Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Fransa ve Sarkozy budur, ya biz neyiz?

Fransa ve Sarkozy budur, ya biz neyiz?
 

Fransız parlamentosu  “Ermeni soykırımı yoktur” diyeni cezalandıracak yasa tasarısını kabul etti. Buna tarihi araştırma yapan akademisyenler, enteller, gazeteciler yani bila istisna herkes dahil. Bu ne demektir? 1915 olaylarıyla ilgili olarak Fransa’da kimse araştırma yapamayacak demektir.

İşin soykırım kısmı yeni değil, zaten yıllar öncesinden pek çok ülke Ermenilere soykırım uygulandığını kabul ettiler. Biz de her seferinde aynı celallenmeyi gösterdik, aynı klişe milliyetçilikle estik, gürledik, elçileri geri çektik, boykot ettik, diplomatik itirazlarda bulunduk, sonra? Sonra durulduk, konuyu tekrar rafa kaldırdık.

Şimdi de Fransa’nın Cezayir ve Ruanda’da yaptıklarını hatırlatıyoruz…senin soykırımın benim soykırımımı döver der gibi. Peki bu soykırımlar olurken nerdeydik biz? Bize yılan dokunduğunda mı aklımıza geliyor tüm dünyada yapılan soykırımlar, katliamlar? Yılan bize dokunmuyorsa, bana ne mi?  

Başbakan çıkmış bangır bangır bağırıyor ‘Fransa bu kararla ifade özgürlüğüne büyük bir balta vurmuştur’ diye.

Elbette Fransa ayıp yaptı, haklıyız haklı olmasına ancak hani derler ya ‘tencere dibin kara, seninki benden kara’… Kimse de dönüp bakmıyor, TCK’nın ifade ve düşünceyi suç sayan anlı şanlı 301 ayıbına. Fransa’da çıkan yasa ne ise 301 de aynısı.  

Fransa’da söz konusu yasa çıkınca ifade özgürlüğüne darbe oluyor ama aynı gün elli gazeteciyi gözaltına alırken ifade özgürlüğüne darbe olmuyor. AİHM’de Türkiye aleyhine açılmış kaç tane insan hakları ihlali, kaç tane ifade özgürlüğüne balta vurma davası var acaba?

Sarkozy elbette tarihi siyasete alet ediyor, ikitidarda kalabilme uğruna küçüldükçe küçülüyor, adamın meşrebi bu, devlet adamı olamadı ki. Peki ya biz mesela Dersim’i neye tahvil ediyoruz. Siyasete değil mi?

Yakın tarihinde dağ gibi bir Hrant Dink katliamı varken, faili meçhuller varken, farklı etnik kimlikleri ülkeden kovarken, Sarkozy’den kat be kat daha fazla milliyetçilik yaparken, ayıp olmuyor mu ifade özgürlüğünden, insan haklarından filan söz etmek?

1915’in üstünü açalım, doğru yanlış ne var ne yoksa ortaya çıksın, yaşananlar için savunabileceğimiz bir tezimiz olsun diyeceğimize tam tersini yaptık, tarihin üstünü örtbas ederek, görmemezlikten geldik. Ancak böyle soykırıma ilişkin diğer ülkelerde yasalar çıktıkça babalanmayı bildik.

Sanki çok demokratik bir ülkeymişiz gibi, sınırsız ifade ve düşünce özgürlüğü varmış gibi şimdi Fransa’yı bununla ayıplamak bana hiç gerçekçi gelmiyor.

Ayrıca pek çoğunun düşündüğü gibi Fransa’nın demokratik bir ülke olduğunu ve düşünce özgürlüğünün de sınırsız olduğunu düşünmüyorum. Bakmayın Voltarie’den, Sartre’den dem vuranlara… yabancı düşmanlığı onlarda, aşırı milliyetçilik onlarda, İslam düşmanlığı onlarda. Orada yaşayan Tunus, Fas, Cezayirlilere ve dahi Türklere nasıl ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptıklarını bizzat gözlerimle gördüm.

Fransa'ya karşı uygulanacak yaptırımların hiçbir etkisi olacağını düşünmüyorum.  1915'te yaşananların üstü örtülmeye, günlük politikalarla geçiştirilmeye çalışıldığı sürece bu yarayı daha çok kaşıyan olur.

1915’te yaşananları açıkça ortaya çıkararak ona göre bir tez ve yön oluşturmaktan başka hiçbir yolumuz yok. Ona da yürek ister!   

 

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..