Galatasaraylı yöneticilerin Fenerbahçe takıntısı...

Geçmiş, kişiyi “güçlü” yanıyla bugüne taşımadığı için, sadece kendine bağlar. Bazen de, çoğu kişinin içinde onulmaz bir yara olarak kalır. Bu bakımdan geçmişe özlem, her olayda bir kez daha tazelenir. Hele, kişi, geçmişte etkili bir konumda bulunmuş, oraya bir rastlantıyla gelmişse, o konuma hiçbir zaman ulaşamayacağı gerçeği çıkmışsa ortaya, “akıl hocalığı”na soyunur. Bugünün “gelişmeleri” içinde kendine bir yer arar, olmadık girişimlerde bulunur.

Akıl vermek, dayanılmaz bir doyum sağlar!

Unutulmuş olmanın ezikliği, “Ben buradayım!” türünden çağrılara kadar yöneltir kişiyi.

Aklınca, akıl verenler, akla/ yardıma en çok gereksinimi duyduklarının ayrımında değillerdir. Ayrıca, “akıl hocalığı”na soyunanlar, ne yazık ki, çelişkinin batağına saplanmışlardır.

Bu “tip”leri günlük yaşamın her alanında görürüz. Şöyle, hafızanızı bir yoklayın, bunlardan biri, belki de yanı başınızdadır.

Bu, yaşamın akışı içinde, hiç de garipsenecek bir durum değildir. Asıl garipsenecek, böylelerinin girişimlerini, sözlerini ciddiye alanların tavırlarıdır.

*****

Galatasaray Kulübü'nün eski başkanlarından Mehmet Cansun’un “Cemal Nalga skandalı”na ilişkin sözleri, böyle bir değerlemeye yöneltti beni.

“Cemal Nalga skandalı”, bir başka deyişle Galatasaray adına yapılan, Galatasaray’ın kurumsal kimliğine yönelik sahtekârlık, Cansun’a göre, “Yönetime karşı yapılmış olması ağır basan” bir eylem.

Cansun, “olay”ı kendince araştırmış, “olay”ı tezgahlayanların, ''Dürüst insanlar olduğunu ve Galatasaray'ı parayla satacak insanlar olmadığını” öğrenmiş. Olayı tezgahlayanların, ''Bu işin parayla değil de hatır sonucu veya başka bir nedenle bilinçli yapılan iş olduğu''na inanıyor. Ayrıca, olayın Fenerbahçe Ülker maçından sonra ortaya çıkmasına anlam veremediğini belirtiyor:

"1.5 ay niye bekletildi bu görüntüler, anlamak mümkün değil. Böyle bir film yok. Ben bu işin peşini bırakmayacağım. Yönetim Kurulu için yapmayacağım, kendim için yapacağım.''

Eski Başkan Mehmet Cansun, yönetime bir de öneride bulunuyor:

''Yönetimin, bu işleri bırakıp futbol takımını toparlaması lazım.”

*****

Fenerbahçe adına yapılan açıklamada yer alan şu satırlara kim itiraz edebilir?

“Galatasaray camiasının akıl önderlerinden biri olan Sayın Mehmet Cansun'un söz konusu bu iddiası, aklı henüz hiçbir şeye ermeyen bir çocuğun dahi dillendirmeyeceği kadar akıl dışıdır. (...) Skandalın ortaya çıkmasını Galatasaray'a ya da Galatasaray Yönetim Kurulu'na karşı yapılmış bir sabotaj olarak nitelendirmesi, Sayın Cansun'un da en az olaya sebebiyet verenler gibi sağlıklı düşünemediği, hatta kafasının karışık olduğunu düşündürmektedir.”

*****
Galatasaraylı eski ya da geri plandaki yöneticilerin Fenerbahçe takıntısından bir an önce kurtulmaları gerekir.

Yöneticiler, mantığa uygun, kışkırtmadan uzak yorumlarıyla taraftara örnek olmalılar.

Rakip statlara bayram havasında gidilen günlerin geri gelmesi özlemi ve dileğiyle...