Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

23 Haziran '08

 
Kategori
Hamilelik Sonrası
 

Gebelikte Yaşam

Gebelikte Yaşam
 


Yirminci yüzyılın başına kadar hamilelik son derece olağandışı bir durum olarak ele alınmıştır. Gebe kadınlara çok az hareket etmeleri ve hattâ günlerinin büyük bir bölümünü yatarak geçirmeleri önerilmiştir. Hareketsizlik kadının bünyesinin genel olarak sağlıksızlaşmasına sebep olduğundan, bu öneri çoğu zaman amaçlananın tam aksi sonuçlar vermiştir.


Hayli uzun bir tartışma döneminden sonra, yeni bir ortak yaklaşım sağlanmıştır. Bugün, bünyenin bir ölçüde artmış olan dinlenme gereksinimi karşılanmak koşuluyla, olağan yaşantı temposunun sürdürülmesi normal karşılanmaktadır.


Günümüzde pek çok kadın, gebeliklerinin son iki haftasına kadar normal iş yaşamlarını sürdürüp, doğumdan 2-3 hafta sonra yeniden işlerinin başına dönmektedir. Bazı sporcu kadınların 2-3 aylık hamileyken olimpik yarışmalara katıldığı dahi görülmüştür.


Yeni bir spora, bilhassa ağır bir spora başlamayı düşünen hamile kadınların bu isteklerini doğumdan sonra gerçekleştirmeleri yerinde olacaktır. Çünkü, bünyenin gebelik nedeniyle artmış olan yüküne, yeni ve ağır bir yük eklenmiş olur ki bu da bünyenin kendisini yenilemesini zorlaştırır.


Ayrıca, yeni bir spora başlayan tüm insanlarda sık sık görülen sakatlanmalar, gebelerde de fazlaca olur ve iyileşmeleri de daha fazla zaman alır. Anlaşılacağı üzere durum bebek açısından değil, anne adayının sağlığı açısından tehlike arzetmektedir. Aynı şekilde, ani hareketler, ağır kaldırmalar ya da düşmeler bebekten ziyade anneye zarar verir. Sanılanın aksine, bütün bu bahsi geçenler düşük sebebi sayılmazlar. Bebek dölyatağı sıvısı, onu da çevreleyen yumuşak doku sayesinde darbelere karşı oldukça iyi korunur durumdadır.


Bilhassa hamileliğin ileri dönemlerinde ağırlığın artmış ve vücudun ağırlık merkezinin öne kaymış olması sebebiyle, yukarıda bahsettiğim durumlarda yaralanma, burkulma ve bel kayması gibi rahatsızlıklarla karşılaşma olasılığı daha yüksektir. Buna ek olarak, iyileşme spor sakatlanmalarında olduğu gibi hayli uzun sürer.


Yürüyüşün kan dolaşımını ve sindirim sistemini etkileyerek bünyeye genel bir zindelik sağladığı bilinen bir gerçektir. Annedeki sağlıklı kan dolaşımı, bebeğin gelişimini olumlu yönde etkiler. Bu nedenle, yorucu olmamasına dikkat edilen yürüyüşün, sağlıklı gebeliği destekleyici bir etken olduğu rahatlıkla söylenebilir.


Sigaradaki aktif maddelerden, gebelik açısından en büyük önem taşıyanı şüphesiz nikotindir!.. Nikotinin damarları daraltıcı bir etkisi vardır. Bu sebeple, bebeğin beslenmesi olumsuz yönde etkilenecektir. Yapılan araştırmalarda, günde yaklaşık 20 adet sigara içen hamile kadınların bebeklerinin, ortalama 200 gram daha hafif doğdukları tespit edilmiştir. Bununla beraber, sigaranın düşük, erken doğum ve ölü doğum olasılığını arttırdığı görülmüştür.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..