- Kategori
- Güncel
Gaza gelme
Üstündağ: Ayağımı ezdiler
Bakan: Ama sen bakalım
Üstündağ: Ben doğa severim
Bakan: Biz de seviyoruz
Üstündağ: İstanbul'da zaten AVM var. Her yer AVM, biraz doğa istiyoruz. Her yer zaten apartman, biraz ağaç istiyoruz.
Bakan: 'Tamam merak etme ağaç dikeceğiz' deyip genç kızın omuzuna dokundu.
Üstündağ: Gezi Parkımızın elimizden alınmasını istemiyoruz. Biraz doğa istiyoruz.
Bakan: Tamam yavrum ağaç dikeceğiz. Sen dinlemedin önce beni dinle. Nerde okuyorsun sen?
Üstündağ: Burada Konya Lisesi'nde
Bakan: Sen hangi üniversitesin, o zaman şöyle yapalım, liseni organize et bir ağaçlandırma seferberliği yapalım oldu mu hadi bakalım. Sen ağaç kesildiğini biliyor musun orda. Sen gaza gelme, hadi bakalım.
Bu diyalog Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile bir liseli genç kız arasında yaşandı. Bakan Eroğlu Konya’da toplu açılış töreni için bulunuyordu. O sırada bir liseli genç kız, Selin Üstündağ, sesini duyurmak için Bakan’ın yanına gelmek istedi. Önce gelemedi. Gole giden futbolcu nasıl durdurulursa, adeta öyle durduruldu, yani ayağına basıldı. Sonra Bakan araya girdi ve korumalarına müdahale ederek genç kızın yanına gelmesine müsaade etti. Sonrasında da aralarında yukarıdaki diyalog yaşandı.
Gaza gelme! Yani Bakan’a göre kız gaza gelmişti…
Vatandaş gaza gelmemeli. Ancak “Biber Gazı” yemek sonuna kadar serbest...
Gösterilerde kullanılan gaz miktarı o kadar çok ki, biber gazı üreticileri çift vardiya çalışıyor…
Taksim Gezi Parkı’nın yeniden düzenlenmesi için başlatılan yıkım üzerine başlayan eylemler, İstanbul’u aştı, yurt geneline taştı, bununla da kalmadı, yurt dışına kadar ulaştı.
İstanbul’da eylemlere vatandaşın yanında turistler de katıldı.
Başlangıçta Gezi Parkı’ndaki ağaç katliamına ve park yerinin Alış Veriş Merkezi yapılmasına karşı başlatılan eylemler, sonrasında, gösteri özgürlüğüne ve demokrasiye sıkılan biber gazı, basınçlı su ile, polisin orantısız gücüne karşı dik duruş ve bir tepki halini aldı.
Bütün bu yaşananları ne iktidar, ne de Bakan Eroğlu görebildi. Bakan ancak “gaza gelme” demekle yetindi.
Başbakan ise, olaylara hep ideolojik olduğu mantığıyla baktı. Ya da öyle olduğunu göstermeye çalıştı.
Halbuki sokaklarda sadece gerçekleri gören ve bilen sağduyulu halk vardı…