Galatasaray’a 2. Osmanlı tokadı! (Denizli zor durumda...)

İlk yarıda TT Arena’da gülen Osmanlıspor olmuştu.

Osmanlıspor, o maçla tarihinde bir  “ilk”e imza atmış; maçtan birkaç gün önceki bir haber başlığı tersine çevirmişti.

Neydi o başlık?

“Osmanlı tokadı Aslan'a işlemez!”

Ya içerik?

(“G.Saray, eski adıyla Ankaraspor, yeni adıyla Osmanlıspor'a ligde hiç yenilmedi. İki ekip geçmişte 12 kez karşılaştı. Hükmen sonuçlanan iki maç dahil 8 mücadeleyi G.Saray kazanırken, 4 maç berabere bitti. Osmanlıspor, Aslan'a karşı İstanbul'da oynadığı son iki maçta berabere kaldı.”)

Dün, Osmanlıspor, Galatasaray’a ikinci çelmeyi de taktı. O, 2-1‘lik maç, Osmanlıspor için, Galatasaray’a karşı ilk 3 puanı aldığı için bir “ilk”ti. Bir başka deyişle, “Osmanlı tokadı”...

Galatasaray, 3-2 yenilgiyle, “2. Osmanlı tokadı”nı yemiş oldu!.

(Stadın adı Osmanlı, takımın adı Osmanlıspor, motifler ve simgeler Osmanlı...
Taraftar grubunun adı Yeniçeriler... Böyle olunca, yenilmeler de, yenen goler de "tokat"tan sayılır!.)

*****

Galatasaray, Mustafa Denizli öncülüğünde nereye koşacaktı?

Galatasaray’a koşar adım gelen Mustafa Denizli demişti ki:

"Teknik adamlık kariyerime bu camiada başladım. Parantezi burada açtım, inşallah yüzümün akıyla da burada kapatacağım.”

Sürekli,  parlak sözcüklerle kurulu cümlelerle umut dağıtan Denizli, devre arasında “bilanço”yu hazırlamıştı:

81 puanla şampiyonluk ipini göğüslemek...

Yani?

Denizli’nin 30 puanlı Galatasaray’ı “17’de 17” yapacak; 41 puanlı Beşiktaş, 40 puanlı Fenerbahçe puan/lar yitirecek...

Bu mümkün mü?

Denizliseverlere göre mümkün; çünkü Denizli, “Geçmişte ligin falına bakan söylemleri ve doğru tespitleriyle gündeme oturan” önemli bir teknik direktördü. Ayrıca, “Mustafa Denizli, geldiği yerde fark yaratır.”dı.

Doğru, Mustafa Denizli, Galatasaray’da, üçüncü gelişinde fark yarattı:

Umut dağıtma, “edebi değer”de cümleler kurma; Şenol Güneş’e “nazire” yapar misali...

Denizli’nin, maçtan sonra, “Koşullar zordu, daha da zor olacak.” demesi, gerçeği kabullendiğini gösterdi.

(Başkan Dursun Özbek de, umut dağıyor; daha iki gün önce, “Son maça kadar şampiyonluk mücadelemizi sürdüreceğiz” diyordu.)

*****

İkinci yarının ikinci maçında gerçekle yüz yüze geldiğini anlamak!..

“1 ay önce kendimize yeni bir yol haritası yapmıştık.  (...) ... koşullar son anda değişti. (...) Donk ve Linnes ile bu dönemi kapattık.”

Demek ki transfer yok!

Niye?

Galatasaray, UEFA’da “sorgu odası”nda... Olası bir cezayı beklerken eli kolu bağlı. Bugünlerde gündeme düşen, “Listeye giren tek Türk takımı” başlıklı haber, Galatasaray’ı övmekten çok, nasıl yöneltildiğini gözler önüne seriyordu.

(“Deloitte'un 2014-15 sezonu "Futbol Para Ligi" raporuna göre, Süper Lig ekiplerinden Galatasaray elde ettiği 159,1 milyon euro gelirle dünyanın en çok gelir eden 21. takımı oldu. (...) 2011-12 sezonunda 19, 2012-13 sezonunda 16 ve geçen yıl 18. sırada bulunan Galatasaray, ilk 20'ye giremedi. Geliri 161,9'dan 159,1 milyon euroya gerileyen sarı-kırmızılı kulüp, kendisine 21. sırada yer buldu.)

Mustafa Denizli’nin umut dağıtacak, bol keseden atacak durumu yok artık.

Onun için “Koşullar zordu, daha zor olacak.” demek zorunda kalıyor. Gelişmelerden habersiz biri, Denizli’nin özeleştiri yaptığını sanır. Oysa düne kadar, “17’de 17 yapmak”tan söz eden kendisiydi. Her konuşmasında da, ikinci yarıda işlerin düzeleceğinden söz ediyordu. Bir de kimi futbolcuların ağzında sakız olan, boş övünmenin göstergesi bir deyiş var/dı:

“Biz bitti demeden bitmez!.”

Şimdi gündemde kalacak soru şu:

“Mustafa Denizli, sezon sonunu nasıl getirir?”

*****

Muslera, ilk yarıdaki maçtaki gibi yine cömertti!.

Galatasaray savunması, savunmayı unutmuş, direnmeye çalışıyor. Önce, ilk yarının başında Semih Kaya’nın, ikinci yarıda Denayer’in sakatlanması, savunmayı iyice dağıttı. Kalanlardan Hakan Balta, çıkanlardan Denayer, dağıtanların içindeydi.

Burak Yılmaz, sadece bir gol attı; "ikram"ı geri çevirmedi, gole çevirdi.

Sinan Gümüş, “gümüş”te kaldı.

Oynamayan, oynayandan daha çoktu.

(Yenilmez takım yoktur; ama yenilme biçimi önemlidir. Zaten, taraftarı da ilgilendiren, derin derin düşündüren, koyacağı tepkinin “biçim”ini belirleyen de budur. Takımı yenilir, ama oynanan futbol, verilen mücadele göz doldurursa, böylesi yenilginin verdiği üzüntü hafifler...)

Osmanlıspor’a gelince...

Savunmada açıklar vermesine karşın, maçı ilk yarıda çok rahat alıp götürecek fırsatları yakaladı, ama bol keseden harcadı...

Son söz:

Galatasaray, sezonu en iyi, üçüncü sırada bitirebilir; Mustafa Denizli, sezon sonunu nasıl getirir?

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com