Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '06

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Fotoğrafın anlatamadığı ülke: İskoçya

Fotoğrafın anlatamadığı ülke: İskoçya
 

550 kare fotoğraf var, bakıp duruyorum... Fotoğrafçılıkla ilgili bir kitabın giriş cümlelerinden birinde “dünyanın en yaygın hobisidir; fotoğraf makinasına sahip olunmasa bile bir fotoğrafın karesine girmeye çalışmayan insan yok gibidir” diyordu.

Fotoğraf bana, sona ereceği bilinen her anın ölümsüzlük mücadelesi gibi gelir. Fotoğraf makinası belki sırf bu yüzden tatillerin, gezilerin, en güzel anların ilk yardım çantasıdır.

İyi bir donanıma sahipseniz, gözün gördüğünü vizörde yakalamak mümkündür ama gönlün gördüğünü fotoğraflamak imkansız gelir bana. Elinize alıp baktığınız karedeki görüntü duygularınızı tazelemenin ötesine geçemez ve duygular sadece sizindir. İyi bir fotoğraf, iyi bir yazı gibi sadece okuyanın-bakanın anlam yükleyeceği bir duygu yolculuğunun aracıdır.

Gezi yazılarını oldum olası severim. İlkokul çağlarımda bisikletimle bozuk yolları arşınlarken kendimi tır şoförü olarak hayal ederdim. Yol üzerindeki tümsekler sınır kapıları olurdu. Bisikletten inip hayalimdeki pasaport memuruyla konuşurdum. Geceleri yanıma aldığım avuç içi pilli radyoyu kulağıma dayardım. Parmağımın ufak hareketleriyle değişen istasyondan gelen farklı dilleri duymadan uykuya dalamazdım. Gezi kitaplarının, notlarının her satırı ayrı bir yolculuktur benim için. Yazı kalitesine aldırış etmeden büyük bir hevesle okuyabildiğim ender bir türdür gezi yazıları. Yazarın gezerken görüp etkilendiği, bir sonraki gezgin için not düştüğü yerler ve karakterler ölmeden önce yazılan vasiyet gibi gelir bana.

İskoçya’yı görmeyi hep çok istemiştim. Bir yer hakkında gereğinden fazla dolmuş olmanın getireceği yükü bilerek çıktık yola. Dağlar, göller, balıkçı kasabaları her zamankinden fazla önem kazanır böyle durumlarda. Hayal kırıklığı yaşamak kadar görülenlerin aktarımında da abartı yapmak olasıdır. Gezip görüğüm İskoçya, bu ikilem arasından, hayallerimde yaşattığım yolu bularak kendine çok yakışan tahtına oturdu.

Gezi notları genelde bir rehber görevi görür veya okuyanın dimağında sessiz ama çok derin bir yolculuk aracı olur. Nerelerin görüleceği, karşılaşılan ilginç karakterlerle harmanlanır ve okuyanın hayaline sunulur. Coğrafi bir parçayı görülesi, tadılası bir mekan haline getiren, o coğrafyada bulunan canlı doğasının, bulunduğu coğrafyayla ne kadar iç içe geçmiş olduğudur.

Yazdıklarımın, genel gezi yazısı doğasına aykırı olduğunun farkındayım. Girişi olup, gelişmesi bulunmayan bir yazı olarak gelişiyor paragraflar. Kelimelerin anlatamadığı çok duygu vardır, bunu iyi biliyorum. Elimde olmadan ve belki de biraz haris davranarak gelişme bölümünü atlayarak sadece sonuç yazmak istiyorum.

 
Toplam blog
: 33
: 2040
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Evli. Baba. Ailesine düşkün. Mühendis. Fenerbahçeli. Suya yazar.   ..