Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '09

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray'ın Saraçoğlu fobisi...

Galatasaray'ın Saraçoğlu fobisi...
 

Son günlerde sahada duruşu, arkadaşlarını idare edişi, sempatisi ve çok yerinde açıklamalarıyla yakından takip ettiğim ayrıca takdir de ettiğim Arda Turan'ın maç sonu açıklamaları bende büyük hayal kırıklığı yarattı.

"Keşke herkes bizi destekleseydi. Bölünmeseydik. Final Kadıköy’de diye bazı insanların yüreğine iniyordu. Keşke final Ali Sami Yen’de olsa da Fenerbahçe ya da Beşiktaş final oynasa… Çok fazla bir şey söyleyip bu üzüntüyle kimseyi kırmak istemiyorum.”

Sakat sakat oynadığı için Arda'yı katmadan hemen bir cevap vereyim.

"Keşke siz de 2-0 öne geçtiğiniz maçta kafanız Saraçoğlu'nda olmasaydı da, daha önünüzde uzun bir maraton olduğunu unutmadan, maça ciddiyetle asılsaydınız!"

Arda'nın bu açıklaması Saraçoğlu fobisidir.

<ımg src="http://galeri.milliyet.com.tr/2009/3/20Galatasaray2_Hamburg3/27.jpg" border="0">

Galatasaray'ın elenmesinin nedenini Arda kendisi itiraf ediyor. Üstelik süreç içinde Fenerbahçe'den konuyla ilgili tek bir yorum gelmemiş, ortamı gerecek bir açıklama ortada yokken "yüreklerine iniyordu" diye konuşması aslında Galatasaray'ın ne tür psikoloji ile hareket ettiğinin göstergesidir.

Sen Galatasaray futbol takımının oyuncususun. Senin muhatabın Fenerbahçe kulübüdür. Taraftarı değildir. Fenerbahçe taraftarı için çok kutsal sayılan, başkası oturmasın diye daha sezon başında otuz bin kişinin yerlerini bloke ettiği bir yere elbette bir başka, hele ezeli rakibinin taraftarının oturmasını istemeyebilir. Taraftar kendi arasında atışır, birbirini kızdırır hatta yeri gelir istenmese de kavga eder.

Bu maçın sonucu farklı olsaydı Arda'nın nasıl bir açıklama yapacağını merak ediyorum şimdi.

Bütün Galatasaraylıları (kulüp çerçevesinde söylüyorum) aslında hiç de inanmadıkları bir kupayı kazanmak için motive eden şeyin Saraçoğlu'nda rakiplerine nispet yaparcasına final oynamak ve o kupayı kazanmak değil miydi? Sen böyle motive olmuşken, hemen her tarafta yöneticisinden futbolcusuna bununla yatıp kalkıp, ağızlarından düşürmüyorken, karşı taraftan tek bir çıt çıkmazken maçın hemen sonunda sıcağı sıcağına bu açıklamayı yapmak kendi kabahatini gizlemekten başka bir şey değildir. Arda'ya da yakışmamıştır.

"Peki, bölünme olmasa ve herkes sizi destekleseydi, 2-0 öne geçtiğiniz maçı rakibinize böyle teslim etmeyecek daha çok mu mücadele edecektiniz?"

Galatasaray çok yazık etmiştir. Açıkçası kendim de bir başka takımın taraftarı olarak en çok "samimi" Galatasaray'ın taraftarı için üzüldüğümü, onları anladığımı, hissettiklerini içimde duyumsadığımı söylemek istiyorum. Çünkü içlerinde, bana fazlasıyla antipatik gelenler olduğu kadar çok sevdiğim arkadaşlarım var.

Futbolcu unutur, taraftar unutmaz.

Maçla ilgili aklımda kalan güzellik; Baros'un kendisinin yarattığı, bir yay çizerek Hamburger ceza sahasının etrafında dolaşıp attığı güzel gol. Kusursuz bir seyir zevkiydi.

Geçmiş olsun.

Uzay Gökerman


Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 4226 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..