Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '13

 
Kategori
Futbol
 

Futbolda alt yapı dedikleri...

Futbolda alt yapı dedikleri...
 

TV de spor kulüpleri kanalında  zaman zaman  U15, U16, ,U17, U18    maçlarına rastlıyorum, doğrusunu isterseniz izlerken de  pek keyif almıyorum.    Bu yaş grubu maçlarında  içlerinde ‘’tamam işte, bu çocuk ilerde adam olur’’ diyeceğim  futbolcu adayı göremiyorum.

Sonra kendi kendime  karar veriyorum. Yok…Bu sistemle buradan futbolcu çıkmaz.  Bu ligler günü kurtarmaya yarayan zoraki ligler.   Biri çıkıp  bu liglerden çıkan 3-5 futbolcu sayamaz çünkü buralardan çıkan bir yıldız futbolcu görmüyoruz takımlarımızda.

Bu çocuklar kendi yaş gruplarında oynar, kendi aralarında oynar orada kalırlar.

Bakın  zaten hiçbir ulusal  yaş grubu takımımızın doğru dürüst bir başarısı var mıdır Avrupa’da?

Bunun çeşitli sebepleri var.  Birincisi doğru futbolcu seçimi olmaması, diğeri  seçilenlerin de kalıplaşmış  oyun sistemine  mahkum edilmesi.  Bu futbolcu yeteneğini engelliyor,  bireysel olarak ön plana çıkmasına izin vermiyor.

Geçen sezon  Fenerbahçe’de zaman zaman kadroya alınan ve  geleceğin straları olarak lanse edilen ve gerçekten benim de beğendiğim  Beykan Şimşek  Karabük’e kiralandı. Ses yok.  Keza  Messi lakaplı Recep  Niyaz Bucaspor’a kiralandı kayboldu gitti.

2 sezon önceki  harikalar yaratan Fenerbahçe  U16 takımı ne oldu?.  Nerede?. Futbol ilelebet aynı yaştaki futbolcularla oynanmıyor.  Biz amatör kümede 15 yaşında  ilk lisansı çıkartıp futbol oynamaya başladığımızda  ayağı 45 numara babamız yaşında adamlarla oynardık. Peki öyle mi oynansın?.  Keşke öyle oynansa  ama bakıyorum değil profesyonel takımların , mahalledeki amatör takımın bile yaş grubu takımı var. Eli mecbur.

Bunu neden yazıyorum?. Şunun için. Bir örnek vereyim.

Fenerbahçe eb son olarak Eskişehirspor’dan Alper Potuk isimli bir genç yeteneği Galatasaray’ın elinden dünyanın da parasını vererek aldı.  2 futbolcu  ve 17 milyon lira para ödedi.  Bu orta ölçekli bir sanayi şirketinin yıllık karıdır. O da işler iyi gittiyse!.  Keza Mehmet Topuz’un Beşiktaş’ın elinden alınışı da farklı değildir.

Alper’in   futbolcu olarak yetiştiği bölge  Afyon-Bolvadi n bir futbol  şehri değildir. Buna rağmen bu çocuk  oralardan çıkıp buralara gelmiş, ona sözümüz yok, ayrıca kendisini beğenen bir sporseverim. İsyanım  sisteme.

Fenerbahçe’yi iyi bildiğimden Fenerbahçe’den örnek vermek kolay oluyor.

Eskiden  Fenerbahçe stadında  amatör maçlar oynanırdı. Biz çocukken  stadın duvarından atlar, sabahtan akşama bu amatör maçları izlerdik.  Bizimle beraber Fenerbahçe’li  spor adamları izlerdi zaman zaman mecburen.  Burası bir futbolcu tarlasıydı adeta.

Fenerbahçe takımı sezon açılışlarında veya  boş haftalarda  Kadıköy’ün amatör ligdeki takımlarıyla oynardı.  Bunların Başında Yel değirmeni ve Acıbadem geliridi.  1940-1950 li takımın  neredeyse tamamı buralardan yetilşen futbolcularmış.   Allah ömürler versin Halid Deringör hala hayatta ve bunlardan biridir. Keza yakın zamanda kaybettiğimiz Nedim Günar  , hatta Can Bartu hep aynı semtin çocuklarıdır.

Fenerbahçe  ya bu takımlardan futbolcu alırdı, ya Haydarpaşa Lisesinden. Nitekim  eskinin dev okulu  aynı zamanda bir sporcu fabrikası  Haydarpaşa Lisesinin o zamanki rengi  1970 lere kadar Sarı-Lacivertti.  Sonradan kırmızı-beyaza dönüşmüştür.

Fenerbahçe  kulübü bugün bir çok sahaya sahiptir.  Bu s güzel çim ahalarda sadece yaş grubu maçları oynanmaktadır. Oysa  bu maçlardan önce veya sonra  bu sahalarda  çevrenin amatör kulplerinin maçları olmalı ve burada sivrilen futbolcular seçilmeli ,alınmalıdır.  Bizim zamanımızda 1970 li yıllrda biz  amatör olarak Dereağzı sahasında çok maç yapmıştık ve bir şampiyonluk maçımızdan sonra 3 futbolcumuz  Yel değirmeni takımından. Fenerbahçe’ye transfer olmuştu. .

Sırf İstanbul’da   1, 2. Ve Süper amatörde,  Bölgesel ligde çok fazla takım var.  Yani kaynak lebiderya ama  izleyen yok, gözleyen yok.

Kulüplerimizin  ödenmesi mümkün olmayan borçlar içinde kıvranması boşuna değildir.

Futbol şehri olmayan Afyon-Bolvadin’in,   3 büyükleri barındıran  bir sürü profesyonel, amatör takıma ve binlerce futbolcuya sahip  futbol şehri  İstanbul’a  futbolcu   yetiştirmesi ve ve bu futbolcunun da 17 milyon transfer maliyeti ile  kapışılarak alınması  ancak tebrik edilmesi gereken başarıdır.  Hem onları , hem de onu keşfeden  Eskişehirspor’u kutlamak gerekir.

Yaş grubu bana göre aldatmacadır. Futbolcunun iyisi  gerçek amatörde belli olur.  Futboldan anlayan  futbol  izleyicisi, futbolcu avcısı  futbol adamları tarafından da keşfedilirler.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..