- Kategori
- Güncel
Geçmişini arayan adam ve yeniden değerleme...
BU FENER SONUNU GETİRMESİN?
Güncelleme, yeniden değerleme derken, meclisimizin gülen yüzlerinden yeni yeni uygulamalar gündeme geliyor…
Toplum olarak böylesi konulara alışık olduğumuz için, Kamer Genç’in eylemi bizim yaşta olanlar için yabancı gelmiyor.
Bir zamanlar muhalefet partileri ellerinde kadayıf tepsileri ile dolaşır, bazıları ise manav gibi sebze ve meyve kasaları ila basın toplantıları düzenlerdi.
Halk bir tiyatro izler gibi bu toplantıları izler ve hangi partiyi destekleyeceğine karar verirdi.
İlk oy verdiğim seçimleri hatırlıyorum da, Demirel Hükümetinin akaryakıtta yaptığı güncellemeler(!) yüzünden seçimi kaybettiğini, yerine Rahmetli Ecevit’in Erbakan ile koalisyon kurduğu aklıma geliyor.
Yani küçük bir güncelleme(!) bir iktidar partisinin iktidardan gitmesine neden olabiliyordu. Şimdilerde, her gün yeni yeni güncellemeler yapılırken, iktidar partisinin oyu, her güncellemeden sonra birkaç puan artıyor.
Demek oluyor ki! Bu halk güncellemeleri(!) seviyor. İşte Türk halkının hoşgörüsü(!) ve yeniliğe bakış açısı(!)
Halk olarak bu güncelleme kelimesini çok sevdik. Hele hele, yeni yeni dağarcığımıza katılan ‘Yeniden Değerleme’ sözcüğüne halk bayıldı!
Bu halk zaten her zaman devletini düşünmüştür! O nedenle ‘yeniden değerleme’ sözcüğüne öyle bir sarıldı ki! Yeniden değerlemenin ne kadar yüksek olduğuna falan bakmadı. Memurlara ve sözleşmelilere verilecek olan yüzde 6 zammın yanında, yeniden değerlemenin yüzde 10.2 olmasını dert etmedi.
Sayın Başbakan’ın güncellemeler ile ilgili söylediği “sigara içmeyin, içkiyi azaltın, pahalı arabaya binmeyin” söylemini çok benimsedi. O nedenledir ki, meclisteki milletvekillerine şoför verilmesine, akaryakıt ve telefon bedeli ödenmesine, meclis idare amirleri ve başkan vekillerine Passat yerine Auidi marka yeni arabaların alınmasına hiç sesini çıkarmadı. Sayın Başbakan’ın halka Fiat ve Wolsvogen markalı araçları önerirken, kendisinin Mercedes ve BMV marka araçlar kullanmasını alkışladı.
İşte böylesine huzur dolu bir ülkede yaşarken, bazıları bu huzuru bozmaya çalışıyor. Gerçi huzur bozucuların birçoğu halen içeride, sorgusuz sualsiz yatarken, ülkeye görünümleri ile huzur getiren(!) ve ülkenin huzurunu bozan 185 kişiyi vahşice öldüren Hizbullahçıları rahatlıkla serbest bırakıyoruz. Belki haberiniz yoktur. Hizbullah davasında tutuklu sanık kalmadı!
Halk buna da bir tepki göstermiyor.
Halkın huzurunu bozanlar mecliste olunca, uygulanan ‘ileri demokrasi’ nedeniyle, fazla bir şey yapılamıyor. Sadece, eylemler ve söylemlerin basında fazla yer almaması sağlanıyor.
Kimden mi söz ediyorum? Ülkeyi bölmek için her gün yeni bir söylem geliştiren BDP’lilerden değil. Onların söylemlerine halk alıştı. O nedenle halkın üzerinde fazla bir etkileri olmuyor. Zaten her gün aynı şeyleri söyleyip, halkın sorunlarından uzaklaştıkları için iktidar tarafından teşvik bile ediliyorlar. Benim söz ettiğim, Meclis’in renkli simalarından CHP’li Kamer Genç!
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, TBMM’de düzenlediği toplantıya ‘fener’le gelip, yeni güncellemeler yapılmışken, halkın huzurunu bozmaya(!) çalışıyor.
Ayrıca O fener de ne oluyor?
Ya söylediği sözler?
“Getirdiğim fener kirli. Türkiye’de iki tane fener kirlettiler. Biri Deniz Feneri, diğeri Fenerbahçe! Vatandaşların din duyguları istismar edilerek, insancıl duyguları kirletilerek, toplanan paraların yandaşlara dağıtıldığını” iddia ediyor.
Günaydın Sayın Genç…
Gerçi sizden başkası böyle bir eyleme ve söyleme girişemezdi.