Geçer, sen de büyürsün

Akşam yeğenimle sinemaya gittik. Onunla film seyretmeyi severim, aynı coşkuyla seyerettiğimi bilirim. Gel gelelim artık oniki yaşında, afacan bir oğlandan delikanlılığa hızla geçişini izliyorum. Bu yıl, ne boyunun ne huyunun uzayışına yetişemiyorum, biraz bocalıyorum.

Ekstra bir sessizliği vardı akşam. İçim burkuldu. Bir çocuğun yetişkine dönmesi kolay değildir, eminim. Zaten o sessizliğin ne tür bir fırtınanın örtüsü olduğunu yaşayan herkes bilir, ve doğa kanunu, yaşamayan da yoktur.

Bu sessizliği bozmak için 'iyi misin?' diye sordum önce. Soru fazla derindi, hissettim. 'İyiyim' dedi geçiştirdi. Üstelemedim. 'Hangi filme gidelim?' diye sordum, aklına bir film koymuş, kendi aklımdaki için israr etmedim. Akşam onun akşamı olsundu isteğim.

Sonra sonra açıldık, oyun dvdleri satan bir dükkanın önüne gelmiştik. İçieri girdik. Birşeylere baktık , bişey anlamadım, müzik cdlerini dolaştım. Daha zaman çoktu, bir pastaneye oturduk, birşeyler yedik, derken yavaştan eridi sessizliği. Dersler, dersane falan konuşurken birden geyiğe çevirdim.

Sordum;

Yapmayı en çok sevdiğn şey ne? Çok düşündü.
Oyun dvdsi beğenmek, 'Harry Potter' romanları okumak, basket oynamak...

En sevmediğin?
Evde yalnız oturup sıkılmak.

Issız bir adaya düşsen yanına alacağın üç şey...(Klasik soru sormasam olmazdı)
Ömrümce yetecek yiyecek,
Ömrümce yetecek su,
Güzel bir kız...Güldü.

Ben de güldüm. Bir de dumur oldum üstüne.

Temel kuralları çözmüştü benim küçük çilli prensim!!!

Konu geldi ya sordum:

Kızlar? dedim. (Bir kız arkadaşı olduğundan söz etmiştik önceden.)

Onunla basket oynayamıyorum, tenefüslerde hep onunla olamam ki, o hep öyle istiyor ...

Gülümsedim. Kadını da çözmüştü, artık küçük müçük değildi çilli prensim...

Filmi seyrettik, çıktık, eve yollandık, başka bir güne daha eğlenceli bir plan yaptık.

Aslında dün akşam çilli prensimle çok fazla bir şey konuşmadık ama çok şey söyledik...

Ondan dinlediklerim şöyleydi:

Okul,dersane, ders, başarı derken ben dağılmak üzereyim...

Yetişkin modern meşguliyetlerin yalnızlığa iteklediği bir dünya sakiniyim.

Bana bir şeyler oluyor, galiba büyüyorum, ama hiç hazır değilim...


Yetişkin ben dedim ki:

Geçeeeer, sen de büyürsün...