- Kategori
- Futbol
Galatasaray Çöktü! Ankaragücü:3 G.Saray:0

Ankaragücü:3 G.Saray:0 Resim: milliyet.com.tr
Galatasaray Çöküyor mu? Ankaragücü'ne 3-0 yenilen Galatasaray gerileme devrini çabuk geçerek çöküş sürecine mi girdi?
“Galatasaray Şımarmış” dediğimde bana tepki gösterilmişti. Bir beraberlikle felaket tellallığı yaptığım ve bunun büyütülecek bir durum olmadığı belirtilmişti. Ben de eleştirimi ağır bulduğumdan yazı başlığını değiştirmiştim(1). Ancak görünen köy kılavuz istemezmiş ata sözü doğru çıktı ne yazık ki. Gönül isterdi ki bugün Galatasaray’ın yeninden doğuşunu; çıkışını; dirilişini yazalım. Gönül isterdi ki Arda Turan’ın önderliğindeki takımın coşkusunu; heyecanını; iştahını; dinamizmini yazalım. Gönül isterdi ki Rijkaard’ın taş gibi bir takım meydana getirdiğini, kar kış demeden her ortamda ve her sahada ASLANLAR gibi mücadele eden bir cengaverler topluluğu oluşturduğunu yazalım. Ne yazık ki bunlar “şu an için” temenniden ve belki de hayalden öte gidemiyor!
Eskişehir maçından da önce takımdaki zafiyetlerden bahsedilmiş ve benim de içinde olduğum bir grup yorumcu gelecekte sorun teşkil edebilecek aksaklıklara parmak basmıştı. Ancak teknik heyetin vurdumduymazlığı mıdır yoksa oyuncuların şımarıklığı mıdır bilmiyoruz; biz takım iyiye gidecek diye bekleşirken her geçen gün daha da kötüye gidiyorlar.
Eleştiri eleştirmek için değildir. Bizim yazdıklarımız kimi okuyucular tarafından öyle algılanabiliyor. Oturduğumuz yerden ahkam kesmekle itham edildiğimiz oluyor; ancak ne yazık ki bu olumlu bakmaya çalışma çabası kötüye gidişi değiştirmiyor. Bu kadar laftan sonra maça geçelim artık.
***
İlk yarı boyunca aldığım notlarda Galatasaray lehine tek olumlu şey Aydın ile Uğur’un verkaçlarla oluşturduğu pozisyon! Bunun dışında Galatasaray lehine olumlu bir not yok. İkinci yarıda ise kaçan goller, verilen pozisyonlar ve ne yazık ki yenilen 3 gol!!!
Arda Turan sanki takımı sabote etmek istiyormuş gibi oynuyor. Bir bakıyorsunuz topu almış, birkaç adam geçmiş ama ille de kaleye vurma hakkını kendinde gördüğünden kimseye pas vermeyi düşünmemiş ve topu da dışarı vurmuş. Bir bakıyorsunuz korner kullanıyor ama topu her seferinde rakibe teslim ediyor. Yahu 6-7 korner attın, hepsini de ön direğe attın, hepsini de rakibe teslim ettin. Be mübarek, bari bir ikisini arka direğe at, yahut penaltıya at. Olmadı doğrudan kaleye at. Baktın ön direk organizasyonunda istediğiniz sonuç alınmıyor, plan değiştir. Bu kadarını yapamıyor musun?! Aldığın topların çok azını olumlu kullanıyorsun, ama hala kaleye şut atmaya çalışıyorsun. Yoksa kahraman olmak için mi uğraşıyorsun?!! Arda Turan kardeşim, sen zaten kahramansın, gol atmak için çabalaman güzel ama baktın ki olmuyor bari arkadaşlarından uygun olana pas atıver; baktın kornerleri iyi değerlendiremiyorsun o zaman Elano’ya yahut bir başkasına rica ediver. Kaptanlık nedir? Kaptan ne yapar Allah aşkına!
İlk yarıda kanatlar hiç kullanılmadı. Üstelik Rijkaard uyardı da. Hatta ve hatta Hikmet Karaman da kendi oyuncularını uyardı kanatları kullanın diye. Kimseden davete icabet etmek yok. İki takım da ısrarla ortada cebelleşti durdu. İkinci yarıda gol atmaya çalışan takımlar defans güvenliklerini azalttılar ve bundan zararlı çıkan Galatasaray oldu.
***
53. dakikada Milan Baros öyle bir gol kaçırdı ki akıllara ziyan. Ben o topu dışarı vurmak istesem vuramazdım herhalde.
57.dakikada Aydın’a arkadan hem de sarı kart gerektiren bir şekilde faul yapıldı ancak hakem Koray Gencerler ne faul verdi, ne de kart gösterdi. Az sonra faul bile olmayan pozisyonda da Galatasaray ceza sahası önünde faul verdi. Bundan evvel de takdir haklarını ağırlıkla Ankaragücü lehine kullanmıştı. 67.dakikada Ankaragücü ilk haberi gönderdi. Semavi’nin şutu direkte patladı ve sonraki dakikalarda olacakların habercisiydi, tabi anlayana!
Aydın sakatlanıp yerine Mehmet Topal girdikten sonra da leblebi gibi goller geldi. 83’de Murat golü atıp takımını 1-0 öne geçirdi. Sonrasında Galatasaray pozisyonlar buldu ancak forvet hattının beceriksizliği üzerindeydi. Sonra defansın ve orta sahanın hatasından iki gol daha geldi!!!
***
Galatasaray’da iyi diyebileceğimiz bir oyuncu yoktu. Servet iyi niyetli ancak stoperden her zaman santrfor olmuyor işte. Forvet hattı bceriksiz. Elano etkisizdi. İlk dakikalarda kaleye bir şutu vardı, ondan sonra kayboldu. Aydın bir şeyler yapmaya uğraştı hatta Uğur ile birlikte zaman zaman kanat organizasyonlarına giriştiler. Kewell girdikten sonra hiç varlık gösteremedi keza Nonda da öyle. Ayhan desen ha var, ha yok; olmasa belki o kaptırdığı toplar da olmayacak. Kaleci bile kötü günündeydi!
Maçın üçlüsü: İzel – Çelik – Ercan
Maçın güçlüsü: Gökçek’ler (Ankarasporu Ankaragücü’ne eklemişler Ankaragüçlüspor olmuş)
Maçın sürçlüsü: Bizzat şahsen kendim. Maç bittiğinde konuşmayı unutmuş gibiydim ya da dut yemiş bülbül :))
Maçın kazananı: Hikmet Karaman (Galatasaray’ı iyi çözmüş, takımını iyi çalıştırmış, yerinde uyarılarla takımı sürekli yönlendirdi ve günün kazananı oldu)
Maçın uzananı: Rijkaard (Rahat rahat yatağına uzandı, gelecek maçı düşünüyor. Biz dokuz doğursak ne fayda :)))
Murat HACIOĞLU
Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır