmıştır.

Gazel söylemekte de pek yetenekli olduğu söylenir.

İlk eşinin kuruntuları ve kıskançlıkları yüzünden gazel söylemeyi bırakmıştır.

Bu ilk evliliğinden sonra Bahriye Nezareti mektupçusu olan Mehmet Ali Efendi ile ikinci evliliğini yaptı.

Son dönem Osmanlı edebiyatının en ünlü kadın isimlerinden olan Fıtnat Hanım 1911yılında İstanbul'da vefat etmiştir.

Edirnekapı Mezarlığı'na defnedilmiştir.

Fıtnat Hanım, bir diğer divan edebiyatı şairi Zübeyde Fıtnat ile karıştırılmamalıdır.(alıntı)

 

Gazel

Eylesin tesir-i derdin cânâne Allah aşkına
Girmesin gam hâneme bîgâne Allah aşkına

Kim bilir dert ehlinin hâlin yine yâri bilir
Kıl tarrahhum dîde-i giryâne Allah aşkına

Bezm-i cânânım uzak bi sûziş-i hasret ile
Gel seninle yanalım pervâne Allah aşkına

Bî-harâb-âbâd- ı aşkındır unutma rahm edüp
Fıtnat’ı gel eyleme dîvâne Allah aşkına

 

Nur içinde yatsın. Bu kadınlar sayesinde bizlerde şimdi yazı yazabiliyoruz…

 

 

Nazan Şara Şatana

 

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....