Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

12 Aralık '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Geldiğimiz yer...

Geldiğimiz yer...
 

Bugün hava güzeldi, yağmursuz ve sarı. Sarı dedim çünkü yapraklar sararmaya başlamış, ağaçların altına dökülmüş “Altın sarısı” renginde olmuş kaldırımlar, belediye çalışanları canla başla toplamaya çalıyorlar. Ben seviyorum bu görüntüyü hele yaprakları süpürürken ki çabalarını…
Çok eski bir arkadaşımı gördüm, çok değişmiş yıllar almış götürmüş çok şeyden ama asıl gidenin farkına vardığım da çok üzüldüm. Arkadaşım nereden geldiğini unutmuş.

Bir köle vardı, ancak son derece zeki ve hırslı bir insandı. Hiç boş durmamış yeteneklerini geliştirmeye çalışmıştı. Herkes boş işlerle uğraşırken o birkaç yabancı dil öğrenmiş, birçok müzik aletlerini çalmayı öğrenmiş, ayrıca son derece sporcu bir kişiliğe sahipti. Çok yakışıklı olması ise onun ayrı bir yönüydü.
Köle olarak görev yaptığı evlerde her fırsatta kitap okumuş ve böylece kendini geliştirerek inanılmaz bir kültür birikimine sahip olmuştu. Konuşması düzelmiş tavırları beyefendi bir hal almıştı.

Onun bu özellikleri büyük paralar karşılığı önemli ve zengin kişilere hizmet verir hale getirmişti. Kısa zamanda aranan ve beğenilen kişiler arasına girmişti.
Yükselişi padişahın sarayına kadar ulaşmıştı. Padişah onu saraya bahçıvan olarak almıştı. Bir süre sonra ise padişah onu Hariciye Nazırlığına (Dış İşler Bakanlığına) atamış. Bir kölenin bu kadar kısa sürede yükselmesi çok zamandır yükselme ve makam bekleyenlerin sarayın ileri gelenlerinin kıskanmasına ve nefret etmesine neden olmuş. Köleyi padişahın gözünden düşürmek için fırsatlar aramaya başladılar.

Kölenin bir garip davranışı dikkatlerini çekmiş, köle her gün bir odaya gizlice giriyor, kapıyı içeriden kapatıyor ve bir süre sonra da içeriden çıkarak kapıyı kapatıyor ve gizlice oradan uzaklaşıyormuş. Bunu gören kıskanç insanlar hemen bir iftira atmaya başlamışlar. Orada saraydan alınan bir mücevheri sakladığını, belki de onu sattığını hatta çok daha ileri giderek içeride sakladığı bir kadın olduğunu söylemişler.

Bu dedikodular bir süre sonra padişahın da kulağına ulaşmış. Padişah köleyi huzuruna çağırmış ve bu dedikoduları sormuş. Köle bunu başkalarını ilgilendirmediğini tamamen kendi iç sorunu olduğunu söylese de padişah ikna olmayınca hadi bakalım gidelim şu odaya demiş. Köle çaresiz kabul etmiş ve pekiş efendim nasıl isterseniz, demiş.
Padişah önde dedikoducular arkada odaya girmişler ama oda ne bir kadın ne de başka bir eşya varmış sadece bir sandık görmüşler. Padişah aç bakalım şu sandığı, deyince artık Dışişleri Nazırı olan köle sandığı açmış, sandıktan yırtık pırtık bir gömlek eski bir çarık eski püskü bir hırka ile yamalı ve eski bir pantolon çıkarmış. Padişah bunları görünce şaşırmış ve sormuş “Bunlarda neyin nesi?”

Nazır “efendim bunlar bana ait giysiler, geçmişte yaşadıklarımı nereden geldiğimi unutup şımarmamak için her gün buraya gelip bunları giyiyorum, aynanın karşısına geçip şöyle diyorum;
“Geldiğin yeri sakın unutma bir gün yine oraya dönebilirsin…”

Değerli dostlarım elbise ve makyaj çok değiştirebilir herkesi, sahip olduklarımız da çok kişinin gözlerini kamaştırabilir hatta imrendirip kıskandırabilir ama kim olduğumuz, nereden geldiğimiz gerçeğini asla değiştiremez onlar maskedir ve bir gün düşebilir.
Mütevazı, alçak gönüllü ve hoşgörülü kibar nazik güler yüzlü olmanın bugüne kadar kimseye zararı olmamıştır, bilakis insana ayrı bir güzellik ve güç kazandırmıştır.
Yine rahmetli babamın bana söylediği bir cümle vardı;
“Asalet doğuştan ve aileden gelir, sonradan oluşmaz öğretilemez ve aşılanamaz. Ve ne kadar güzeldir ki her ailenin kendine has bir asaleti vardır, sen nereye gidersen o da arkandan gelir, sen sen ol ailenden utanma hiç kimseye kötüleme…”
Ben her şeye rağmen arkadaşlarımı da dostlarımı da ailemizin tüm fertlerini çok severim ve sevmeye devam edeceğim. Bu benim yaradılışımda kanım da var, Kin tutamam küsemem ve asla da küçümseyemem…
İyi akşamlar efendim…

Erdoğan Özgenç

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara