Galatasaray ve Finansal Fair Play

UEFA’nın Finansal Fair Play (FFP) düzenlemeleri 2010 yılından beri başta büyükler olmak üzere Avrupa’daki tüm takımların gündeminde; en azından öyle olması gerekiyor.

Düzenlemelerin detayı ile ilgili açıklamalara daha önce derlediğim aşağıdaki yazıda ulaşabilirsiniz:

http://spor.milliyet.com.tr/finansal-fair-play/a--can-nizamoglu/spor/sporyazardetay/02.03.2012/1510173/default.htm

Bu yazının konusu ise son günlerdeki flaş transferleri sonrasında Galatasaray’ın FFP düzenlemeleri karşısındaki durumu.

Bilindiği gibi FFP’nin ilk değerlendirmesi 2013-2014 sezonu başında yapılacak ve bu değerlendirmede 2011-2012 ile 2012-2013 sezonları mercek altına yatırılacak.

Hemen söylemeliyim ki kesin bir hesaplama yapmak için sarı kırmızılıların 2011-2012 sezonunda gerçekleşen ve 2012-2013 sezonunda gerçekleşecek olan naklen yayın geliri, stadyum gelirleri, lisanslı ürün satışları, gayrimenkul gelirleri ve benzeri tüm gelirleri ile futbolcu ücretleri, bonservis bedelleri, teknik adam ücretleri ve benzeri tüm giderlerinin dikkate alınması gerekir.

Fakat bugün itibariyle bir fikir sahibi olabilmek adına Galatasaray’ın 01.06.2011-29.02.2012 9 aylık cari dönem gelir tablosundaki yaklaşık 9 milyon avroluk zarar beyanından yola çıkılabilir. Çok genel bir hesapla Ünal Aysal yönetiminin bu sene başlayacak sezonu da benzer bir zarar ile kapatması ve bu rakamın üzerine bu senenin flaş transferleri olan Hamit, Umut, Dany, Burak ve Amrabat’ın bir yıllık maliyeti olan yaklaşık 12.7milyon avro eklenmesi durumunda sarı kırmızılıların FFP değerlendirmesine girecek iki sezondaki toplam gelirleri giderlerinden yaklaşık 40milyon avro eksik görünüyor ki bu rakam UEFA’nın ilk değerlendirme döneminde göz yumacağı 45 milyon sınırına oldukça yakın. Hatta bu fotoğrafa Melo eklenirse kırmızı çizgiye daha da yaklaşılacak.

Elbette toplam yirmi dört aylık bir dönemin hesaplamasının sadece dokuz aylık veri ve birkaç transfer bedeli ile yapılması mümkün değil. Kaldı ki sarı kırmızılı yönetim, geçenlerde 2012 yılının ilk üç ayında yaklaşık 17 milyon avro gibi ciddi bir kâr rakamı açıkladı. Ancak mevcut durum ortada önemli bir tehlike olduğunu ve kontrolün elden hiçbir zaman bırakılmaması gerektiğini gösteriyor.  Zira sadece izin verilenden fazla zarar etmemek değil yıllar itibariyle mali tabloları daha iyi duruma getirmek de FFP düzenlemelerinin bir gereği. Bu kapsamda Galatasaray’ın 2013 yılındaki gelir tablosunun, 2012’dekinden, en azından, daha az zararda olması gerekiyor.  

Son olarak, konu ile ilgili akıllara Galatasaray’ın toplam 117 milyon avro civarındaki borcu gelebilir ancak FFP düzenlemelerinde 2011’de başlayan sezon adeta milat olarak alındığından bu dönemden önceki kâr veya zararlar hesaplamaya dâhil edilmiyor. Bu nedenle söz konusu geçmiş yıl zararları kulüp için önemli bir mesele olsa da FFP düzenlemeleri için doğrudan bir tehdit değil.

Sonuç olarak Galatasaray, FFP düzenlemeleri açısından acil durum sinyali vermese de ciddi bir risk altında bulunuyor ve bu nedenle Ünal Aysal, kulüp başkanlığındaki adımlarını en az şirketlerindeki kadar dikkatli ve ölçülü atmalı. Aksi takdirde seneye UEFA’dan rakipleri için yasak isteme sırasının Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarlarına gelmesi imkânsız değil.

twitter:_acn_

can.nizamoglu@gmail.com