- Kategori
- Kent Tarihi
Ayrılıkçeşme

Yarın (29) Ekim 2013) açılışı yapılacak olan Marmaray tüp geçidinin Asya bölümünün başlangıç durağı aynı zamanda Kadıköy-Kartal metrosunun Kadıköy’den sonraki ilk durağı olan AYRILIKÇEŞM''nin ismi konumu itibari ile çok söylenir oldu. Oysa bundan 5-6 yıl önce sorsanız İstanbul’un Asya yakasında bile Ayrılıkçeşme’yi sadece bir bölüm Kadıköylü’den başka pek fazla kimsenin bileceğini düşünmezdim. Bugün de hala orasının neresi olduğunu İstanbul’da yaşayanların %90 ı bilmez çünkü orası bir semt veya yerleşim merkezi değildir.
Hayatının çok büyük bir bölümünü Kadıköy’de ve Ayrılıkçeşme’nin içinde bulunduğu Yel değirmeni semtinde yaşamış birisi olarak Ayrılıkçeşme ‘yi ve 50 seneki önceki halini çok iyi hatırlıyorum..
Yel değirmeni semtinden hafif meyilli Karakolhane caddesinden aşağı i Haydarpaşa tren köprüsüne doğru ndiğinizde karşınıza çıkan cadde Ayrılıkçeşme sokağıdır. (Eskiden tabelada öyle yazardı. Şimdi çok işlek bir cadde) Diğer taraftan Yıldızbakkal (Acıbadem) semtinden başlayan tarihi Arap mezarlığının bittiği yerdir Ayrılıkçeşme ve paralelinde de tren yolu kenarında tarihi tek katlı evler vardır. (Eski Paris mahallesi)
Ayrılıkçeşme’yi Koşuyolu’nda oturanlar da iyi bilir çünkü Kadıköy’den Koşuyolu’na gitmek için Ayrılıkçeşme ve İbrahimağa semti ve sahası arasından geçmek zorunda idiler.
1980 lere kadar olan sürede ve de bilhassa bizim çocukluğumuzda ve gençliğimizde Ayrılılkçeşme’nin devamı İbrahimağa çayırı idi ki orada bakımsız da olsa semtin ihtiyacını karşılayan bir futbol sahası vardı. (Şimdiki Nautilius AVM) Sıra sıra dizili at kestanesi ağaçları ortasından, tarlaların arasından girilen, çeşitli meyve ağaçlarının da bulunduğu İbrahimağa çayırı aslında yazları ailelerin de yoğun rağbet ettiği, yemyeşil cennet gibi bir pİknik alanıydı. Çayırın Acıbadem’e hakim tepesinde bir de muhteşem bir köşk vardı. Buna Sokullu Köşkü deniyordu ki daha sonraları Özel Anadolu Lisesi olmuştu. 1970 lerin sonunda maalesef yerleşime açıldı ve kısacık bir zaman içinde bir beton yığını oluverdi.
Biz çocukken ve daha sonra gençken Yeldeğirmeni takımında oynadığımızdan antreman için İbrahimağa sahasına giderken (şimdi bütün amatörler 500 metreye otobüslerle gidiyor) bu Ayrılıkçeşme önünden çok geçtik. Hatta okuduğumuz Kadıköy Ticaret Lisesi Ayrılıkçeşme’nin sokağındaydı. (Sarayardı sok) Benim bildiğim bir anıt olarak muhteşem gçünen bu çeşmeden 1960 dan belki de çok daha önce den beri su akmaz. Sebebini bilmiyorum. İstanbul’daki günümüze ulaşan tarihi birçok çeşmelerin durumu da aynıdır. Akmazlar!. birçok idman ve maç dönüşü susuzluğumuzu bu çeşmeden değil de karşısındaki tarla sahiplerinden birinin açtığı çeşmeden giderirdik.
Ayrılıkçeşme – İbrahimağa biz küçükken toz toprak bir yoldu. Annemin anlattığına göre 1940 larda burada Kadıköy - Haydarpaşa köprüsü ring hattı yapan tramvay geçermiş. Daha sonraları Yel değirmeni’nin yokuş olan ve Ayrılıkçeşme'ye inen Karakolhane caddesinde tramvay devrilince seferden vazgeçmişler!. Bizim gençliğimizde de 2 numaralı Kadıköy-Gar otobüsü (Skoda) ring seferi yapar ve buralardan geçerdi. Çok soğuk havalarda iskeleden Yeldeğirmenine ona binerdik.
1960 larda Kadıköy-Sirkeci arasında araba vapuru çalışırdı. Amaç Ankara yolundan gelen yük kamyonlarının Kadıköy’den çabucak taşınmasıydı Sirkeci’ye. O zamanlar Harem yok muydu hatırlamıyorum ama bu yeterli olmadı. Kaldırdılar. Çünkü Kadıköy’den, Ayrılkçeşme-İbarhimağa’ya hatta Ankara yoluna uzamıştı lkmyon kuyrukları. Belki de Harem iskelesini bundan sonra yaptılar. .
Bir de Ayrılıkçeşme'nin hemen altında bir dar tren yolu geçidi vardı. Sağanak Yağmur yağdığı zaman çukur olan bu geçit su dolar, bunu fark edemeyen tektük araçlar da o suya gömülür, ertesi gün tüm mahalle sakini o suların ordan çekilmesini izlemeye, bazen aracın kurtarılmasını izlemeye Ayrılıkçeşme ‘nin yüksek yerlerine doluşurdu. Yine böyle bir su baskınında ahali toplanmış, merakla ne olacağını beklerken evi orada olan yaşlı bir kadın, arkadaşlardan birine ‘’evladım ne olmuş burada’’ diye sormuş, muzip arkadaş da ‘’senin evin yanmış haberin yok mu?’’ deyince zavallı kadın oracığa düşüp bayılmıştı.
Ayrılıkçeşme tarihi itibarı ile çok önemli bir yerdi. Bugün de suyu akmasa da dimdik ayakta duran çeşme’nin varlığı 6 asır önceye dayanmaktadır. Tarih kitapları çeşmeyi i 4.Murat’ın yaptırdığını yazar. Hacca giden hacılar ve Anadolu’ya sefere çıkan Surre alaylarının Ayrılık çeşme'den sularını içip aileleri ile vedalaşıp, İbrahimağa çayırında toplandıklarını yazar.
Şimdi 50 yıl önce kimsenin rüyasını bile göremeyeceği bir konumda olan ve adı Marmaray ile birlikte anılacak kadar önemli hale gelen Ayrılıkçeşme sanırım artık gar olarak kullanılmayacak olan Haydarpaşa’nın işlevini yüklenecektir.
Yakın gelecekte daha fazla önem kazanacak ve adı nesiller boyu anılacak olan Ayrılıkçeşme’yi onun içinde veya civarında uzun seneler yaşayan birisi olarak anlatmayı görev bildim. Belki ‘’nerden çıktı bu Ayrılıkçeşme de neresi ?‘’ Diye soran olur diye düşündüm.