- Kategori
- Gündelik Yaşam
Foça'nın; "deniz kızları, perileri kayıp, horozu ötmez, fokları gözükmez"
Foklar kayıp, ama sevgisi kaldı.
Bildiğimiz şu foklar olmasaydı, Foça, Foça olarak anılmazdı. Bir zamanlar fok kaynıyordu burası. Şimdi ara ki bulasın. Ama isim değişmedi: “Phokaia”
Foklar, açıklardaki siren kayalıklarında sürgünde. Aralarında balıkçılarla aman vermeyen bir savaş var. Bazı bazı kürek darbeleriyle can verseler de, fok’lar hala burada efsane.
Kalyon Otel sahibi, aynı zamanda de denizci. Tamer Erduran diyor ki “balıklara adım atacak yer kalmadı“ Nasıl kalsın ki. Balıkçı ağları 3-5 kilometre uzunlukta, denizi kaplamış. Ağların arasından yolunu bulmak güçleşince n’olur? Fok, ağlara dalıp parçalayarak öbür tarafa geçer. Eh, bari eli değmişken, ağ torbasında şöyle etli butlu kefallardan 15-20 tane de mideye indirdi mi, mesele yok”
BU BALIKÇI, FOK'U KAYIĞINA ALMIŞ. NE YAPACAK ACABA ?
Hak veriyoruz. Balıkçılarla foklar burada hep kavgalılar. Balıkçıların rızkını yediği için, onlarca “tu-kaka”oluyorlar.
Buradaki slogan şu: “Foça’nın: fokları gözükmüyor, horoz’u ötmüyor, deniz kızları aranıyor” “Kara taşı bulunamıyor”, Bir nevi"efsane" geri dönsün isteniyor sanki.
Burada SİTKanunları sıkı uygulanıyor. Askeriye dağlarda mesken tutmuş. Kıyılar balıkçılara ve onun düşmanları fok’lara kalmış. Ucundan da turizmciler iş yapıyor. Foça, metronun gelmesiyle birlikte İzmir’in arka bahçesi olmuş.
Oksijeni bol şehir. Nasıl olmasın ki. Kibritle şömineyi tutuşturmak, mumu yakmak isteseniz, kibrit çöpü, elinizde meşale oluveriyor. Sabahları yataktan kalkan, alışık olduğu tansiyon ilacını, o sabah kullanma gereği duymuyor
Nesli tükenmekte olan foklar, denizden biraz uzaktaki kayalıklarda yaşıyorlar. Dalgalardan ve rüzgardan, kaya kenarları jilet gibi olmuş. Aralarında da 5-10 adımlık kumsallar var. Fokların yurdu burası.
Gemiciler, bu jilet gibi kayalıklara henüz yaklaşırlarken, gemicileri direğe bağlarlarmış. Gözlerini kapatıp, kulaklarına da mum akıtırlarmış. Kayalıkların çıkardığı şehevi çağrılar duyulmasın, tayfalar gemiyi terk etmesin diyeymiş bu tedbirler, deniz kızları içinmiş. Tekneler batarmış buralarda.
Ama teknedeki Nuriler, Huri Kızlarını ne yapıp yapıp elde ederlermiş.. Ne efsane ama!
Foçada efsane çok.Phokaia’lılar usta denizcilermiş. 50 kürekli tekneleri ile seferlere katılan bir kavimmiş eskiden.
Samsundan Midilliye, Fransa ve İspanya’ya kadar koloniler kurmuşlar. Altın ve gümüş sikke’leri ilk bastıran kentlerdendi.
Phokaia’lılar, çağlarını Pers’lerle kapattı. (İ.Ö.546’da) Halk kenti, yeraltı yollarından terk ederek surların dışına çıktı. Pers’leri de İskender halletti.
Daha sonra 13’yy da, Çakabey’i görüyoruz sahnede. Derken Saruhan Beyden sonra Fatih burayı zaptetti. İşte o gün bu gün, nesli azalan fokları ile kıyı kasabamızda kafamıza göre turizmcilik yapıyoruz.
Buranın bir “karataş’ı” varmış. Şimdi de o çıktı başımıza. Ona basan ihya olurmuş. O yüzden, taşa basabilirim belkiş diye, herkes sokaklarda. Dur durak bilmez yürürler. “Karataş’ı gözardı edenler, restoranlarda “rakılama” ile ihya oluyorlar. Akıp giden güzelliklere baka baka, göz banyosu yapıp, gözlerini, ruhlarıunı dinlendiriyorlar.
Şimdi ne Nuri kaldı, ne de Huri. Kala kala SİT alanı bir bölge ve balıkçılarla savaş veren foklar kaldı. Ha, bir de rakılamalar kaldı. Hafta sonları ağzına kadar silme yerli turist dolu Foça. Şimdi vur patlasın, çevir kaz yanmasın, “eninenanay, dikine nanay, şinanay yavrum şinanay” geceleri var.
Millet fok’tan bıkmış, “Horoz”arıyor kazılarda. Bu horoz kırmızı altın horoz. Esas Foça’nın simgesi bu horoz. Fransız bayrağında da var. Fransızlar da aramış burada horozu.
Biz horozu, değneğin tepesinde tünerken görüp resimledik. Şimdi bu horoz çok konuşuluyor. Foçalılar, Pers’lilerden kaçarken, gemilerinin burnunda bu horoz resimlerivarmış. Marsilya’ya varınca da bu horozu çok sevmiş Fransızlar. Sırf bu yüzden de Fransız Tatil Köyü, ilk olarak Foça’da kurulmuştu. Şimdi adamları gücendirdik. Kala kala boş evlerle baş başa kaldık. Türkiye’nin ilk çıplaklar kampı buradaydı.
Eşelene eşelene Foça sokakları delik deşik. Kırmızı altın horozu arayanlar varmış hala. Ne horozmuş be
Fakat Foça’nın değişmez elitlerinden Fransızca öğretmeni Arda Ferah Köklü ve atletik yapılı eşi Vural, öte yanda Müstecap ve eşi Koko’ları, her aktivitede görmek olası. Eğlence tanziminde birebirler. KOKO’lar, oranın milli aşıkları. Öyküleri dillere destan. Aşkı uğruna diktiği fidanlar, koskoca, Foça’nın orman olmuş.
Eski çağlarda; “rakı olsaydı”, Foçalılar, Pers’leri kaleye hapsedip, “rakılama” yaptırırlar, bir anda kaynaşırlardı. Taaa, İspanya’lara kadar kürek çeke çeke zahmetler edip, buralardan kaçmazlardı. O işi burada, denizle bitişik, yan yana barlar yapıyor şimdi.
Ört ki, ölem !..
FOÇANIN SEMBOLLERİNDEN HOROZ VE FOK
BU BALIKÇI KAYIĞINA FOKU NİYE ALMIŞ ACABA *
EN İŞLEK MERKEZİ
FOÇANIN AŞIKLARI. AŞKLARI UĞRUNA ORMANLAR PEYDAHLANDI, DAĞI TAŞI ORMANLAR KAPLADI FOÇAYI. KOKOLAR, FOÇADA AŞKIN SİMGESİ.
SİREN KAYALIKLARI
SİREN KAYALIKLŞARINA SEFERLER DÜEZENLENMİŞ
FRANSIZCA ÖĞRETMENİ ARDA FERAH KÖKLÜ VURAL ÇİFTİ, FOÇANIN POPÜLER SİMASI. DOSTLARINI HER ZAMAN ÖZEL VE İTİNALI EVİNDE AĞIRLAR. VURAL BEY TENİS HOCASI HEM ATLET. KIŞIN BUZLARIN- ARASINDAN DENİZE GİRER.
ÇİFT, EVLERİNİN OCAKBAŞINDA
EVİNDE VERDİĞİ PARTİLE UNUTULMAZ.
VURAL BEY -SOLDA- VE FRANSIZCA ÖĞRETMENİ OLAN EŞİ ARDA HANIM İLE BİRLİKTE -SOL BAŞTA- DİĞERİ DE ARDA HANIMIN BUCADAKİ AYNI OKULDAN ARKADAŞI FERHAT CELLEK İLE