Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

11 Nisan '11

 
Kategori
Spor
 

Galatasaraylı futbolcular küme düştü!

Galatasaraylı futbolcular küme düştü!
 

Cumartesi günü yazdığım yazıda Galatasaray-Trabzonspor maçının nasıl oynanabileceği yönünde bir takım tahminlerde bulunmuştum. Maç, yazının çizdiği şablona uygun bir şekilde oynandı ve tamamlandı. Trabzonspor kazanması gereken üç puanı çok da planlı ve programlı bir sistematiğin içinde kazandı diyebiliriz. Galatasaray sadece elinden geleni yaptı, bu zaten sezon boyunca sadece Kadıköy’de oynanan Fenerbahçe karşısında tutmuştu ve Galatasaraylıların gözünü boyayan bir futbol olmuştu.

Galatasaray’ı bu duruma getiren süreci sezon içinde birkaç kere derinlemesine inceledik, konuştuk. Dün akşam Arena’da işte bütün bu konuştuğumuz şeylerin tamamen sona erdiği bir maç oynandı. Galatasaray’daki futbolcu derebeyliği Trabzonspor karşısına çıkmış son kale temsilcilerinin direnişi ile tarihe gömülmüş oldu.

Maç içinde çok ilginç sahneler vardı. Bunlardan dikkat çeken en farklı olanı Kazım’a kırmızı kart çıkarttığı sırada kaptan Arda’nın hakem Bünyamin Gezer’ in yanından hiçbir tepki vermeden geçtiği andı. Oysa biz aynı futbolcunun yedek kulübesinden sahaya müdahale ettiği kaç karşılaşma hatırlıyoruz. Arda’nın sadece işini yapma gayreti ile sahada olup biten diğer şeylerden nasıl kendisini yalıtmış olduğunu gördük bu pozisyonda.

Kuşkusuz bu kart Kazım’ın yıllardır gördükleri arasında belki de futbolcunun en hak etmediği karardı.

Futbol sporun içinde sonucu önceden kestirilmesi mümkün olmayan ve net matematiksel denkleme sahip olmayan neredeyse yegâne branşıdır diyebiliriz. Örneğin bir basketbol maçı öncesinde üç aşağı beş yukarı kimin kazanacağını öngörebilirsiniz. Çünkü ortada net istatistikler vardır. Favori olan mutlaka kazanır.

Galatasaray-Trabzonspor maçının öncesinde de bütün veriler aslında liderin kazanacağını ortaya döküyordu. Ancak futbolun sihri birçok kişiye net sonuç söyletemiyordu. Trabzonspor sanki bir satranç oyunu oynar gibi bu maçı kazanacağı noktaya getirdi diyebiliriz. Galatasaray ise kazanma umudu olmasa da yapacağı ekstra katkılarla acaba bir sürpriz yapabilir miyim yaklaşımı ile sahaya çıkmış gibiydi.

Trabzonspor bütün maçlarını bu şekilde oynuyor ya da son beş maçının oynanışı ve sonucu belki bize böylesi bir yorum yaptırıyor. Çünkü dikkat edilirse Trabzonspor oyunun son çeyreğinde rakibinin bütün direncini yok ettiği anda sonuca gitmesini çok iyi biliyor.

Galatasaraylılar bu maçta çok iyi mücadele ettiklerine inanıyorlar; belki de sonucu hak etmediklerini de söylüyorlar. Ancak takım oyunlarında tek başınıza mücadele etmeniz genel bir akortsuzlukla sonuca gitmenizi engeller. Galatasaray için derebeylik düzeninin sona erdiğini bu nedenle ifade ediyoruz. Mikrofonu uzattığınız her futbolcu bir şekilde yüreğini ortaya koyduğunu söylüyor ancak kritik soru şudur; takım oyunu oynuyor, takımınız için sahaya yüreğinizi ortaya koyuyor musunuz?

Trabzonspor çok da üstün tekniğe sahip futbolcuları olmasa da takım oyunu oynadığı için kazanıyor ya da bugün ligin zirvesinde duruyor. Bunu Fenerbahçeli futbolcularla değil, Galatasaraylılarla kıyaslamak adına söylüyorum.

Galatasaraylı futbolcuların geldiği nokta bugün küme düşme potasındaki takımların oyuncularının gösterdikleri mücadelenin çok daha altında bir yerdedir. Sadece bu tarafından baktığınızda belki matematiksel olarak değil ama profesyonellik, mücadele ve futbol bakımından Galatasaraylı futbolcuların küme düşmüş olduğunu şimdiden söyleyebiliriz.

Gerçekte ise 15. sıradaki Sivasspor ile arasında 2, küme düşme potasındaki Bucaspor ile 9 puan kalmıştır. Maç öncesinde de altını çizdiğimiz gibi bu umursamazlık devam ederse Galatasaraylıları ligin son altı haftasında başka bir sıkıntı bekliyor olacaktır.

Trabzonspor, Burak Yılmaz’ın kişiliğinde kristalleşiyor. Saha kenarında doktoru, hafta arası beyin kanaması geçirmiş bir adamın futbol oynaması ne kadar doğrudur diye sorabiliriz; ancak inanmışlık belki de aklın da önüne geçen bir romantizme dönüşüyor. Trabzonspor taraftarı da iyice havaya girmiş olmalıdır ki takımlarını her yerde coşku dolu gösterilerle karşılıyor.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara