Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '09

 
Kategori
Güncel
 

Galiba anlatamıyoruz...

Galiba anlatamıyoruz...
 

Muhsin YAZICIOĞLU


ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyabilir misiniz?
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz?
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerin kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum,
Anlatamıyorum...

Orhan Veli KANIK, “Anlatamıyorum” adlı şiirinde böyle söylüyor.

Rahmetli Orhan Veli’nin anlatamadığını, bakıyoruz da biz de anlatamıyoruz bugün…

Evet, “Anlatamıyoruz” anladığımız kadarıyla. Eğer anlatabilseydik, bugün bu iktidar yerinde olmazdı. Eğer anlatabilseydik, bugün başbakan istifa eder giderdi. Eğer anlatabilseydik, bugün Muhsin YAZICIOĞLU ve beraberindekilerin bir kısmı halen yaşıyor olurdu. Eğer anlatabilseydik, dört gündür Muhsin YAZICIOĞLU için bir “Bulduk” bir “Bulamadık” arasında sıkışıp kalmazdık.

Tabi eğer anlatabilseydik.

Anlatamadığımıza göre suç kimde dersiniz?

Elbette bizim gibi “Anlatma özrü” yaşayanlarda olsa gerek!

Peki, anlamamakta ısrarcı olanlara ne demeli?

Star televizyonunda Uğur DÜNDAR’ın “ERGENEKON” denilen dava ile ilişkisi var mı?

Bildiğimiz kadarıyla yok, ama adı ve eşi iddianamede yer alıyor, Uğur DÜNDAR da isyan edip de başbakana çağrıda bulununca, başbakan cevap veriyor.

İşine gelince yargıyı beğenmeyen, böyle bir soru gelince de yargıya etki yapmak istemeyen pozlarında. Bakın ne demiş.

“Ben o metnin tamamını bilmiyorum. Arkadaşlarım kısa bir şeyini ifade ettiler. O iddianameyi hazırlayan Tayyip Erdoğan değil. Savcı, yargı bu iddianameyi hazırlamış. Ben bu sürecin içerisine giremem diyorum. Fakat, Sayın Dündar, beni ve Adalet Bakan’ımı eşimizle mukayese yaparak kendi eşini ne için bu işe karıştırıyor? Burada ne yapacaktır? Yargı süreci düzeltecektir. Varsa var, yoksa yok. Kalkıp şahsımla ilgili açıklama yapıyor. Nedir bu öfke? Bu aralarda ciddi manada kimyası bozulmuş durumda. Sadece bununla başlamıyor. Bundan önce başlayan bir süreç bu… Yani şu anda memuriyetini tam anlamıyla gayet güzel bir şekilde yerine getiriyor. Yaptığı iş bu. Yaptığı görevi dürüst yapmak lazım… Geç bu işi, ne dürüst haberciliği. Sadece memuriyetinin gereğini yapıyor. Ve seçimi farklı bir atmosfere sokarak sürdürmenin gayreti içerisinde… Belki de bu isyanlar oradan da geliyor olabilir.”

Başbakanın verdiği cevapta, Uğur DÜNDAR ve eşinin isminin neden o iddianamede olduğu belli oluyor zaten.

Eğer anlatabilseydik, bugün millet olarak daha mutlu olurduk, ama anlatamadığımız ortada.

Siyaset dünyamızın içinde bir “Dev” daha gitti. İnandıkları uğruna hiç taviz vermeyen, eğilip bükülmeyen, dimdik durmayı ilke edinen, doğruluktan ve ideallerinden şaşmayan biri idi Muhsin YAZICIOĞLU…

Kendisi ile bir yakınlığım olmadı. Arkadaşlarımın çok yakın arkadaşı olması sıfatıyla bir çok kez aynı ortam içinde bulunup sohbet etme imkanına sahip olduğum bir kişiydi.

Durulmuş, dinginleşmiş ve olgunlaşmış…

Ülkeye hizmete en hazır olduğu bir yaşta ve zamanda “Üşüyorum” diyen ama sesini duyuramayarak, anlatamayarak giden…

Ne Muhsin YAZICIOĞLU anlatabildi, ne de biz…

Ya biz “Anlatma özürlüyüz” ya da birileri “Anlama özrü” ile malul…

Hangisi doğru, onu da anlamıyoruz…

Anlatamıyoruz…

28 MART 2009

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..