Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '09

 
Kategori
Futbol
 

Tarihi maç….

Tarihi maç….
 

Bu gün bir futbol maçını anlatacağım. Sanırım taraflı tarafsız. Futbol sempatizanı veya değil herkesin ilgisini çekecektir.

1923 Haziranı. Lozan toplantıları bütün hızı ile sürüyor. İngilizler artık İstanbuldan çekileceklerini biliyorlar. Giderayak Türkleri hiç olmazsa futbol maçında yenmeyi düşünürler.General Harrington, İstanbuldaki İngiliz birliklerinin futbol takımlarının karması ile bir Türk takımının maç yapmasını ister. Kazanan takıma gümüş kupa verileceğini söyler. Türk takımlarının başvurusu beklenir.

O zaman bu açıklama Türk takımlarına bir meydan okuma olararak algılandı.generalin, rakibin Fenerbahçe olmasını istediği söylentileri yayıldı. Fenerbahçe iki – üç yıldır İngiliz takımları ile birçok maç yapmış, çoğunda galip gelerek halkı sevindirmişti. Anlaşılan general, giderayak bu acar takımı yenip Türklere haddini bildirmek istiyordu.

Fenerbahçe kulübü vakit geçirmeden hazırım yanıtını verdi.

Fenerbahçe, İngiliz karacıların ve denizcilerin takımlarını iyi tanırdı. Hepsinle defalarca karşılaşmıştı. Karma takımın Fenerbahçeyi yenme olasılığı yok gibiydi. Herkes böyle düşünüyordu ama bilmedikleri bir şey vardı. General bu kararı yeni vermemiş, düşünmüş, Mısır ve Maltada askerliğini yapan dört profosyonel Chelsa takımı futbolcusunu İstanbula getirmişti.

Galatasaray kulübü yöneticileri Fenerbahçe kulübünü ziyaret ettiler. Yenilmek olmazdı. Ya bizde karma takım çıkaralım, ya da aslan Nihat gibi birkaç opyuncumuzu alın, daha güçlü olun. Yenin İngiliz karmasını, dediler.

“Çok teşekkür ederiz. Takım şu anda çok iyi. İngilizleri yeneriz. Bu dostluğunuzu da asla unutmayacağız”iyerek Fenerli yöneticiler Galatasaraylı kardeşlerini kucakladılar.

29 Haziran Cuma günü İstanbul Taksime yürüyordu. Fenerli gençler köprüde vapurdan inmiş, ellerinde Türk ve Fener bayrakları ile Karaköy – Tepebaşı yolu ile bu günkü istiklal caddesine cıkmışlardı. Burada Fenerlilere Galatasaray lisesinin bahçesinde Galatasaraylı gençlerde katıldı. Kucaklaşarak, yanyana Taksime yürüdüler. Taksime gelince, gümüşsuyu yönünden gelen Beşiktaşlı gençlerle karıştılar. Milli mücadele marşlarını söyleyerek Taksim stadına yürüdüler.Taksim stadına giden halk bu dayanışmayı görünce durup alkışladılar.

Bu tarihe kadar hiçbir spor dalında milli maç yapılmamıştı. Bu dayanışma, birliktelik, maça milli maç havası vermişti.

Saat 15, 00 e yaklaşırken işgal ülkelerinin komutanları tirübünlerde yerlerini aldılar. 80 cm. boyundaki kupa pırıl pırıl parlıyordu.

İşgalcilerin ve azınlıkların alkışları arasında İngiliz takımı sahaya çıktı. Isınmaya başladılar. İngilizleri tanıyanlar dört yeni oyuncuyu hemen farkettiler. Kimdi bunlar?

Birden gök gürültüsü gibi bir uğultu koptu. Fenerbahçe sahaya çıktı. Maç saat 15.00 de başladı.

İngilizler kesin kazanmak için oynuyordu. Sert ve kırıcıydılar. Fener daha sakindi. Alışılmamış kalabalık Fenerbahçeyi olumsuz etkilemiş gibiydi. Devrenin sonuna doğru İngilizler bir gol attılar. Türkler donup kalmıştı. İngilizleri tutanların coşkusu görülmeğe değerdi. Devre böyle bitti.

Fenerbahçe ikinci devreye fırtına gibi başladı. Devre arasında moral depoladıkları, İngilizleri iyi etüt ettikleri görülüyordu. Koşmuyor adeta uçuyorlardı.

60. dakikada Zeki Rızanın müthiş şutu beraberliği getirdi. Seyirci de Fenerde coşmuş ve bocalama sırası İngilizlere gelmişti.

Sonra o harika 74. dakika geldi.

Zeki Rıza driplingle rakip ceza sahasına yaklaştı, beke bir çalım ve General Herrington’un hayalini çökerten şutu attı. Kaleci topu görememişti bile.

Gooooooooooool

Taksim yıkılıyordu. Maç Fenerbahçenin baskısı altında bitti. General kupayı, takım kaptanı Hasan Kamil Sporel’e verdi. Hasan Kamil kupayı kaldırdı. Türkler çıldırdılar.

İşgalci İngilizleri destekleyenler sessizce kayboldular.

Bu maçı Turgut Özakman’ın Cumhuriyet adlı kitabından derledim. Umarım beğenmişsinizdir.

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..