Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Ocak '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

gEcE ve KAdIN

gEcE ve KAdIN
 



İnsanın sinirlerini ayağa kaldıran, karanlığın arasında gölgelerin şekillendirilebileceği bir geceydi.. gökte ay vardı ve ay durmadan bulutların arasına girip çıkıyordu..

Bazıları ardındaki ay görünecek kadar beyaz, bazıları ayı soluklaştıran kahverengi kuş tüyleri gibi, bazıları da ayı içine aldıgı zaman... onu tamamiyle karartacak kadar kopkoyu bulutlardı... sürü halinde göğün bir yanından öte yana hızla geçiyordu.

Kimi insanlar; böyle gecelerde korkuya kapılır, kapı dışarı çıkmazlar.. yalnız başlarına olmamak şartı ile içeride aydınlık ve sıcak yerlerde otururlar.

Geceyi perdenin dışında bırakırlar..

ama kimi insanlar da içlerinde bir huzursuzluk duyup dışarı çıkmak dolaşmak, ayı seyretmek isterler. Bunlar göremedikleri yerler hakkında hayal evlerinde çeşit çeşit şeyler canlandırabildikleri ve karanlığın içinden olağanüstü kişilerle birtakım serüvenler yaşayacaklarını hayal ettikleri için karanlığı severler..karanlığı şekillendirirler..



******* ********


karanlıktan korkardı oldum olası ama, bu karanlıktan ve bu geceden daha çok tırsmıştı. pencerenin önünde kollarını birbirine bağlamış dikiliyordu hareketsiz. Tıpkı bir heykel gibi.. gözlerini yola sabitlemişti.. hiçbirşeyi gözden kaçırmamak istercesine.

Dışarıda keskin bir soğuk vardı.. yol kenarlarında bulunan elektrik direklerinden taşan sarımsı ışıkların haricinde hiç bir ışık yoktu görünürde artık.. günışığı ve insanlar dinlenmeye çekilmişlerdi... gündüzün ve hareketliliğin yerini sessizlik almıştı.

Gece ve KADIN başbaşaydı !

Evin bahçesindeki ağaçlar bir sağa bir sola ritmik hareketlerle sallanıyorlardı sert ve savurgan rüzgarın etkisiyle. kadın camın önünde öylece kımıltısız dikiliyordu hala ayakta.... bir şeyleri gözleriyle alıyor... birşeyleri gözleriyle yerlerine koyuyordu sanki...

Dönüp salonun bir ucuna gitti.. elektrik düğmesine bastı.. gözü karanlığa alıştıgı için gözlerini kıstı.. saate baktı.. gece yarıyı geçmişti.. yuvarlak ve geniş yüzünde endişe iyice artmıştı.. kızıl saçlarını tepesinde toplama isteği belirdi birden içinde. Toka aramaya başladı konsolun çekmecelerinde ... bulamadı. "ne zaman aradıgımı yerinde buldum ki zaten " diye homurdandı. Hızla banyoya gitti karanlık holde yalpalayarak şimdi de derdi tokaydı.. buldu, aceleyle kıvırdı büktü saçlarını topladı... zira herşey kendine batmaya başlamıştı.

-nerde kaldııı? hiç bu kadar çok gecikmemişti" diye söylenerek pencere önündeki yerini aldı. Pencere önündeki kalorifer peteğinin önüne bir minder koydu ve yere çömelerek oturdu. Salon mu soğuktu yoksa hareketsiz dikildiği için mi üşümüştü? Büzüldü, sımsıkı sarıldı kalorifer peteklerine ısınmak için.. onlar da soğumuştu sanki...

Cep telefonunu çaldırdı bu arada kaç kez.. kaç kez aradı .. cevap yok.. geliyordur yoldadır.. onun için açmamıştır diye düşündü.. ahh... bir gelsin " dedi öfkeyle.. gösteririm gününü ona!!

Her zaman herşeyin en kötüsünü getirirdi aklına.. hastalıkların bile... iyi çıkarsa bahtıma derdi.. hep kötü şeyler başkalarının başına gelmez ya, biz de insanız..

ahh şu yüreğimin sızısını bir bilse böyle davranmazdı!! " diye düşündü KADIN...

Sonra kendisine kızdı. çok mu evhamlıyım acaba? diye. Ama hiç olmazsa bir haber verir be insan.. şurdayım, burdayım, şöyle oldu... böyle oldu merak etme" der... allah kahretsin neden bu kadar tedirgin oluyorum ki? vur kafayı yat işte !! ama yok olmaz kuracagım illa kafamda bişeyler... senaryolar üreteceğim kendimce...

karanlık yolda gelip geçen arabaları durdurdu gözleriyle.. her yavaşlayan aracı "o" sandı. ı-ıhhh yoktu...

Yorulmuştu beklemekten. yerden kalktı ve kendini salondaki geniş kanepenin üzerine attı sıkıntıyla. Bir sigara içeyim diye düşünürken;

Kapı; sadece ona ait olan ritmik bir sesle tıklatıldı..

"nihayet!!" diyerek... fırladı yerinden. >Kalbi heyecanla çarpmaya başladı. "kim o?" diye seslendi dışarıdaki sese yavaşça.. şifreli tıklama yinelendi..

derin bir nefes aldı.. solgun görünüyordu ama ne farkeder.. ne kadar kızgın da olsa ona gülümseyerek açtı kapıyı..

"hoşgeldin canım" dedi..

gece tüm korkunçluğuna rağmen tükenmişti.





gideceğin yerde ben olsam,

ışığı sönük odanın penceresinde...

elimde sigaram, önümde kül tablam,

gözlerimle aydınlatsam karanlık yolları....


 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara