Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '13

 
Kategori
Deneme
 

Geçmiş zaman olur ki...

Geçmiş zaman olur ki...
 

Zaman geçiyor öyle böyle geçiyor Her şey anılaşıyor Zaman geçiyor öyle böyle geçiyor Hayat devam ediyor. (Kent Şarkıları) (resim kusyuvam blogspottan alınmıştır)


Gökyüzü yüreğime amade yine bu gece.  Tek bir yıldız dahi yok. Kar yansıması beyazla mavi arasında yolunu şaşırmış bir renge boyanmış. Bense; “İçinde netlikleri yaşarken dışında hep bahanelere sarılı bir karmaşıklık yumağı.”

Sahteyiz hepimiz. Yalanlarımız sonsuz bir kısır döngüye hapsetmiş her birimizi. Kürek mahkumları olmuşuz yaşamın. Kollarımızın direnci kaybolsa da bir yere varacağımızı sanarak kürek çekmişiz yıllar yılı. Ellerimiz nasır, dizlerimiz yosun tutmuş yol aldığımızı sanmaktan. Bre bismillah deyip koyulmuşuz yola. Belki de ‘haydi yallah hop hop hop.’

Yıllarını denizde geçiren herkes gibi biraz şair, biraz ayyaş, biraz filozof, biraz derbeder olmuşuz. Yolumuzun ve yüreğimizin aynası olmuş gökyüzü. Kimi zaman gökkuşağı dolmuş rengarenk. Altından geçebiliriz sanmışız. Kimi zaman bulutlanmış, kimi zaman yağmışız. Belki de esip gürlemişiz. Dolup dolup taşamamışız ya da. Yağamamışız sağanak sağanak. Korkmuşuz çoğu zaman. Denizin uçsuz bucaksızlığı hapsetmiş gönlümüzü kendi menziline. Kaptanın seyir defteri bilinmezlik dolmuş.

Sonuca giden yollarda hep takılı kalmışız. Sonuca vardığımızda o kadar yorulmuşuz ki sonucun ne olduğunu hiç umursamamışız.

‘Geçmiş zaman olur ki’ ile başlayan cümleler kurmuşuz sonra. Kendi hikayelerimizi başkalarının ağzından anlatmışız. Kendi öykümüzün kahramanı , esas oğlan ya da esas kız olamamışız. Pişmanlıkları , gözyaşlarının ardına saklamışız. Akmamış, içimizi kanatmışız.

Diyebilseydik, gidebilseydik, görebilseydik, düşünebilseydik… Ah keşke değil mi? Hatta ah biraz daha zaman olsaydı? Oysa ‘Hayat, birbirimize doyacak kadar uzun değil.’ Kısa olan hayat da değil galiba. Kısa olan, küçük olan , zayıf olan bizleriz. Biz ve sahte, bir kurgudan ibaret yaşamlarımız.

Üstelik kurgusu ilk cümleden hatalı. Cast oturmamış. Diyaloglar gereksiz uzun tutulmuş. Hikayede kopukluklar var. Mesaj kaygısıyla duygu es geçilmiş.   

Söylenmemiş milyonlarca cümlemiz varken sayfalar dolusu senaryoda işe yarar tek bir laf etmemişiz. Güne günaydın dememiş, geceye gülümsememiş, kendi yıldızımızın bizi izlemesine hiç izin vermemişiz.

Korkağız hepimiz. Bahanelerinin ardına saklanan korkaklar topluluğuyuz. Sevgisizlikten yüreğimiz üşürken bahanelerimizin sıcaklığına aldanmışız. Yüzümüzde gülümsememiz donmuş.

O halde alkış ve perde.

Perde kapansın ve kendi yalnızlığımızda azalan alkışların sesiyle avunalım.

14.12.13 /  00:15

Her ne kadar engellemeye çalışsa da verdiği ilham için Yasmin'e teşekkürler.

 
Toplam blog
: 27
: 295
Kayıt tarihi
: 12.08.11
 
 

Bazen kelimeler içinize sığmaz olur ve taşar. İşte o zamanları yaşadığım şu günlerde yazdıklarımı..