Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '12

 
Kategori
Tarih
 

Fransız kadınlarının iftar ve teravih seyri

Fransız kadınlarının iftar ve teravih seyri
 

III. Ahmed Han devrinde Fransa’ya Büyükelçi olarak gönderilen;

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi,

‘Bu ülkede kadınların hükmünün geçtiğini, çünkü itibarlarının erkeklerde yüksek olduğunu’ söyler.

İlave eder:

“İstedikleri ne ise işlerler ve murat ettikleri yere giderler. En âlâ Beyzade, onların en aşağısına haddinden ziyade riayet ve hürmet eder.”

 

 

Bazı hikâyeler güzeldir, bazıları enterasandır.

Bugün sizlere aktaracağım anlatı da bana göre bir hayli enteresan.

Fakat bir an düşündüm. Kendimi o Fransız Bayanların yerine koydum.

Empati yaptım.

Hak verdim.

 

İslam dini güzelliklerin dinidir.

İslam dini ciddi bir terbiyedir.

Bedenimizi, ruhumuzu, aklımızı, şuurumuzu, isteklerimizi terbiye ederiz.

Haramı ve helali biliriz.

Günahı ve sevabı da iyi biliriz.

Bizler İslami bilerek, severek yetiştirilmişizdir.

 

Bizim dini vecibelerimizi yerine getirdiğimizde güzellikler görülür.

 

Ne kadar güzeldir, iftar sofrası.

Bütün gün aç kalmışızdır, soframız Ramazanın bereketi ile donanmıştır. Büyüklerimiz, sevdiklerimiz, hatta küs olduklarımız, hatta hoşlanmadıklarımız ile bile bir araya gelir, bütün kırgınlıklarımızdan vazgeçeriz. Bu da bir çeşit terbiye bir çeşit eğitim değil midir?

Sonra iftarın ardından demlenen çaylar her evde olmaz mı?

Ardından camilere gidilmez mi?

Teravih namazı kılınmaz mı?

Teravif namazının sizlere bir de resmi açıklamasını burada aktarmak istiyorum.


İslam dininde, Terâvih namazı, Ramazanayında her gece kılınan bir namazdır.

Kadın ve erkeğe sünnet-i' müekkede olup yirmi rekâttır. Cemaatlekılınması sünnettir. Tek başına da kılınabilir.

Teravih Namazı Yatsı'dan 15–20 dakika sonra Yatsı Ezanı okunur.

Teravih namazının vakti, yatsı namazındansonra başlar, sabah namazıvakti girinceye kadar devam eder.

Teravih namazı yatsıya tâbi bir sünnet olduğu için, vitir namazıteravihten sonra kılındığı gibi, önce de kılınabilir.

Âdet olan, teravihi önce kılıp vitri sonra kılmaktır.

Bu sebeble teravihin bir kısmında imama yetişen bir kimse, imam vitre kalkınca imamla beraber önce vitri kılıp sonra teravihten kılamadıklarını kazâ etmesi câizdir.

Teravih namazı vakti içinde kılınmazsa, vakti dışında ne cemaatle, ne de tek başına (münferiden) kazâ edilmez.

İki veya dört rekatte bir selam verilir.

Her selamdan sonra biraz oturmak sünnettir.

Bu esnada salevat-ı şerife, salât-ı ümmiye, ayet veya dualar okunur.(alıntı)

Güzelliklerle dolu İslam Dinini tabiki yabancılar bir hayli merak etmişler, hala merak ediyorlar.

O kadar çok yabancı güzel dinimize âşık olup Müslüman oluyor ki…

 

Bugün sizlere aktaracağım anlatı da hoşunuza gidecek bir hikâye. Sizlere aynen aktarıyorum…

 

Çelebinin seyahatnamesinde yazdığına göre, Osmanlı elçilik heyeti, Fransa’ya ayak basışından itibaren adeta kadın kafilelerinin hücumuna maruz kaldı.

Hele Ramazan ayı geldiğinde bu ilgi büsbütün arttı.

 

Seyahatnamede bu olay şöyle rivayet edilmektedir:

 

“Ramazan-ı Şerif gelip oruç tuttuk. Geceleri cemaate teravih kıldık. Yine böyle bir teravih namazından sonra, Fransız ileri gelenlerinden biri gelip;

 

“Hanımlarımız gelip iftar eylediğinizi ve yemek yediğinizi seyretmek ister. Eğer izniniz olursa cümlemizi sevindirirsiniz ve belki kralımız da haz duyarlar.” dedi.

 

Biz de çaresiz kalıp:

 

“Elimizden ne gelir, hoş geldiler, safa geldiler.”

 

Dedik. Akşama yarım saat kala iki yüz kadar kadın, altın ve ziynetler içinde, elmaslara batmış halde yanımıza gelip, karşımıza oturdular.

 

Gûya konağımız kadınlar evine döndü, doldu taştı.

 

Sanki burası düğün evi oldu.

 

Hele her ne hal ise, biz bu azabı çekip iftar ettik ve yemek yedik.

 

Bunlar gittikten sonra teravih namazını eda ettik.

 

Ertesi günü teravih namazı kıldığımızı haber almışlar, yine iftara yarım saat kala iki yüz kadar kadın ve kızlar çıkageldiler. Her biri şekerleme ve çörekler getirdiler.

İftar ve taam eyledik. Yemekten sonra gitmediler.

 

Meğer teravih namazını beklermiş.

Çare yok, abdest alıp teravih namazını kıldık ve bunlar giderken tekrar izin istediler.

 

Her gece gelip, iftar ve teravih namazını temaşa için yalvarır oldular, izin verdik.

 

Cemaatle oturup, gece teravihi tamam edip, ilahiler ve tesbih lerle bütün kadınlar seyretti ve bütün kadınlar hayran seyretti ve hayran kaldılar.(alıntı)

 

Şimdi bana hak verdiniz mi?

Fransız bayanları gerçekten şaşırmışlardır.

İslam dini aynı zamanda cazip bir dindir, güzel bir dindir…

 

 

Nazan Şara Şatana

http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

https://twitter.com/#!/nazansarasatana

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....