Galatasaray'ın transfer politikası

Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim; ben Galatasaray’ın bu seneki transferlerini çok başarılı ve isabetli buluyorum.

Kimisi transfer edilen futbolculara verilen paraları fazla buluyor. "Bu kadar para verilir mi kardeşim?" soruları..

Ucuz etin yahnisi nasıl olur? Ucuz alsan bu kez de yıldız transferi beklerler, e kardeşim yıldız futbolcu da ucuza olmaz.

Hedefin büyükse, konuşturacağın para da büyük olacak. Başarı gelince o para geri döner. Önemli olan o parayı geri getirecek doğru hamleleri yapabilmek.

Pahalı futbolcu almayacağım diye bir sürü ucuz futbolcu toplayan ve hedef küçülten Adnan Polat yönetiminin, hazırlı maçında 10 kişilik FB karşısında dökülünce apar topar Misimoviç'e değerinin 2 katını ödediğini çok iyi hatırlıyoruz. Hatta takım küme düşme potasına gelince 4 aylık sözleşmesi kalmış Yekta için Kasımpaşa'ya 3.5 milyon Euro bonservis bedeli verdiğini de unutan var mı bilmiyorum.

Fatih Terim başta 2003 olmak üzere, geçmişteki hatalarından oldukça ders çıkarmış. Özelikle bazı hareketlerinden dolayı kendisinin Galatasaray’a gelmesine karşı olanlardandım ancak bugün itibariyle aynı düşünmüyorum. İnşallah eski Terim’i bir daha görmeyiz. 10 tanesini yan yana getirsen 1 tane etmeyecek "sayıca çok ama orta kalite" futbolcu transferinden de vazgeçmiş. Artık macera aramıyor, hedef büyütmüş. Gelelim transferlere:

Dany Nounkeu

Son derece faydalı olacağını düşündüğüm bir transfer. Onun alınmasının Galatasaray’a fayda sağlayacağını ilk kez 22 Kasım 2010 tarihinde olmak üzere birkaç kez yazmıştım.* En dikkat çekici özelliği sürati. Daha önce atletizmle de uğraşmış olması nedeniyle özellikle kısa mesafede inanılmaz hızlı bir stoper. Galatasaray’ın Ujfalusi ve Semih’ten oluşan stoper ikilisinin en büyük sıkıntılarının da sürat olduğunu düşündüğünüzde bu transferin gerekliliği ortaya çıkıyor, hele şampiyonlar liginde oynayacak bir takım için. Hava toplarında iyi, mücadele gücü yüksek, çok koşan bir oyuncu ve tekniği de bir defans oyuncusuna göre oldukça iyi. Popescu’nun hızlısı olursa şaşırmamak lazım.

Umut Bulut

Golcü özellikleri var, mücadeleci bir yapısı da. Ancak ben onun kadro derinliği yaratmak adına ve yabancı kontenjanı sıkıntısı nedeniyle kiralandığını düşünüyorum. Çok fazla bir beklentim yok.

Hamit Altıntop

Hamit transfer edildiğinden beri burun kıvıranları gördükçe hayret ediyorum. Efendim çok iyi olsa Real’de oynarmış! O zaman da sen alamazdın. Hadi gidin alın bakalım Real’de her maç 11’de oynayan adamı? Efendim yaşı ilerlemişmiş! 22-23 yaşında alsan “çok genç, şampiyonlar ligini kaldıramaz” derler, 28 yaşında alsan “yaşlı” derler. E geriye bir tek Messi kaldı be kardeşim! Hiç kimseye Schalke 04, Bayern Münih ve Real Madrid formalarını torpille giydirmezler. Kaldı ki, kuvvetli yapısı, mücadelesi, tekniği, çalışkanlığına ilaveten; Galatasaray’ın Ebue ile aynı kanatta oynayacak adam sıkıntısı düşünüldüğünde, Hamit mükemmel bir transferdir. Tek eksiği, adının "Hamitoviç" ya da "Hamitovinski" olmamasıdır.

Burak Yılmaz

TV dışında kendisini sadece Kazakistan milli maçında sahada seyretmiştim. Tekniği çok kuvvetli bir forvet profili çizmiyordu ancak boş alanlara yaptığı öldürücü deparları, tekmeye kafa uzatan yapısı, sürati ve fizik gücüyle dikkat çekiyordu. Son bir yıl içinde golleri atış şekillerine baktığımızda, tekniğine de bir şeyler kattığını düşündürüyor. Bence Terim, Elmander’in eksik yönlerini Burak ile kapatacak. Yalnız, “bir golcüde bile bu kadarı olmaz” dedirten “bencilliğinden” vazgeçmeli.

Nordin Amrabat

Bu futbolcunun nasıl bir futbolcu olduğunu tam anlayamamıştım.. Ziraat kupasında Ankara’daki Fenerbahçe-Kayserispor maçını seyredene dek.. O maçta Amrabat olmasaydı, Kayserispor kendi alanından bile çıkmakta zorlanır, hatta Fenerbahçe maçı çok rahat alırdı. Takımın bütün oyun planı neredeyse onun üzerine kurulmuştu. Hani “Amrabat bizi diskoya götür” hesabı. Boş alanlara yaptığı inanılmaz koşular, sürati ve mükemmel tekniği ile bu alanlara atılan topların neredeyse tamamını alması ve ayağında tutarak olumlu pas ile neticelendirmesi,  takımını rakip yarı alana taşıması inanılmazdı. Galatasaray’ın Hamit’le beraber son yıllardaki en iyi transferi.

Gelelim ödenen bonservise.. Mehmet Topuz’un 11 milyon Euro ettiği bir ülkede Amrabat değil 8 milyon, 18 milyon Euro eder. Kaldı ki, oyuncuya verilecek ücretler düşük. Mehmet Topuz’u FB aldığı için değil, yine Kayseri’den alındığı için örnek verdim, Mehmet Topuz tabii ki iyi bir futbolcu, yanlış anlaşılmasın. Bazı oyuncular vardır ki; çok iyidir ve değerlidir ancak alternatifi çoktur. Her mevkiinin iyileri vardır ama bazı bölgelerde oynayan oyuncuların pek alternatifi yoktur ve daha kıymetlidir. Günümüz futbolunda; adam geçebilen, tekniği kuvvetli ve aynı zamanda süratli, asist dediğimiz son pası verebilen, adeta takımını bir kişi fazla oynatan futbolcu tipi pek bulunmuyor. Bunları yapabilen bir yetenek olan Amrabat’ın, “her gittiği takımın çocukluktan beri taraftarı olduğunu söyleyen ancak iş paraya geldiğinde ilk trene binenlerin” olduğu bir piyasada, Galatasaray’da oynayabilmek için hem futbol hayatına dair riskler aldığı, hem de 3 800 000 Euro fedakarlık yaptığı göz önüne alınırsa:

Hoş geldin Nordin Amrabat

diyerek yazıyı bitirirsem fena olmaz.

************

NOT: Melo’nun transferini en çok isteyenlerdenim. Melo Galatasaray için “sadece bir futbolcu olmaktan” da daha önemlidir.  Ancak bunu kullanarak Galatasaray’dan hak etmediği paraları tırtıklamak isteyen menejerlik şirketleri ve Galatasaraylılar bilmelidir ki; Melo Galatasaray’dan daha önemli değildir.

* http://blog.milliyet.com.tr/galatasaray-in-izleyecegi-strateji-nasil-olmalidir-/Blog/?BlogNo=275568