Fransa'da Hizbullah terörü mü?

Fransa'da otuz iki saat süren 'terör mücadelesi', "terörist" in pencereden atlarken öldürülmesiyle sona erdi. Adı "Muhammed" olan Cezair asıllı gencin, aynı zamanda El-Kaide'den terörist eğitimi aldığı da söyleniyor.

Bu şahıs, Fransa güvenlik güçlerinden üç kişiyi ve Yahudi okuluna baskın verip orada da dört kişiyi öldürmekle suçlanıyor.

Uzun süre polise direnen, silah donanımı mükemmel bu işsiz güçsüz genç, nihayet Fransa'nın tüm özel eğitimlilerinin yaptığı baskınla saf dışı ediliyor.

Olaya kuş bakışı baktığımızda, bir zamanlar Türkiyede gerçekleşen bir operasyonu hatırlatıyor: Hizbullah lideri olduğu söylenen Hüseyin adlı kişiyi yapılan o uzun metrajlı terör baskınını...

Fransa'da yaklaşan seçimleri de düşündüğümüz de, bu naklen yayınlanan "terör baskını" nın sadece bir terör mücadelesi olmaktan daha farklı ve daha "derin" anlamları olduğunu söyleyebiliriz.

Türkiyede bir villa baskını ile saf dışı edilen ve baskının tüm televizyonlardan canlı yayınlandığı olayın, aslında görünmeyen devletin kendi besleyip büyüttüğü elemanını, işi bittiği için saf dışı etmek olduğunu sonraki yorumlardan öğrenmiştik.

Fransa'da bugün sona eren ve otuz iki saat süren canlı "terörist avı" nın da buna benzer yanları çok...İnsanın dikkatini çekecek kadar çok hem de:

1-Bu işsiz güçsüz genç adam bu kadar silah donanımını nasıl elde etmiş?...

2-Fransız istihbaratı böyle "tehlikeli" bir adamı nasıl gözden kaçırmış?...

3- Olay neden Sarkozy'nin seçim tahminlerinde gerilerde olduğu bir zamanda gerçekleşiyor.

4-O Sarkozy ki, "Fransada yabancılar gereğinden fazla" diyerek, aşırı sağdan oy devşirmek istiyordu. Adı "Muhammed" olan bu "terörist"in telef edildiği bu olayın tam seçim arefesine denk gelmesi biraz fazla "tesadüf" gibi durmuyor mu?.

5-Türkiye ile papaz olan Sarkozy'nin, başbakanı İsraile  "one minute" diyen  bir Müslüman ülkeye karşı bu olay elini güçlendirebilir mi? Ne de olsa "Muhammed" in öldürdüğü dört kişi Yahudi idi....

Bunlar ve buna benzer sorular, Fransa'daki olayın vehameti  yanında, "komplo teorileri" üretmeye elverişli  yanları olduğunu da düşündürüyor insana...Böyle işlerde, bugüne kadar gerçekleşmemiş teori bulunmadığını da dikkate alırsak, Fransadaki olayın, vukuundan beter şuyuulara gebe olduğunu söylemek mümkün.

Son olarak, Almanyadaki "Dönerci cinayetleri" sanıklarının, aslında Alman derin devletinin bilgisi dahilinde çalıştıklarının ortaya çıktığını da ilave edelim de "burası Avrupa, burada böyle şeyler olmaz", diyeceklerin sesini baştan keselim.

Acaba, Fransa'da da bir "Anayasayı Koruma Teşkilatı" var mı?

Adı, Anayasayı koruma teşkilatı mıdır,yoksa Sarkozy'i koruma teşkilatı mıdır bilemeyeceğim ama bir şey olduğu kesin!