Galatasaray fark yerse kondüsyon eksiğinden yer

Galatasaray ve Fenerbahçe maça kontrollü başlar mı?
Sanmam.
Bu maçı kazanmanın koşulu risk ve inisiyatif almaktan geçiyor.
Riski alan ve daha fazla futbolcusunun inisiyatif koyma anlamında mücadele etmesi, o takımın sahadan galip ayrılması için yeterli nedenlerdendir.
Bu iki temel unsuru atlayan veyahut sahada bu iki temel unsuru uygulamada sıkıntısı olan takım maçı rakibine teslim eder.

Galatasaray’da Lincoln, Arda, Kewell ve Baros bu maçta birlikte oynayacaklar.
Doğal olarak Galatasaray bu dörtlü ile kuvvetle muhtemel daha fazla hücum denemesinde bulunacak.

Ama unutmamak gerekiyor ki Galatasaray 60. dakikadan sonra oyundan düşen bir takım.

Bu durumu Bordeux ve Hamburg maçlarında gördük.
İşte Fenerbahçe’nin en büyük avantajı da burada gizli.
Galatasaray’ın kondüsyon sorunu olması.
Fenerbahçe’de ise kondüsyon anlamında belirgin bir sorun görünmüyor ve 90 dakikayı rahat çıkarıyor Fenerbahçe.

Galatasaray 60. dakikaya kadar Fenerbahçe karşısında skor üstünlüğünü iki farka taşırsa maçı kazanma şansı olabilir.

Şayet 60. dakikaya kadar Fenerbahçe skor üstünlüğünü elinde bulundurursa 60. dakikadan sonra farka gider.

Fenerbahçe’nin en büyük handikapı defansta Edu’nun olmayışı ve Guiza’nın muhtemelen ilk on birde sahaya çıkması.

Semih’in yedek kulübesine çekilmesi Fenerbahçe’nin oyununu olumsuz etkileyecektir.

Çünkü Semih orta saha ve hücum bölgesinde güzel toplar dağıtan bir santrafor.
Aynı zamanda fırsatçı özelliğinin olması Fenerbahçe açısından son derece önemli.
Ne var ki ısrarla Guiza’nın sahaya sürülmesi halinde Fenerbahçe’nin hücum bölgesinin zayıfladığı malum.

Aynı zamanda Semih’in oynaması Alex’i de olumlu oynamaya itiyor.
Bu ikili hem çok iyi anlaşıyor, hem de Fenerbahçe’nin göze hoş gelen bir futbol ortaya koymasına neden oluyorlar.

İşte bu noktada Aragones’in Guiza ve Semih arasındaki tercihi kendisinin mesleki birikimini de somut bir şekilde ortaya koymasına neden olacaktır.

Fenerbahçe’de Gökhan Gönül’ün formda olması Galatasaray sol kanadının hırpalanmasına neden olur.

Özellikle David’in bu bölgede Gökhan ile iyi bir ikili oluşturacağını düşünüyorum.
Sol kulvarda ise Carlos ve Uğur aynı performansı ortaya koyacaktır.
Fenerbahçe’nin sorunlu bölgesi ise omurgası.
Orta göbekte Selçuk veya Deniz’den birisi oynayacak.
Benim tercihim Deniz olurdu.
En azından tek top konusunda Selçuk’tan daha verimli.
Takımı daha hızlı hücuma çıkarabiliyor.
Emre ile orta sahada önemli işle yapacağını düşünüyorum Deniz’in.
Defansta Lugano ve Önder ikilisi birlikte oynadıkları diğer maçlarda genellikle iyi oynamaya çalışmış olsalar da topu oyuna sokma hususunda her ikisinin de sorunları var.

Baştada belirttiğim gibi, Galatasaray muhtemelen hücumu düşünerek oynayacaktır.
Maçın başından itibaren Galatasaray bu şekilde bir çizgi izleyecek.
Bu durumun Fenerbahçe’nin işine geleceği kesin.
Hem Galatasaray’ın kondüsyon sorunu olması ve hem de hücuma kalktığı zamanlarda defansta çok rahat açıklar veriyor olması Fenerbahçe’nin işini kolaylaştıran etkenlerden.

Fenerbahçe’nin ise bir diğer avantajı Alex’in oynuyor olması.
Alex farklı bir futbolcu.
Her an skoru değiştirebilme özellikleri var.
Her an oyunun yönünü değiştirme, arkadaşlarını oynatabilme özellikleri olan bir futbolcu Alex.
Her ne kadar prese dayalı oyunu sevmiyor olması bir dez avantaj gibi gözüksede artıları maça etki edecek boyutta.

Galatasaray’da ise Arda inisiyatif alma konusunda sorunu olmayan bir futbolcu.
Aynı zamanda Baros ve Lincoln’de aynı özellikleri taşıyan futbolcular.
Kewell ise iyi niyetle oynayan bir futbolcu.
Çalışan ve çabalayan bir futbolcu Kewel.
Lakin skora ne ölçüde katkı sağlar, bilinmez.
Galatasaray defansta çok açık veren bir takım.
Emre, Sabri ve Volkan Yaman’ı defansta çok da başarılı bulmuyorum.
Hata oranları yüksek.
Fenerbahçe açısından bu durum ciddi bir avantaj.

Fenerbahçe’nin maçı kazanma olasılığı yüksek.
Şayet 60. dakikaya kadar Fenerbahçe 2 gol bulursa maçı farka götürür ve benim iddiam olan 0-5’lik skor tahminim gerçekleşir.
Yok eğer Galatasaray 60. dakikaya kadar 2 farklı bir üstünlük kurarsa üç puanı alır.
Zorlanır ama alır.

“Teknik Direktörlerin maça etkisi olur mu?” dersek.
Her iki Teknik Direktörde benim açımdan çok başarılı değiller.
Maça etkilerinin olacağını sanmıyorum.

Maçın adamları Galatsaray’dan Baros, Fenerbahçe’den David olur kanısındayım.