Galatasaray'a inanamıyorum!

Galatasaray, dün gece ki maçıyla taraftarlarına, tarif edilemez duygular yaşattı. Kötü futbol adeta saç baş yoldurttu. Kesin galip gelinmesi gereken bir maçta, etkili bir gol pozisyonu göremedik. Birbirimize "Bu takım gerçekten Galatasaray'mı?" dedik. Ve inanamıyorum!.. İstediğimizi aldık. Sonunda Galatasaray gruptan çıktı.

Bırakın taraftarları, futbolcular bile bu başarıya inanamadı. Aslında bu bir başarısızlık örneği. Bordeaux, Atina'da Panionios ile berabere kalsaydı, Galatasaray da Austuria Wien'le berabere kaldığı için gruptan çıkacak olan takım Panionios olacaktı. Yani Bordeaux, 2-0 geriye düştüğü maçta 3-2 öne geçemeseydi ya da son saniye de bir gol yeyip bu maç 3-3 bitseydi; Cimbom Avrupa defterini kapatacaktı.

Bu şekilde gruptan çıkmış olmak bizi önce öfkelendirdi, sonra şaşkınlığa uğrattı, daha sonra da bize buruk bir sevinç yaşattı. "Bordeaux, Panionios'a yatar, maçı verir." diyenler utandı. Aslında hepimiz utandık böyle düşüdüğümüz için. Söylesenize, bunu hangimiz düşünmedik? Aklımızın ucundan mutlaka böyle bir düşünce geçmiştir. Galatasaray'ın kendine bir çeki düzen vermesi gerekmektedir. Bundan sonra ki maçlara hırslı bir şekilde çıkması ve taraftarına da rakibine de maçı kazanma arzusunu göstermesi lazımdır.

Öyle ya da böyle Galatasaray gruptan çıktı. Artık önümüzde ki maçları düşünmeliyiz. Bu yaşananlardan ve oynanan futboldan ders alıp, zaferlerin anahtarlarını kendi elimize geçirmeliyiz.

Bordeaux'ya yendiği için, Galatasaray'a yenilmediği için teşekkür ediyorum. Yolun açık olsun Cimbom. Sana Avrupa'da başarılar diliyorum.