Foça olayı bardağı taşırmadı mı?

‘FOÇA  OLAYI’  BARDAĞI  TAŞIRMADI  MI !?
Daha ne olmasını bekliyoruz, yetmedi mi artık akan kanlar, yetmedi mi yaşattıkları sıkıntı ve bunalım, verdikleri maddi ve manevi zararlar bu hainleri tatmin etmedi mi daha!? Bu devlet daha neyi ve daha neler olmasını bekliyor!?
İzmir - Foça’da, 9 Ağustos 2012 Perşembe günü (bugün) askerî servis aracıyla görevlerine giden denizci askerlerimize PKK tarafından bir saldırı yapıldı. Kimine göre 2 şehit verdik ve araçta bulunan Denizcilerin hepsi yaralandı… Kimine göre de bir şehit, 17 yaralı vardı. İlk sabah saatlerde sağlıklı bir bilgi alınamadı, ilgililerden akşama doğru daha net bilgiler alırız inşallah…
Sonra gelen haberde; önce birinci araca bombalı saldırı yapılmış, araç silâhlarla taranmış ve beklemişler. Yardıma gelen ikinci araç için de tuzak hazırlamışlar ve ikinci bomba da bu araç için patlatılmış… Yani tam bir kıyım, tam acımasız bir şiddet ve tam da PKK hainlerine yakışır bir terör!..
Foça’da bu ikinci saldırı oluyor. Daha önce de Karacıların askerî servis aracını bombalamışlar, sivil ve çocukları da öldürmüşlerdi…
İnsanın aklına gelen ilk şey de; “Hani bu ülkenin istihbaratı!?” sorusu oluyor…
Uğruna bir gecede kanunlar çıkartılan MİT Başkanı ne işlerle meşgul? Yoksa CHP’lilerin iddia ettikleri gibi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve ailesini dinlemekten, başka işlere vakitleri mi kalmıyor, ne!?
Sayın Başbakan ve sayın Milli Savunma Bakanı; “Terörle mücadele çok iyi gidiyor” diyorlardı… Bu mu “ÇOK İYİ” giden mücadele!? Ya “Kötü” gitse neler olacaktı acaba?
Hadi, Doğu ve Güneydoğu’da sarp dağlar arasındaki inlerde, mağaralarda sığınıyorlardı? Eee, en Batı’daki modern İzmir’de nerede barınıyorlardı, istihbaratımız uyuyor muydu!?
Şimdiye kadar bu hainler; kendi köylerini yakıp - yıkıp, yıllardır beraber yaşadıkları köylülerini taradılar, evlerini ve okullarını yaktılar, kundaktaki bebeklerini vurup, bazılarını dağlara kaçırdılar… Sayısını unuttuğumuz kadar yol kesip, soygun ve kıyım yaptılar. Şehirlerarası yollara mayınlar döşediler, öğretmen ve askerlerimizi kaçırdılar…
Büyük şehirlerimizdeki halk otobüslerine Molotof kokteyller, bombalar atıp, silâhlarla taradılar. Birçok memur, işçi, öğrenci, ev kadını ve bebelerini yaktılar, öldürdüler, sakat bıraktılar… Bazı semtlerde, bir gecede onlarca aracı devirip, ateşe verdiler… Turistik bölgeleri bombalayıp, ormanlarını yaktılar… Şimdi de geldiler, ülkemizin en kültürlü ve modern insanlarının yaşadığı, “Kültür Şehri İzmir”in göbeğinde eyleme kalkıştılar!..
Bu bir isyandır, ayrışmaktır, kalkışmadır, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak hepimizi aşağılamaktır!..
Son olayı; “Boş ver, zati orası Gâvur İzmir”di deyip geçmeniz ve bundan da ‘lâf ebeliğiyle’ yakayı kurtarmanız mümkün müdür?
Şu kahrolası KANDİL mi bombalanacak, Kuzey Irak’a mı girilecek, bir şekilde İran ve Suriye’nin bunlara desteği mi kesilecek; yoksa, artık Amerika’ya rest mi çekilecek!? Ne yapılacaksa yapın, ülke elden gidiyor, yeter ama yahu!..
Vatandaş olarak biz bile tehlikenin farkındayken, siz büyüklerimiz niye geri geri duruyorsunuz, bunu bize bir açıklasanıza!..
CHP; “TBMM’yi toplayalım, bu ciddi sorunları orada tartışıp, ne karar verilecekse hükümete yetki verelim” diyor. İktidardaki AKP neyse, son olup bitenler yüzünden Meclis’e hesap vermekten çekiniyor olabilir de; MHP niye ısrarla Meclis’e gelmek istemiyor, işte bunu anlamak mümkün değil!?
E hani, bu terör belâsıyla dişe - diş mücadeleyi en çok isteyen MHP değil miydi? Gelin de verin şu yetkiyi işte, elinizi tutan birileri mi var!?
Yarın; Tunus, Libya, Mısır ve Suriye’nin başına gelenler bizim de başımıza gelmeden; “Ah keşke Meclis’i toplayıp da, sınır dışı operasyonlar için Ordumuza tam yetki verseydik de bunlar başımıza gelmeseydi keşke!..” dememek için, gelin şu işi bitirin artık!..
Terörün dinî, imanı, kitabı ve vicdanı yoktur! Size mermi ve bombalarla saldırır! Onlara aynı dilden cevap veremezsek; ülkemiz parça parça edilir ve yok olur gideriz!..
Şu Foça’da son yaptıklarına bir bakınız; bunlar acınacak ve barış yapılacak yaratıklar mı Allahaşkına!..
                                                                                                    

Sakin KOŞAR…